content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

26 May

Çocuklarınıza Dua Etmeyi Öğretin

Çocuk, Allah’ın insana en büyük lütuflarından biridir. Bununla birlikte insan için bir imtihan vesilesidir. Her Müslüman en az çocuğunun dünyasını imar etmeye çalıştığı gibi ahiretini de inşa ve imar etme sorumluluğunu da taşımalıdır.

Uzmanların da ifade ettiği gibi insan, çocukluk döneminde çok şey öğrenir. İnsanların çocukluk döneminde öğrendiği bilgiler bilinçaltında yerleşir. Unutulmamalıdır ki yetişkinlerin ve çocukların öğrenme, kavrama ve anlayışları arasındaki fark sadece tecrübedir. Tecrübelerin dışında, üç yaş ve üzeri çocuklar ile yetişkinlerin anlayışları aynı derecededir denebilir.

Hatta çocukların ahlaki temelleri daha anne karnında oluşmaya başlıyor diyebiliriz. Bu yüzden hamilelik dönemindeki kadının dinlediği (Müzik vs.) dahi çocuğun ahlaki (kişilik) gelişimine tesir edici niteliktedir. Bundan dolayı, hamile kadın yediğine, içtiğine ve davranışlarına dikkat etmelidir.

Özet olarak çocukluk dönemi tasvir ettiğimizden daha hassas ve önemli bir evredir. Önemsenmediği gibi değildir. Bu dönem, dünyaya gelişle değil, cenine ruh üflendiği andan itibaren başlar. İnsanların iyi-kötü olması ile çocukluk dönemleri arasında önemli bir bağlantı söz konusudur. Çocukların bilinçaltları, gelecekteki olaylarda da başat etkendir. Başka bir deyişle, insanların iyi veya kötü bir karaktere sahip olması ile çocukluk döneminde atılan temel arasında sağlam bir bağlantı var demek zor olmayacaktır. Bu bağlamda çocukların bilinçaltları, gelecek yaşamlarını doğrudan etkilemektedir diyebiliriz.

Çocuk ve dua eğitimi

Çocuklarınıza dua etmeyi ve yakarışta bulunmayı öğretin, bunun size ne kazandıracağını biliyor musunuz?

Çocuğu manevi olarak yetiştirmek anne ve babanın önemli vazifelerindendir. Manevi dinamikler pek çoktur. Kanaatimce dua bu dinamiklerin en önemlilerinden birisidir. Çocuklara dua öğretmek, yaşamlarına pozitif bir etki yapar. Bunun için yapmamız gereken de, çocuklarımıza çocukluk evresinde dua etmeyi öğretmektir. Rabbinden istemeyi bilen, rabbine durumunu arz edebilen çocuk, Allah ile samimi bir bağ kurar.

İnsanlar sürekli kendinden büyük bir(Totem/İdol) şeye gereksinim/ihtiyaç duyar. Hep kendinden büyük birini arar. Bu, insanın fıtratında vardır. Bu yüzdendir ki; bazı insanlar bazı yaratıklara tapar ve onlara yakarışta bulunurlar. Bu bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç insanın fıtratında vardır, fıtridir. Aileler, çocuklarının bu ihtiyacını, onları Allah’a yönlendirerek gidermeliler.

Bu durum toplumumuzda önemsiz olabilir ama bir toplum huzur ve barış dolu bir yaşam istiyorsa bunun için dua ve dua eden çocuklar gereklidir. Pedagogların da bu konu üzerinde önemle durması gerekmektedir. Yetişkinler için dua kitapları var ama çocuklar için ya yok veya yok denecek kadar azdır.

Dua; Allah’la konuşmaktır, Allah’a arzuhaldir, halini Allah’a arz etmektir.

Bizler nasıl ki çocuklarımıza dünya yaşamını ve geçinmenin yollarını öğretiyorsak dua etmeyi de öğretmeliyiz. Evet, çocuklarınızı dünya ve dünya işlerine, okuma ve dünyadan faydalanmaya alıştırın. Fakat o evrede dua etmeyi de öğretiniz. Geçim sıkıntısını gidermek için, geçimlik elde etmek için nasıl yol ve yordam varsa dua etmenin de yol ve yordamı vardır.

Çocuk ilk önce duanın ne olduğunu, niçin yapıldığını ve kimden istekte bulunulduğunu bilmeli. Dua; istemek ve yakarıştır. Çocuk önce kimden istediğini bilmeli ve istekte bulunduğu kişiyi tanımalı. Bu konu çok önemli bir konudur. Çocuklarımıza, yanımızda kimse olmazsa, zor bir durumda olduğumuzda bile, Allah’ın yanımızda ve bizi işitiyor olduğunu anlatmamız gerekir. O’nu çağırdığımız zaman bizi işitir ve imdadımıza yetişir.

Zor ve sıkıntı anında rabbinden yardım alacağını bilen bir çocuk ümitsizlikten kurtulur. Aslında böylece çocuklarımızı ümitsizlikten de kurtarmış oluyoruz. Bu inanç büyük bir önem arz ediyor. Unutmayın, ümitsizlik yenilmenin anasıdır. İnsan bu tuzağa düştüğünde öyle bir duruma düşer ki kendi hayatını kendi elleriyle sonlandırabilmektedir.

Anladığım kadarıyla, tecrübe dışında erişkin ve çocukların akıl ve hisleri aynıdır. Büyükler için önemli olan şeyler, çocuklar için de önemlidir. Dua konusunun önemi de burada belirginleşiyor. Belirtmeliyim ki; eğer çocuklarımıza duanın kabul şartına göre dua etmeyi öğretirsek, yaşamlarına etki edip büyük bir anlam kazandırmış olacağız.

Nasıl ki biz büyükler, duanın kabulü için kötü şeylerden uzak durmak gerektiğini bilir ve bu yüzden ‘Salihlerin, iyilerin duası ile’ deriz. Çocuk da dualarının kabul edilmesinin kötü alışkanlıklardan uzak durmak nispetinde olacağını anlamalıdır. İnanın ki böyle bir anlayış ilerde çocuklarımızın hayatında temel taş vazifesi görecek ve pozitif bir etki edecektir. Çocuklar dualarının kabul edilmesi için doğru bir kişiliğe sahip olmaları gerektiğini anlayacaklar. Bunun için de kötü alışkanlıklardan uzak duracaklardır. Bu anlayış çocukların hal ve hareketlerine de büyük ölçüde etki edecektir.

Günümüze baktığımız zaman, insan, çocukların geleceklerinden korkar oldu. Bu korku büyüklerde umutsuzluğa yol açıyorken, acaba çocuklarda neye yol açıyor?

Çocukları kötülüklerden uzak tutacak iyi bir model olmadığı için çocukların kişiliği ve geleceği tehdit altındadır…

Dua nasıl olur da bu kadar büyük bir etkiye sahip olabilir? Duanın etkili olabilmesi şu sorulara sağlıklı bir cevap verilebilmesi ile mümkün olacaktır.

1- Dua kimden istenir, yakarış kimedir? Biz, istek ve ihtiyaçlarımızı kime arz ederiz?

2- Yalvardığımız kimdir? Hiç kimseden isteyemediklerimizi istediğimiz kimdir?

3- Yalvardığımız nasıl insanları sever? Bu sevginin derecesi/mihengi nedir?

4- Yakarışta bulunulan ile yalvaran kişi arasındaki iletişim nasıl olmalıdır? İsteyen ile istekleri yerine getirebilen arasındaki iletişim nasıl olmalıdır?

5- Kimlerin duaları kabul edilir?

Aslında duadan kasıt bu soruların cevaplarının öğrenilmesi veya öğretilmesidir.

Dua ederken Allah’ın onları dinlediğini öğrenen çocuklar, Allah’ın duyduğunu ve O’nun duyma şeklinin bizim duymamızla bir olmadığının bilincine de varacaklar. Çocuklar, Allah’ın onları sürekli gördüğü ve duyduğunun farkına da varacaklar. Bu farkındalık çocuğa her zaman kendini kontrol etme gücünü/yetisini de kazandıracaktır.

Ailelerinin vasıtasıyla bu soruların cevabını öğrenen çocuklar, sadece duayı öğrenmeyecekler, aileleri tarafından sevildiklerini de kavrayacaklardır. Bu olgu, çocukların bilinçaltında ‘değer bilme’ olgusunun oluşmasında da etkin olacaktır. Böylelikle ailelerinin onlara değer verdiğini de öğreneceklerdir. Başka bir ifade ile dua; manevi bir koruyucu ve sığınılacak liman niteliğindedir. Bu şekli ile dua; kul ve Allah arasında sağlam bir bağ inşa eder. Kendilerine yakın ve dualarını kabul eden Allah, çocuklara daha sevimli gelecektir. Dua, insanı pozitif düşünceye sevk eder. Bu durumu kavrayan kişi, kendini bir ‘birey’ olarak görür. Çünkü Allah’ın onu dinlediğinin, muhatap aldığının farkına varır. Bununda önemli faydaları vardır.

a) Çocuk, Allah tarafından dinlendiğini bilecek. Bu, onu isteklerinde daha fazla dikkatli olmasına sevk edecektir. Bu bilme fikirlerine ve hayal dünyasına da etki edecektir.

b) Kendini ifade etmede de etkili olacaktır. Çocuk, kendisini daha iyi ifade edebilecektir.

c) Yanlış olduklarını anladığı fikirlerde ısrar etmez. Kolay kolay yanlış fikirler ileri sürmez.

d) Sorumluluğun farkına varır.

e) Daima ümitvâr olur. Ümitli olduğundan daha rahat ilerler.

f) Sırtını dayadığı sağlam bir yer olduğunu bilir ve daha büyük umutların sahibi olur.

g) En önemlisi de çocuk yüce yaratıcısını sevmeye başlar ve Allah o çocuğun kalbinde yer tutmaya başlar.

Dua ve Başarı

Kişinin hayattaki başarısı ile dua arasında sıkı bir bağ söz konusudur.

Bazıları bu bağı anlamsız bulabilir. Fakat bu saydıklarımız bir araya geldiğinde kişide özgüvenin oluşmasını sağlar. Kendisinde özgüven oluşan kişi de başarıya daha kolay ulaşır. Özgüven başarmanın kilididir.

Dua, pozitif söylemlerin oluşmasında da aynı şekilde etkilidir. Yaratıcısı ile konuştuğunun farkında olan kişi, bu farkındalık ile konuşur, kelime ve söylemlerine dikkat eder. Her ağzına geleni söylemez.

Duanın Allah’tan istenildiğini bilen çocuk, Allah ile arasının iyi olması gerektiğinin de farkına varır. O’nun rızası doğrultusunda hareket eder. O’nun uygun gördüğü paralelde bir yaşantı sürer. Bu sebeple O’nun yasakladıklarından, kötü saydığından uzak durur. Esasen hayatı bize anlamlı kılan da rabbimizin istek ve emirleridir. Dosdoğru bir hayatın kimseye bir zararı yoktur. Ancak yalan rüzgârının herkese zararı olduğunu ve Allah ile peygamberinin yalandan sakınmayı tavsiye ettiğini anlatmaya gerek olmadığı kadar aşikâr olduğu kanaatini taşıyorum. Çocuk, bu anlayış ile yalandan da uzak durur. Yalan söylemeyen de kötülüklerden uzak durur.

Nasıl mı?

Çünkü çocuk, kötülük yaptığında yalan söylemeden bu kötülüğü yaptığını itiraf edecekse, neden kötülük yapsın ki?

Dua, çocuklarda güven duygusunu yaratacağı için, çocuklar güveni/güvenirliliği amaç/hedef edinecektir. Güvenilir ve özgüvene sahip çocuk nasıl başarılı olmasın! Evet, çocuklarınıza nasıl ta çocukluktan hayat ve geçim yollarını öğretiyorsanız, onlara nasıl dua edeceklerini de öğretmelisiniz. En azında yeme, içme sırasında da olsa, davranışlarımızla çocuklarımıza dua etmeyi öğretmeli ve hatırlatmalıyız. Bence bu, hayatî bir gerekliliktir.

Unutmayın ki yüzünü Allah’a çeviren çocuk şükür duygusunun farkına varır, Allah’ın onun yardımına varacağını bildiğinden/inandığından en ürkütücü ve zor durumlarda da ümitsizliğe düşmez. Bu inanç ve şiar, çocukları hayata ve iyiliğe daha yakın kılar. Dua hayatın anlamı ve ibadetin çekirdeğidir. Kul olmanın göstergesidir. Kendinizi ve ailelerinizi dua ile zenginleştiriniz.

Dua beklentisi ve Dua ile…

M. Burhan HEDBİ 25: 05: 2012

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank