Çöpe At!
Yeni eğitim sistemiyle birlikte Muhammed Peygamber’in hayatı da seçmeli ders olarak okutulacak, malum… Yönetmelikte ismi nasıl olacak bilmiyorum şimdilik medyada meşrebine göre “Hz. Peygamber’in Hayatı” , “Siyer” , “Hz. Muhammed’in Hayatı” gibi isimlerle anılıyor.
İsminden ziyade, müfredat nasıl olacak?
Muhammed Peygamber’in hayatını derlerken kimi kaynak alacaklar mesela? Düpedüz hadis kitaplarından mı gidecekler, yoruma mı kaçacaklar? Fethullah Gülen’in yazılarından, kitaplarından mı, yoksa “tarafsız” gözüksün diye Martin Lings ya da Annemarie Schimmel gibi yabancı “alimlerin” eserlerinden mi alıntılayacaklar?
İlla yorum olacaktır, çünkü bu konuda objektif bir tarihi çalışma –maalesef- yoktur. Dayanılacak bütün kaynaklar da zaten “taraflıdır”. Değil Hristiyanlıktaki “İsa gerçekten yaşadı mı?” tartışması gibi, Musevilikteki “Musa ve beraberindekilerin Mısır’ı terk etmesinin asıl öyküsü” gibi masum bir araştırma dahi bulamazsın İslam tarihinde...
“Gri” bile yoktur, ya bembeyaz, ya düpedüz simsiyah… Ya peygamberin başının üstünde bulut gezdiren, kalbini çıkarttırıp meleklere yıkattıran hamasi metinler vardır, ya da Turan Dursun, Arif Tekin, İlhan Arsel gibi “karşı cephe”…
Peki, geleneksel metinlere sadık kalındığı, ehl-i sünnet kaynaklarından yararlanıldığı ve tarihsellikten-bilimsellikten uzak tutulduğu takdirde, çocuklara Muhammed Peygamber’in hayatı adına ne öğretilecek?
Başının üzerinde bulutla gezecek, sırtında mühür olacak, daha küçük çocukken peygamberliği fark edilecek, melekler gelip göğsünü yarıp kalbini çıkaracaklar, yıkayıp yerine takacaklar…
Başka?
6 yaşındaki Aişe ile evlenip, 9 yaşındayken onunla birlikte olduğu iftirası mesela? Evlatlığının karısına göz koyduğu ve eşinden ayrılmasını sağlayıp, onunla evlendiği? 50 erkek gücünde süper-erkek olduğu, bir gecede 9 eşiyle birlikte olduğu, nerede güzel bir kadın görse tahrik olup, eşlerine koştuğu, cariyeleriyle eşlerinin yataklarında basılıp, çıkan kıskançlık kavgaları?
Kendisine muhalefet eden şairlere ölüm emri vermesi? Tetikçileri bizzat belirlemesi, onlara cennet vaatleri vermesi, suikast planlarını kendi hazırlaması? Suç işleyenleri, örneğin kendisini kandıran iki katil-hırsızı, akıl almaz işkenceler yaptırıp, susuzluktan ölene kadar çölde bırakması?
Yapılan savaşlarda beğendiği kadın esirlerin kocalarını, babalarını öldürtmesi, hayatları karşılığında pazarlık yapması?
Sihire-büyüye maruz kalması, bir süre ortada “ne dediğini bilemez halde” dolaşması, hastalananlara “deve sidiği” içmesini tavsiye etmesi, psikolojik rahatsızlıkları olanları bağlayıp “değnekle dövmeyi” tavsiye etmesi?
Üstüne çıktığı kütüğün, bindiği devenin dile gelip konuşması, parmaklarından su akması, gökyüzündeki ayı bir hareketiyle ikiye bölüp, bir yarısının bir bahçeye, öbür yarısının dağın arkasına düşmesi?
Bütün bunlar, ehl-i sünnet’in “kutsal” ve “tamamı doğru” kabul ettikleri, hatta yerine göre Kuran’dan üstün saydıkları , dinin pratiklerini ve detaylarını şekillendirmek için rehber kabul ettikleri hadis-siyer kitaplarının anlattığı Muhammed Peygamber…
Hadis kitaplarının içinde “bu akla-mantığa-bilime ya da Kuran’a uygun” , “bu değil” diye ayıklama yapamazsın. Hadisleri ya tümden kabul edeceksin, ya tamamen çöpe atacaksın.
Sorumuzu baştan alalım, okullarda Muhammed Peygamber’in hayatı öğretilirken, hangi kaynaklar baz alınacak? Hadisleri çöpe atacak cesaretiniz var mı?
