content
18 Kas

Çözüm mü Dediniz!

“Analar ağlamasın, akan kan dursun, barış gelsin, çözüm olsun”…

Bunda herkes hem fikir…

Kimse “kan akmaya devam etsin, analar ağlasın” istemiyor zaten.

Tamam da, Apo, PKK ve BDP’nin çözüm önerisi ne?

Ön şart; “Apo serbest bırakılsın”, bilâhare “bölgede demokratik özerklik kabul edilsin”…

“Aksi taktirde barış olmaz, kan akmaya devam eder”…

Kürt sorunu denilen sorunun gelip kilitlendiği nokta şimdilik burası. Şimdilik diyorum, çünkü gerisini ilerleyen satırlarda ele alacağım.

Peki sizce, bu iki dayatmayı ön koşul olarak ileri süren ayrılmaz üçlünün “kan dursun, barış olsun” gibi bir derdi olabilir mi! Olamaz.

Çünkü, sözüm ona derdi bu olanın, ön şartı, olmazsa olmazı asla olamaz. Görüldüğü üzere, dert başka… Dert; Apo önderliğinde, liderliğinde özerk bir Kürdistan…

Bu en basit gerçeğe rağmen, halâ bazı insanların veya kesimlerin, barıştan, çözümden, örgüt ile yapılmış olan müzakerelerin devamından bahsetmeleri, bahsediyor olmaları, sizce ne ile açıklanabilir!

Sadece iki açıklaması var bunun;…

Bir; bütün çıplaklığına rağmen halâ konuyu anlayıp, idrak edememişler…

İki; örgütün bu iki önemli ön şartını, en baştan kabul etmişler…

Bir üçüncü açıklaması belki de şu; bu işte başka bir “bit yeniği” var!!!

Apo’ya ev hapsi son birkaç yıldır gündemde olduğuna göre, diyelim ki şartlar kabul edildi, Apo serbest bırakıldı, bölgede kendi kendini yönetmek anlamına gelen “Demokratik Özerklik” kabul görüldü.

İşte, “şimdilik” dediğim o ilerleyen satırlar tam da burada başlıyor…

Kuzey Irak Kürt Yönetimi’ne ne diyorlar? Güney Kürdistan…

Başkanı kim; Barzani…

Bu durumda Türkiye’nin bu bölgesine ne diyecekler; pek tabii ki Kuzey Kürdistan…

Başkanı kim olacak? Pek tabii ki; Apo…

Geriye ne kalıyor, “Büyük Kürdistan” için? Suriye ve İran…

Suriye’de şimdilerde neler oluyor!!! Dikkat, hem de çok dikkat…

Dönelim Apo liderliğindeki sanal Kuzey Kürdistan’a…

Gözünüzün önüne getirin; Apo serbest, davullu zurnalı, PKK bayraklı karşılamalar, törenler, gösteriler…
Habur görüntüleri, solda sıfır’ın altında sıfır… Apo, uzatılan mikrofonlara konuşuyor Peygamber edasıyla…
Yurtiçi ve dışı basın peşinde, ekranlarda hep o, uğrunda kan, can verilen, bir tek sözünden asla çıkılmayan, emir kulu olunmuş “Serok Apo”…

Canlandıramadıysanız, gözlerinizi kapatın ve bir kez daha deneyin…

Pekiiiii… Gelelim, zurnanın çıkarttığı o muhteşem “zırt” sesine…

Ahmet Türk Mardin’e, Sırrı Sakık Muş’a, Aysel Tuğluk Diyarbakır’a mı dönecek, kendi memleketlerinde mi yaşayacaklar bundan böyle!

Yaz tatillerini, kaçamaklarını Çeşme’de, Bodrum’da, Antalya’da yapabilecekler mi meselâ!

Ancak, asıl önemlisi; ülkenin batısında, kuzeyinde, güneyinde yaşayan Kürt vatandaşlarımız, yaşadıkları yerlerde geçmişte oldukları gibi huzur içinde yaşayabilecekler mi! “Hadi bakalım, evli evine, köylü köyüne” denmeyecek mi meselâ!

“Densin” demiyorum ama, kesinlikle deneceğinden de hiç kuşkum yok, bundan adım gibi eminim. O zaman?

O zaman; Türk, Sakık, Tuğluk gibilerin durumu zaten belli olduğuna göre, gelinebilecek vaziyeti, çok geç kalmış olmalarına rağmen asıl düşünmesi gerekenler, “Benim adıma konuşma, ben senden değilim” diyebilecek, sessiz çoğunluktaki o Kürt vatandaşlarımız olacak kuşkusuz, ya herro, ya merro anlamında…

Sabahattin Talu
sabahattintalu@gmail.com

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank