content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Haz

Darbeciler Sakın Ümitlenmeyin!

1967’de İsrail'in, USS Liberty isimli ABD savaş gemisini bile isteye batırdığını; ABD'nin ise “gık”ını çıkartamadığını, Mavi Marmara yardım gemisine yaptığı saldırı ile öğrendim. İlk öğrendiğiniz de benim kadar siz de şaşırdınız mı bilemiyorum ama bu gerçek bile, dünyanın birinci gücü olarak istediği yere istediği zaman bomba sallayan, saldıran, ABD gözükse de arkasındaki asıl gücün Israil olduğunu kanıtlıyor.

31 Mayıs sabaha karşı saldırıya uğrayan yardım gemisinde sadece Türkler ve Müslümanlar bulunmamaktaydı. Gemilerde 32-33 ülkenin vatandaşı evet, Müslümanı, Hristiyanı ve Yahudisi bulunmaktaydı. Bu -yardım- hareketi İsrail’e karşı bir hareket değil. Ama İsrail’in yaptığı saldırı insanlığa karşı oldu. Bu gemilerden kendi ülkelerine dönen her gönüllü basın açıklaması yapıp, çektiği görüntüleri tüm dünya ile paylaştı.

Siz ne derseniz deyin, ister kabul edin ister etmeyin, böylesi saldırgan, buyurgan ve -otorite- olan bir ülkeye karşı insanların ülkelerine geri dönmelerinin sağlanması gerçekten –unutulmaz- bir devlet zaferidir. Bu durumda anlaşılmayacak birşey yok. Aksine böyle anlaşılmıyor olması çok garip.

Onlarca yıldır uygulanan yanlış tarım politikalarının ve eğitim sisteminin doğurduğu işsizliği, bazılarımızın doğduğu günden beri duyduğu PKK terörü ve şehit haberlerini, 2002 yılındaki 42,6 enflasyon oranını (tüketici bazında) 6,53 oranına indiren (en basitinden) yedi yıllık AK Parti iktidarına mâl etmek akla ziyan bir durumdur.

AK Parti, bu güne kadar "bana dokunmayan yılan bin yaşasın!" kabilindeki hükümetlerin aksine taşın altına elini koymuştur. Eksikleri yok mu? Elbette var. Ama bu kadar az zamanda yıllardır hem içerden hem dışardan tam da gerçekten sömürü düzeni oturtulmuşken, ondan, sihirli değnekle küçük dokunuşlar beklemek büyük haksızlık olur. Eğer vardıysa böyle bir değnek neden yıllardır kimse çıkıp dokunmadı ülkeye?

Tevrat’ta, Kur’anda ve İncil’de benzer ayetleri bulup çıkartmak ne alâ ama bu benzerlikleri dialog başlığı altında yıllardır tüm dünyaya yaymaya, din olgusunu ayırıcı değil, birleştirici bir kavram olarak yaygınlaştırmaya, hem de “Türkçe” ile yüzlerce ülkede yapmaya çalışan grubun kanaat önderi Fethullah Gülen söz konusu olunca işin rengi nedense değişiyor. Bazılarımız ona da mutlaka bir yafta yapıştırıp, onu da yuhalayacak sözler buluyoruz. 

Halbuki bütün dinler defansa yöneliktir, saldırmaya değilken, Cübbeli'nin biri çıkıp, bir kere bile başka bir din adamı için menfi bir kelime sarf etmeyen Fethullah Gülen hakkında atıp tutuyor ve "yaşasın, yine eski günlere döndük" kabilinden cümleler sarf ediyor. Ne oldu o güzelim (?) günlerde? Her cuma Beyazıt meydanında toplanıp, İsrail ve Amerika bayraklarını yakma ayinleri yapılıyordu da ne oluyordu. Kimin eline ne geçmişti daha fazla kin ve nefretten göz altına alınan onlarca üniversite öğrencisinden başka?

Terör yeniden azıyor, Müslüman din adamları atağa kalktı, protestolarla birlikte taşkınlıklar artıyor, İHH denilen şey yüzünden neredeyse savaşa girecektik ve hükümet buna destek verdi vs.vs... Darbe isteyenlerin ağızlarından suların aktığını görür gibi oluyorum.

Hayır, hayır bu kadar ucuz senaryolara artık karnımız tok. Boş yere Türkiye'yi karanlık kabusların içine yeniden sokmak için kollarınızı sıvamayın. Siz isteniz de istemeseniz de çocuklarımız daha güzel bir Türkiye'de yaşayacaklar.

Etiketler : , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank