Damızlık Düve 2750 TL!
02.07.2011 tarihli resmi gazetede yayınlanan bakanlar kurulu kararı ile et ithalatındaki gümrük oranları %75’ e çıkarılırken besi danası, kasaplık canlı hayvan, damızlık sığır ithalatındaki sıfır gümrük oranları mevcudiyetini koruyor! Hayvancılığımıza darbe devam ediyor.
2008 yılındaki çiğ süt fiyat krizinde damızlık düve fiyatları 2250-2250 TL’ye düşmüştü. Halbuki 2007 yılında damızlık düve fiyatları 2500-3000 TL aralığında idi.
2007 ve 2008 yıllarında dana kıymanın kilosu ise 10 TL idi. Şimdi dana kıyma ebk fiyatlarına göre 16, diğer marketlerde ise 18 TL.dir.
2009 yılı son üç ayında çiğ süt fiyatlarının olması gereken seviyelere yaklaşması ile ( 85-95) kuruş ve beraberinde yükselen et fiyatları, 2010 yılında başlatılan sıfır faizli damızlık hayvan yatırımcılarının damızlık düvelere talebi, damızlık hayvan fiyatlarını 7000 TL’ ye çıkarmıştı. Öteden beri hayvancılıkla uğraşanlar 7000 TL’den damızlık satın almadılar. Satın alanlar sıfır faizli kredi kullanan yeni yatırımcılar idi.
Et, kasaplık canlı hayvan, besi danası, damızlık sığır ithalatı ile ülke içindeki süt ineklerinin ve damızlık düvelerin fiyatları 2750 TL’ ye düştü. Çünkü Türk Limanları teslimi damızlık düvenin fiyatı şu an 2750 TL’dir.
Şu çelişkiye bakınız. Karnı boş, 500 kğ canlı ağırlığa sahip dişi düveyi kasaba satarsanız 4000 TL, karnını buzağı ile veterinere spermalatıp 3-4 aylık gebe haline getirirseniz 2750 TL.
Daha başka bir ifade ile damızlık sığırlarınızdan doğan doğan dişi buzağılarınızı düveliğe hazırlamak üreticiyi zarar, et üretimine hazırlaması kazanç getirecek. Böyle bir çelişki başka ülkelerde görülemez!
Bu durum sadece düveler için değil süt inekleri için de geçerli. Süt vermekte olan ineğinizi sattığınızda 2750-3000 TL elinize para geçecek, aynı süt ineğini kasaba gönderdiğinizde 4000 TL elde edeceksiniz?
Bu çelişkiyi bu ülkede yaratan tarım politikalarını yürütenlerdir. Bu çelişkiyi yaratan çiğ süt fiyatlarının ülke genelinde 50-60 kuruşa indiren süt sanayicileri ve buna göz yuman Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır.
Geçmişten bu güne kadar hayvancılığımızı krize sokan çiğ süt fiyatlarının düşüklüğüdür.
Et, canlı hayvan, besi danası, kasaplık hayvan, damızlık sığır ithalatları şimdilerde 16-18 TL olan kıymanın kilosunu 2008 yılındaki 10 TL olan seviyelere getirememişken, damızlık düve fiyatlarını 2008 yılı seviyelerine gelmiş olması hayvancılığımız için korkutucudur. Hayvancılıktan, hayvan piyasasının, çiğ süt piyasasının nasıl oluştuğundan anlamayan Tarım Bürokrasisi’nin Müsteşarı Sayın Mirmahmutoğulları’nın ‘’ gözü aydın’’ olsun! Aynı bakanlığa tekrar atanan Sayın Mehdi Eker’in de gözü aydın olsun. Canlı hayvan ve et ithalatına başlandığında ‘’ hayvancılığımız uluslar arası rekabete açıldı, hayvancılık terbiye edilecek ‘’ demeçlerini vermişlerdi. İthal et, kasaplık canlı hayvan, besi danası, damızlık hayvan ithalatları, sıfır faizli hayvancılık yatırım kredileri ile kıymanın kilosu 16 TL’den 2008’lerdeki 10 TL’ye düşürülemedi ama damızlık hayvan fiyatları 2750 TL’ye düşürülme başarısı! gösterilebildi. Süt sanayicileri ve Tarım Bürokrasisi işbirliği ile çiğ süt alım fiyatlarıda yem fiyatları % 40 artmasına rağmen çiğ süt fiyatları 2008 yılındaki seviye olan 39 kuruşun bile altına şu günlerde indirildiği görüldü!
Geçen iki yıl hayvancılığımızı değil ülke çiftçisini yabancı ülke çiftçileri karşısında diz çöktüğü görülmüş olmalı ki sıfıra indirilmiş et ithal gümrük vergileri geçtiğimiz mayıs % 60’ a, 02.07.2011 tarihli resmi gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre de % 75’ e çıkarılmış olması hayvancılığımızı kurtarmaya yetmeyecektir.
Hayvancılığımızı kurtaracak olan çiğ süt fiyatlarının hayvancılığı sürdürebilir seviyelere getirilmesidir. Çiğ Satın alım fiyatlarının 1 TL’ye getirilmesidir.
Kazançlı hale gelecek olan çiğ süt üretimi dişi buzağı, düve, erkek dana üretimini vel hasıl hayvancılığımızı teşvik eder. Çiğ süt para etmez ise damızlık üreticileri düve üretmez, doğan dişi buzağıyı damızlığa değil kasaplığa hazırlar.
2010 Nisan ayından önce et, kasaplık hayvan, besi danası ithalatındaki gümrük oranları % 135 idi. Şimdilerde değil % 75, eski seviyesi olan % 135’lere getirilmiş bile olsa idi hayvancılığımızı yine regüle edememiş olacaktır.
Çünkü 02.07.2011 ve mayıs ayındaki kararname ile et ithalatındaki gümrük oranları sıfırdan % 75’lere çıkarılırken kasaplık, besi danası, damızlık sığır,düve ithalatındaki gümrük vergisi oranlarının artırılmamış olması hayvancılığımıza ithalatın darbeleri sürmüş oluyor.
Besiciyi korumak maksadı ile % 75’lere yükseltilen et ithalat gümrük oranı besiciye nisbi bir rahatlık sağlamasına rağmen damızlık sığır ve çiğ süt üreticilerine çok da bir fayda sağlamayacak! Çünkü sıfır gümrüklü besi danası, kasaplık hayvan, damızlık hayvan ithalatı devam ediyor. Çiğ Sütte fiyat krizinin de devam etmesi ile damızlık üreticileri dişi buzağıları besleyemez haldedir. Damızlık-çiğ süt üreticilerinin dişi buzağıları besleyemez hale gelmeleri bu dişi buzağıların da erkek buzağılar gibi besicilere ucuz yoldan satışına yol açacak, dişi buzağılar da besiciler tarafından kasaplık olarak beslenecektir. Tarım Bakanlığı istediği kadar yasaklasa da dişi düvelerin, süt ineklerinin kesimini önleyemeyecektir. Çiğ süt para ettirilmez ise 2008 de yaşandığı gibi çiğ süt-damızlık üreticileri banvit gibi büyük besicilere buzağılar 400-500 TL’lerden satmak zorunda kalacaklardır. Fazla değil üç yıl öncesinden ders alınmaması korkutucudur.
Süt ineğini, süt ineği olarak, düveyi gebeletmeden kasaplık olarak satarsanız 4000 TL’ , süt ineğini, düveyi de gebeletip satacak olursanız 2750 TL elde edilmekte iken siz hangisini tercih edersiniz. Süt, buzağı üretecek ineği kasaba mı yoksa üretime mi gönderirsiniz? Ülke tarım politikası üretken değerleri kasaba göndertiyor! Ülkenin hayvan varlığı çiğ süt fiyatlarının sanayicilerce düzenlenmesiyle yok oluyor!
Kasaplık canlı hayvan, besi danası ithalatında alınan gümrük vergileri 2010 yılı Nisan ayındaki % 135 oranına geri getirilmeli, damızlık hayvan ithalatın da ise yine 2010 Nisan ayından önceki uygulamalarda olduğu gibi yeni yatırımcıların ithalat yapmasına izin verecek içerdeki üreticileri koruyacak şekilde gümrük vergisi oranları düzenlenmelidir. Süratle çiğ süt satın alımlarında gerçekçi piyasa düzeni oluşturulmalıdır.
