Damacanalardaki BPA Meme Kanseri Riskini Artırıyor
BPA’ nın üreme ve cinsel fonksiyonları bozduğunu; obezite, astım, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi pek çok hastalığa
davetiye çıkardığını gösteren sayısız çalışma var. Endüstrinin çıkarları için halkın sağlığını hiçe sayan, “BPA’ ların kanser yapıcı etkisi yok” diye beyanatlar veren “besleme uzmanların” sözlerine inanmayın. Obama’ ya sunulan “Çevresel kanser riskinin azaltılması” (Reducing environmental cancer risk) isimli raporda da BPA’ nın önemli çevresel kanserojenlerden biri olduğu bilhassa vurgulanıyor. BPA’ lı damacanaları ve BPA' lı diğer yiyecek-içecek kaplarını tercih edip etmemek size kalıyor.
Sert plastiğin hammaddesi olan bisfenol A’ nın insan sağlığı üzerine pek çok olumsuz etkileri içinde en önemlilerinden biri de kadınlarda meme kanseri riskini artırmasıdır.
Tufts Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırma bisfenol A’ ya maruz bırakılan maymun ceninlerinin meme dokusunun gelişiminin de etkilendiğini ortaya koydu.
Araştırma, BPA yedirilen ve yedirilmeyen maymunların yeni doğan yavrularının meme dokularının incelenmesi suretiyle yapıldı.
Bu amaçla gebe maymunlara insanlarda gebeliğin son üç ayına tekabül eden dönemde her gün, içinde vücut ağırlığının kilosu başına 400 mikrogram BPA bulunan meyveler yedirildi.
Böylece anne maymunun serumunda günümüzde birçok insanın kanında rastlananlara eşdeğer BPA seviyeleri elde edildi.
Maymun yavruları dünyaya geldiklerinde dişilerin meme dokuları alınarak incelendi.
BPA’ ya maruz kalan maymunların meme tomurcukları yoğunluğunun anlamlı şekilde arttığı ve genel olarak da meme dokusunun gelişiminin daha ileri olduğu belirlendi.
Daha önce farelerde yapılan araştırmalarda anne karnında maruz kalınan çok az miktarda BPA’ nın bile meme dokusu gelişimini etkilediği ve erişkin döneminde pre-kanseröz (kanser öncesi) ve kanseröz lezyonların oluşumuna yol açtığı gösterilmişti.
Farelerdeki bu bulguların insanlar için geçerli olamayacağını ileri sürenlerin iddiaları aynı sonucun primatlarda da elde edilmesiyle çürütülmüş oldu.
Araştırmaya katılan uzmanlardan Ana Soto şunları söylüyor:
“Bu araştırma ana rahminde maruz kalınan çok az miktarlardaki kseno-östrojenlerin meme gelişimini etkilediğini ve ileriki yıllarda meme kanseri riskini artırdığını ispat eden araştırmaları destekliyor.
BPA, farelerde ve kadınlarda ana rahminde maruz kalındığında meme kanseri riskini artıran di-etil-stilbesterole benzer bir kimyasaldır.
Bu sonuçlara göre, BPA meme kanserine yol açabilecek olan bir maddedir ve insanların bu maddeye maruz kalması mutlaka önlenmelidir.”
Gelelim neticeye
BPA’ nın üreme ve cinsel fonksiyonları bozduğunu; obezite, astım, diyabet, kalp hastalıkları ve kanser gibi pek çok hastalığa davetiye çıkardığını gösteren sayısız çalışma var.
Endüstrinin çıkarları için halkın sağlığını hiçe sayan, “BPA’ ların kanser yapıcı etkisi yok” diye beyanatlar veren “besleme uzmanların” sözlerine inanmayın.
Obama’ ya sunulan “Çevresel kanser riskinin azaltılması” (Reducing environmental cancer risk) isimli raporda da BPA’ nın önemli çevresel kanserojenlerden biri olduğu bilhassa vurgulanıyor.
BPA’ lı damacanaları ve BPA' lı diğer yiyecek-içecek kaplarını tercih edip etmemek size kalıyor.
KAYNAKLAR
http://www.pnas.org/content/109/21/8190.abstract?sid=6de7cb1a-2aa7-4f19-ba06-0b0652371e37
http://www.dailymail.co.uk/health/article-2140885/New-breast-cancer-fears-BPA.html
http://deainfo.nci.nih.gov/advisory/pcp/annualreports/pcp08-09rpt/PCP_Report_08-09_508.pdf