Çok Pahalı ve Çok Başarısız Bir İktidar…
Genel seçimler yaklaşırken; ülkesini seven, evlatlarının ve torunlarının geleceğini düşünen, basiret ve feraset sahibi, vicdanı ve aklını ipotek ettirmemiş,
şahsi çıkarlarını değil, ülke çıkarlarını ön planda tutan; tüm kardeşlerime, mevcut tabloyu hatırlatmayı, bir görev biliyorum;
1) AKP iktidarı, 13 yılda; tüm ülkeyi, bir yangın yerine döndürmüş; tüm düzeni dejenere etmiş; her şeyin çivisini çıkarmış; huzur, can, mal, namus güvenliğini, hukuk düzenini, Anayasayı, demokrasiyi, fikir, ifade, teşebbüs ve inanç hürriyetlerini, milli, manevi değerleri, dış itibarımızı, yok etmiş;
a) Rüşveti, sahil ve arazi yağmalarını, lüks, israf ve saltanatı, yolsuzlukları, yasakları, torpili, kayırmayı, kaçakçılık, fuhuş, uyuşturucu, kadına şiddet, hırsızlık, gasp, tecavüz, cinayet vb. suçları zirveye taşımış;
b) Herkesi köle haline getirmeyi, tek adama kul yapmayı, amaç edinmiş; farklı düşüncelere karşı her türlü yalan, iftira, zulüm, baskı, kıyım, dışlama, tehdit, şantaj, engelleme, fişleme vb. icraatları mubah saymış;
c) Din istismarını pervasızca yapmış;
d) Türklük kavramlarına düşmanlık ederken; Teröre tavizler vermiş, ülkenin fiilen bölünmesine zemin hazırlamış, Devlet otoritesini sıfıra indirmiştir.
e) Devletin bütün kurumlarını (MİT-Diyanet Teşkilatı- HSYK- BDDK-TMSF-YÖK-RTÜK-AA-TRT- vs.) ve bakanlıklarını, tek kişinin emir komutasına bağlamıştır.
2) Ülke ekonomisi, tam anlamı ile felç edilmiştir. Bunun tüm göstergelerini aktarmak istiyorum;
a) Nüfusumuzun %70’i hala ilk ve ortaokul mezunudur. (Eğitim Sistemi 11 yılda, 13 defa değiştirilmiştir)
b) 2003 ila 2013 arasındaki cari açık tutarı 408 milyar dolardır.
c) Tasarruf oranımız %23’ten %12’ye düşmüştür. (12 yılda ödenen borç faizi tutarı 650 katrilyonu asmıştır)
d) Yıllık döviz açığı, 2002’de 85,5 milyar dolar iken; 2014’te 431,2 milyar dolar oldu.
e) Tüketici borçları (2002’de) 6,7 milyar TL’den, (2013) 372,4 milyar TL’ye çıktı. (55 kat arttı)
f) 2004’te 3.440.000 olan esnaf sayısı; 2014’te 2.987.000’e düştü. (461.000 azaldı). Sadece, son bir ayda, 56 bin esnaf kepenk indirdi.
g) Gelişmekte olan ülkelerin, 2009-2013 dönemi, ortalama büyüme hızı %5,3 iken; Türkiye ortalama %3,9’dur. 15 gelişmekte olan ülke içinde, en kırılgan olanı Türkiye’dir.
h) Son 6 yılda, dış borcumuz 121 milyar dolar artarken; milli gelirimiz sadece 55 milyar dolar artmıştır. (Özelleştirme geliri 58 milyar dolardır)
i) Türkiye’deki yabancı sermayeli banka sayısı 30’a yükselmiştir. Yani, finans sektörümüz, yabancıların eline geçmiştir.
j) Dört milyon vatandaşımız, icra takibindedir.
k) Net döviz borcumuz 431 milyar dolardır. Cumhurbaşkanı’nın tavırları ve devamlı konuşmaları yüzünden, iki ayda 130 milyar TL ilave yük sırtımıza binmiştir. Gayr-i safi milli hasıla %13 erozyona uğramıştır. Asgari ücret 407 dolardan 365 dolara inmiştir.
Özel sektörün sırtına 54 milyar TL kur farkı binmiştir. Başta benzin, motorin, tüpgaz, LPG olmak üzere, her şey zamlanmıştır. Sebze-meyve enflasyonu %29,4 olmuştur. Türkiye, Dünya’nın en sefil 9. ekonomisi durumuna düşmüştür.
l) Uçan tabutların (54 adet F-4’ün) tamiri için, İsrail’e 650 trilyon TL ödenmiştir. (Nerede kaldı one munite palavrası). (Son 5 yılda, 800 pilotumuz istifa etmiştir). (ABD’deki İsrail lobilerine 65,4 milyon ödenmiştir.)
m) Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı; araç alımına doymamaktadır. (Ayrıca 5 uçak, 5 helikopter mevcuttur). Şimdi, Başbakanlığa 222 adet; Cumhurbaşkanlığına da 25 adet yeni araç alınmaktadır. (Saraya giderken 61 araç götürülmüştür. Abdullah Gül’e de 18 araç tahsis edildi.)
n) Türkiye; en borçlu ülkeler sıralamasında 38. / hane halkı borç artışında ise 5.’dir. Yolsuzluk, küresel kölelik, bebek ölümlerinde, hava kirliliğinde BİRİNCİDİR.
o) Kaçak sarayın maliyeti belirsizdir. (Son günlerde, zehir ölçmek için 1,4 trilyon TL’lik cihaz da alınmıştır.) İşsizlik fonu ve diğer kaynaklar, buraya aktarılmıştır. Her şey ithal ve çok pahalıdır. (Sarayın giderleri ise hesaplara sığmıyor)
ö) Basın özgürlüğünde 180 ülke içinde 149.’yuz.
p) On yılda, trafik kazalarında 42.447 kişi kaybettik. Yaralı sayısı da 2.026.986’dır.
r) Sigorta şirketleri 10 ilde, sigorta yapmamaktadırlar.
s) Havuz medyası için kamu bankalarının verdiği kredi hala ödenmemiştir. (Bu arada, yandaş gazetecilere verilen ev kredilerinin de silindiği söylenmektedir.) Bu bankalar, iktidar ve yandaşlarına yağma edilmiştir.
ş) Kobani olaylarında, 1.113 bina, 1.177 araç yakılmıştır.
t) Son 6 yılda, uyuşturucudan ölenlerin sayısı 925 olmuştur. Uyuşturucu kullanımı 17 kat artmıştır. (Son üç yıl içinde)
u) Vakıfbank, Halk Bankası ve Ziraat Bankası araç saltanatı için çok sayıda VİP aracın bedelini ödemektedir.
ü) 12 yılda yurt dışına 27,5 milyar dolar sermaye göçü olmuştur. Sermaye girişi ise %38 azalmıştır. 5,5 milyar dolara inmiştir
v) Su kirliliğinde, 42 ülke içinde birinciyiz.
y) Tüm AB ülkelerindeki müteahhit sayısı 25 bindir. Bizde ise 300 bin.
z) R.T. Erdoğan’ın, 12 yılda örtülü ödenekten yaptığı harcama, 7,5 katrilyon TL’dir. Akrabalar, yakınlar, yandaşlar, ihya olmuşlardır.
*) 2000-2014 arasında; cinayet artışı %300/ şiddet, tecavüz, taciz artışı 14 kat/ fuhuş %220/ müstehcenlik suçu %170/ teşhircilik %465/ ırza geçme, çocuklara tecavüz %125/ rüşvet yolsuzluk (son üç yılda) %68/ elektrik hırsızlığı kat be kat, artmıştır.
İhale mevzuatı 113 defa değiştirilmiştir. İş kazaları zirve yapmıştır. İşsizlik trajik boyutlara ulaşmıştır. Yüz bin mükellef, paralel diye fişlenmiştir. GDO afeti yüzünden, kısırlık oranı (15 yılda) %2’den, %25’e yükselmiştir.
Kalitesiz, yandaşlara yaptırılan, duble yolların tamiri için, sadece geçen yıl 1,7 katrilyon TL harcanmıştır. Beş yılda, 2 milyon 512 bin dönüm tarım arazisi, rant uğruna kaybedilmiştir. Tüm kamu kurumları, çiftlik haline getirilmiştir. Kayıt dışı istihdam %60’ları geçmiştir. (Mülteci olayı, ayrı bir faciadır.)
Sevgili halkım; işte, gerçek tablo, ülkemin çok acınacak durumu budur. Lütfen; basiret ve feraset sahibi olun. Mutlaka sandığa gidin. Bu başarısız ve pahalı iktidarı devirin. Emaneti, ehil dürüst ve aklı başında ellere teslim edin. Ülkeye ve demokrasiye sahip çıkın. Tek adam yönetimine “DUR” deyin.
Özün Özü; AKP dönemi, Türk halkının, tarihi boyunca yaşadığı en karanlık dönemlerinden biri olarak, hatırlanacaktır.