content
28 Eki

Dayatılan Kürt Sorunu’nda Değişken Süreç

Ben yazmaktan bıktım ama, bazıları anlamakta halâ zorluk çekiyor.

Dayatılan Kürt Sorunu’nda süreç üç parçalı. Bir; “Suriye süreci”, iki; “İmralı süreci”, üç; “Diyalog süreci”.

Suriye süreci, yani Öcalan, örgütün başında ve terör alabildiğince can alıyor, kan akıyor. Amaç; ülkeyi bölmek, Kürdistan’ı kurmak.

İmralı süreci, kendi içinde üç parçalı. Bir; “hizmetinizdeyim” süreci, iki; “durumu yoklama” süreci, üç; “talepler süreci”.

Diyalog süreci de kendi içinde iki parçalı. Bir; Kürtçe yayın, Kürtçe isim, şarkı, türkü, yerleşim birimlerinin eski Kürtçe isimleri gibi “süsleme süreci”. iki; “Demokratik Özerklik”.

Yaşanan bu süreçlerin tamamı, 98’i başlangıç alırsanız toplam 12 yıl.

Gelinen son nokta; amiyane tabirle; “ya herro, ya merro süreci”, yani; “Ya Demokratik Özerklik ve olmazsa olmaz Apo’ya özgürlük, ya da kan akmaya devam eder” anlamında “tehdit süreci”.

Görüldüğü üzere hiçbir aşamada, temel hak ve özgürlükler, anadili öğrenme ve kullanma hakkı, kültürel ve sosyal haklar hiç yok. Ne var? Ya kan, ya Kürdistan var, ötesi berisi yok, hepsi bahane.

Örgüt ile, Öcalan ile görüşmeler yapıldığı konusu artık kesinlik kazandı. Ha Hükümet görüşmüş, ha Devlet’in ilgili birimleri, değişen hiçbir şey yok, sonuçta görüşmeler bilgi dahilinde yapılmış, bu net. Görüşme yapıyorsunuz, ama Apo da değişen bir şey yok, tehditlerine, şart koşmalarına devam ediyor. Anlaşılamayan nokta işte burası. Bu durumda da, ya görüşmeler kötü yapılıyor, ya da Apo bildiğini okuyor, çalıp söylüyor. 

Ülke yönetim şekline ilişkin kısa bir süre önce dillendirilen “Başkanlık Sistemi” konusu, hayati bir konu olmasına rağmen, diğer konular/sorunlar içerisinde yerini bir türlü alamadığından henüz tartışmaya açılmadı, kamuoyu nezdinde. Bu sistem, yerelin kendi kendini yönetmesi anlamına geldiğinden, örgütün, siyasi söylemcilerinin, en başta da Öcalan’ın işine gelir, zaten istedikleri de bundan başka bir şey değil, ta kendisidir.

Eğer, Başkanlık Sistemi Hükümet’in halâ ciddi anlamda gündemindeyse, bundan kesinlikle vazgeçilmesi gerekir ki, aksi, ülkeyi bölünmeye, kaosa götürür.

“Peki ne olacak, süreç nasıl gelişecek?” denilirse…

Bakın, Öcalan söylüyor, örgüt ve siyasi söylemcisi BDP çalıyor, sempatizanları oynuyor. Hep aynı parça çalınıyor. Ara sıra, anadil isteği, Kürtçe isim, kültürel hak talepleri gibi süslemelerle parça zaman zaman aranje ediliyor, ama ana temadan asla vazgeçilmiyor, geçilecek gibi de görünmüyor.

O halde, ya bu şarkıyı temposu artarak, sesi sürekli olarak yükseltilerek, kulaklarınız patlarcasına dinleyecek, zorunda bırakılacak, “Kan” Film Festivali’ne devam edeceksiniz, ya da “Seni uzaktan dinlemek kardeşliğin en güzeli” deyip, ciddi anlamda tümünü, altını çizerek tümünü, özellikle batıda yaşayanını uyaracak, titreyerek kendilerine gelmelerini sağlayacaksınız.

 

Sabahattin Talu

sabahattintalu@gmail.com

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank