Daima Cumhuriyet!
Başbakan’ın deyimiyle ‘kalkışma’ operasyonun ayrıntıları gün geçtikçe ortaya çıkıyor.
Her detay yürek burkucu. Yazık bu ülkeye, bin kez yazık. Binlerce haberin arasında kaybolan bir bilgi dikkatimi çekiyor.
“...Türk Ordusu’nda darbenin engellenmesinde Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarda yargılanan subayların etkisi büyük oldu.”
‘Bir dakika burada durun’ diye seslenmek geliyor içimden. Öyle birkaç kelimeden oluşan cümleyi kurmak kolay, ya ardındaki bir dolu acı?
Devasa sıkıntılar yaşandı, onurlar kırıldı, hayatlar bitti, eşler çocuklar onur kırıcı iftiralarla yaşadılar. Şimdi bu ağır darbe operasyonunun atlatılmasında ‘iyi ki varlar’ diyerek vurguluyoruz onları.
Demek tarihin özürü bazen asırlar sürmüyor!
Aslında yalnızca onlar değil, iyi ki Cumhuriyet’e sahip çıkan, Atatürkçü, yurtsever, demokrasi, eşitlik ve adalete yürekten inanan milyonlar yaşıyor bu topraklarda.
Keşke ülke bu hissiyattan hiç uzaklaşmasaydı; ne paraleli ne cuntası ve de terör örgütleri kökleşip derinleşirdi!
93 yıl önce Mustafa Kemal’in istiklal ve istikbaline sahip çıkan nice kahramanla attığı temeli sağlamlaştırmak, eksiği gediği düzeltmek yerine kökü zedelemek kimseye fayda getirmedi, getirmiyor.
Kimse yapmasın!
Ne paralel, ne dikey, ne dinci ne kimlikçi sokaklardan barışa, huzura çıkılmıyor.
Tabelalardan ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kaldırdıkça, bugün paralel gider yerine ‘yatay’ gelir, ‘dikey’ örgütler doğar.
Gerçek şu ki; ne kadar ‘kalkışılırsa kalkışılsın’,
Ne denli ‘darbe’ alınırsa alınsın,
Koruyucu kalkan siyasi manevralar değil, yine ‘Cumhuriyet ve gerçek demokrasiye benliği ile inanmış ülkenin doğusundaki batısındaki milyonlar olacaktır.
Yabancı sermaye ürktü
Yaşanan kaosun ekonomiye etkisinin sınırlı kalmasını öncelikle demokratik hükümetin darbeyi bastırma gücü ile siyasi istikrarın süreceği beklentisine bağlamıştık. Darbe girişimi öncesi de moralsiz olan piyasalar toparlanmanın uzun süreceği tahminiyle umutsuzluğunu koruyor. Darbe girişimlerinin ekonomiye etkileri 10 yıllık periyotlarla analiz edilse de altı günlük süreçte etkinin özellikle ‘turizm ve yabancı yatırımlar’ üzerinde oluştuğunu söylemek mümkün. Turizm Ruslarla moral bulmayı beklerken, yaz ve kongre turizmi açısından sıkıntı sürüyor. Zar zor yakalanan kışın gerçekleşecek uluslararası kapsamlı kongrenin iptali bir büyük otelimize şimdiden geldi. Ekonomide hissedilen endişeyi yine yabancı yatırımcıda da görüyoruz. Manisa’da klima devi Mitsubishi firması ile İzmir’de tüketim eşyası üretmeye hazırlanan Amerikan devinin yatırımlarını bir süre bekletme ve değerlendirme kararı aldıklarını duyuyoruz.
Canlanma şırıngasına ihtiyaç duyan üretim dünyası, aldığı darbeleri o kadar da kolay atlatacak güce sahip değil. Siyasetin toparlanarak, ekonomik açıdan da ülkeyi bu ahval ve şeriattan kurtarması ve ortamı normalleştirmesi gerekiyor!