Darbe ve Mısır…
Mısır; İslam coğrafyasının en önemli en stratejik konuma sahip ülkelerinden biridir. Türkiye nasıl ki iki kıtayı birleştiriyor; Mısır’da iki kıtayı ayırıyor. Bu stratejik konum yanında; dinamik nufus, yer altı ve yer üstü kaynakları, bakir kıta afrika’nın giriş kapısı oluşu, kültürel ve turistik değeri vs. bir makalenin boyutunu çok aşacak kıymete haiz bir ülkedir Mısır.
Özellikle ünü ve kapsama alanı ülke sınırlarının çok ötesinde El-Ezher Üniversitesi ve Osmanlı sonrası 20. Yüzyılın İslami diriliş ekibi; İHVAN-I MÜSLİMİN… İslam dünyasının mazlum, mağdur ama yiğit çocukları: Seyyid KUTUP, Hasan el BENNA… Mısır denilince ilk anda aklımıza gelenler… Ruh ve düşünce dünyamızın imarında emeği olanlardan sadece bir kaçı…
İki yılı aşkın bir süre önce Kudüs’te Mescid-i Aksa’da yatsı namazı sonrası daha cemaat ayağa kalkmadan ayağa kalkan 50-60 yaşlarında bir kişinin çok yiğitçe tekbir ve müjdesiyle Mısır halkının mübarek olmayan Hüsnü’den kurtulduğuna şahit olmuştum.
Mısır’daki Hüsnüsüz süreç ve sonrasında Mursi’nin başkanlık süreci sadece Mısır için değil, İslam ülkeleri için model olma anlamında da önemliydi. Özellikle Filistin ve daha da özelde Gazze için çok önemliydi Mursi…
Bugün yapılan darbeye ilk alkışı tutan SUUD benzeri despot arap yöneticileri de zamanla yerleşecek demokratik yapının kendi ülkelerini de etkileme korkusu duyduklarını görüyoruz.
Tarihinde ilk kez demokrasiyle Mursi sayesinde tanışan MISIR’da Mursi ekibinin de şüphesiz bir yıllık süreçte az çok hatası olmuştur. Ama bu hataların hiç biri askeri cuntayı yaptığı alçak darbe konusunda haklı çıkarmayacaktır. Kaldı ki demokrasi kültürünü ilk kez tanıyan ve devasa sorunları yığılmış Mısır gibi bir büyük ülkenin başında kalıcı olmak gerçekten zordu… zira Mursi “euzu çekmekten-besmele çekmeye zaman bulamadı.”
Biz bu hataların en başında; Mursi’nin söylenenin aksine kadrolaşamama sorunu yaşadığından kaynaklandığını düşünüyoruz. Zira bir İslam aliminin ifadesiyle “ aç canavara tahabbüb canavarın merhametini celbetmez, bilakis iştahlarını açar, üstelik diş ve tırnağının da kirasını ister”
Mursi’yi despotlukla diktatörlükle suçlayanlar: bugün Mısır’da susturulan muhalif basını ve tutuklamaları, asıl diktatörlüğü neden görmüyorlar… Demek ki neymiş: AVRUPA BİRLİĞİ ve ABD başta olmak üzere tamamına KUR’ANİ bir cevap verelim: “ KÜFÜR TEK MİLLET’tir…
Bu şer dünya karşısında yine KUR’ANİ yaklaşımı da belirtelim: MUHAKKAK İNANANLAR KARDEŞ’dir. Ve kardeşlik sınır tanımaz. Mısır’daki kardeşlerimize “iman-amel-sabır” diliyoruz.
Bizdeki “Mısır’ın TAYYİB’i devrildi” diyerek gözdağı vermek isteyen darbe goygoycularına bir çift sözümüz var: “Mursi; Mısır’ın Tayyib’i değil olsa olsa Erbakan’ıdır…” “Mısır’ın Tayyib’i daha sonra gelecek…” Bu arada çok da heveslenmeyin biz çok gördük “BİN YIL SÜRECEK DENİLEN KEP POSTAL ARASI YÖNETİMLER” 10 yıl bile sürmüyor. Sonrasında da bazı hesaplar AHİRET’e kalsa da bazıları SİLİVRİ’de hesap veriyor. Emin olun MISIR’da da Silivri’den farklı olmayan çok yer var.
Havl ve kuvvet Allah’a aittir…
Mehmet Ali KULAT