Cumhuriyet Törenleri ve Dalyan’ın Işıklar’a Saygısızlığı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, iktidarın geliyorum diyen krizi yönetememesinden dolayı olaylar çıktı. Herkes kendine göre kazançlı. Ana muhalefetin adresi CHP de kendisine göre kazançlı. Darbeci İşçi Partisi'nin gençlik örgütü olan TGB'de kazançlı. Anlayacağınız kaybeden yok gibi gözüküyor.
30 Ağustos törenlerinde TBMM'de bulunan ve bulunmayan siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin anıtlara çelenk bırakmasının yasaklanması, 29 Ekim törenlerindeki kitlesel gösterileri ortaya çıkardı.
İktidarın ise klasik devletçi söyleme sarılması ise, tam bir umut kırıcıydı. Kemalist devletin söylemine sahip çıkması, sokağa çıkanların ise sanki o devlete karşı imiş gibi gözükmesi ise tam bir trajediydi. Ancak bu topraklarda yaşanacak gelişmelere şahit olduk.
Cumhuriyetin asıl sahibi olduğunu düşünenler aslanlar gibi alanlarda dövüştüler. Barikatlara çıktılar... AK Parti iktidarı da devletin ceberrut yüzünü savundu.
Cumhuriyeti kutlamak isteyenler stata gitsinler.. Gitmeyenlere ise yasadışı örgüt muamelesi yapıldı.
Neyse sonuçta, benim nazarımda Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıramadığımız sürece galiba bu tartışmaları yaşayara gideceğiz. At izi it izine de karışmaya devam edecek gibi...
İktidarın yapması gereken, bayramların nasıl kutlanacağına yönelik çıkarılan yönetmeliği düzeltmekdir. Kim Atatürk anıtlarına çelenk bırakmak istiyorsa, serbest bırakabilmelidir.
Otoriter cumhuriyet yanlılarının sokağa çıkmalarının yasaklanmasına da karşıyım. Bu ülkenin topraklarında kim nerede nasıl gösteri yapmak istiyorsa yapmalıdır.
****
En son Diyarbakır'da BDP'lilerin mitinginin yasaklanması da böyle bir akılsızlıktan çıkıyor. Ancak Diyarbakır'ın her yerini yasaklayanlar, Valilik bahçesini yasaklamayı unutunca, BDP'lilerin Valilik bahçesini miting alanına çevirmesi de oldukça ilginç bir eylem olmuş.
Birbirlerini hiç sevmeyen, hiç hazetmeyen iki politik akımın (ulusalcıların ve Kürtlerin) mitinglerinin yasaklanması, önümüzdeki günlerde AK Parti'ye karşı geniş bir cephe açılmasına neden olabilir. Hatta uzun süredir yaşanan gizli ve açık dayanışma devam ediyor.
Dalyan’ın yaptığı dalyanlık
28 Ekim'de Silivri'de Cumhuriyet kutlamalarında AK Parti Milletvekilinin,
Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a yaptığı kocaman bir ayıp ve saygısızlık. Ve bu saygısızlığın ilk olmadığını belirtmek isterim.
Yörünge Gazetesi'nde öyle bir fotoğraf vardı ki (bence bir gazetecilik başarısı, o fotoğraf çeken arkadaşımı kutluyorum) Başkan Özcan Işıklar bir robot gibi duruyor, Dalyan, Başkan’ı kucaklamış taşımaya çalışıyor. Dalyan'ın yüz ifadesi tam bir saygısızlığın göstergesi, Işıklar'ın yüz ifadesi ise tam çaresizliğin...
Gülay Dalyan protokolde Başkan Işıklar'ın bulunduğu yerin kendisine ait olduğunu belirterek, başkanı sola kaydırmış. Ardından tartışmaya Kaymakam müdahale ederek, Başkan Işıklar'ın durduğu yerin doğru olduğunu, Dalyan hanımefendinin yerininin ise başka bir yer olduğunu söylemiş.
Dalyan hanımefendi hiç utanmadan, Işıklar'ı kucaklamış eski yerine taşımaya kalkmış. Işıklar da eski yerine geçmemiş. Anlayacağınız küsmüş.
Bir örnek vermek istiyorum. Dalyan hanımefendi aynı davranışı; Esenyurt'un Kurucu Belediye Başkanlığını yapmış olan Dr. Gürbüz Çapan'a yapsaydı, nasıl bir karşılık alırdı?
Aynı karşılığı Işıklar'ın vermesini ve Dalyan hanımefendinin hak ettiği yanıtı almasını o kadar çok isterdim ki!
Dalyan hanımefendiye sorayım. 3. Bölgeden milletvekili seçildiniz. Başbakan Recep Erdoğan sizi listeye yazmasaydı, bağımsız aday olsaydınız kaç oy alırdınız?
Milletvekili seçilebilir miydiniz? Silivri Belediye Başkanı Işıklar'ın partisinin dışında kişisel olarak oyu vardır. Sizin Siliviri’de partinizin dışında bir oyunuz bile yoktur.
Ve sizi, atanmış ve sonra seçilmiş biri olarak, seçilmiş bir belediye başkanına karşı yaptığınız nezaketsiz davranışınızdan dolayı kınıyorum. Allah inşallah size o makamın dışında başka bir makamı göstermez. Sizin o makamlarda neler yapacağınızı düşünemiyorum bile...
Tekrarını kaçırmayın
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ile Cumartesi günü Karadeniz TV'de iki saatlik oldukça hareketli ve keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Başkan Yeniay, yeniden aday olduğunu açıkladı. Küçükmece'de 9 yıl içersinde yaptıklarını anlatan Yeniay, kentle ilgili projlerini hayata geçirebilmek için 15 yıl daha görev istediğini ima etti.
Başkan Aziz Yeniay ile ilgili söyleşinin tekrarı bugün saat 01'de Karadeniz TV'de kaçırmayın