Çocuklarımız Yeterli Eğitim Alıyor mu?
Sevgili Can Dündar çoğu zaman cuk oturtur sözcükleri. “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna caz ” misali.
Ben 05.08.2010 tarihli yazısına bir göz atın derim.
Ne yazmış diye düşüne kadar yazısının keyfine varmanızı tavsiye ederim.
Aslında yazılandan alıntılarla az da olsa merakınızı gidermek isterdim bu benimde zevkle değineceğim bir konu olacaktı fakat diğer güncele, paylaşacağım habere haksızlık etmiş olurum. Önüne gelen özellikle haktan hukuktan bahsedip de eleştirdiğimiz hak yiyenlerden olmak istemiyorum. Aynı sözleri tekrarlamak hoşuma gitmiyor ama tekrarlamak durumunda kalıyorum anladınız siz beni.
Gelelim bu gün dünden kalma habere ve bu güne:
18. Milli Eğitim Şurası'nın Ege Bölge Çalıştayı toplanmış.
Eee ne var bunda demeyin lütfen.
Nerede toplanmış Egenin incisi İzmir’de. İzmir’de Kaya Prestije Otel'de. Ev sahipliğini de tabiî ki İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapıyor.
Burada bir parantez açalım.
Bilmem farkında mısınız? Toplantının yapıldığı yer “Kaya Prestije Otel” , Öğretmen evinde neden yapılmamış acaba? Oysa inanın öğretmen evlerimizin o çok lüks otellerimizden bir farkı yok.
Gidenlerimiz vardır veya en azından duymuşlardır. İşte şimdi soruyorum neden Milli eğitimin konaklama yerlerinden biri tercih edilmedi?
Doğrusu ben merak ettim sizleri bilemiyorum. Haa bazılarınız diyecek ki “fazla merak iyi değildir” . İyi olsun veya olmasın ben düşüncemi söyleyeyim de.
Şimdi gelelim toplantının anlam ve önemine. Toplantıya katılan her İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden temsilciler ile aralarında akademisyen, öğretmen sendikası temsilcisi ile öğrencilerin de yer aldığı gruplar sorunlar ve çözüm önerilerini Ege Bölge Çalıştayı raporu adı altında toparlayıp, Milli Eğitim Bakanlığı'na sunulacaklarmış.
Buraya kadar her şey güzel hepimizin de bildiği gibi büyük bir eğitim sorunumuz var.
Ama bunun yanı sıra Eğitmenlerimizin sorunu çok daha büyük. Hele hele sözleşmeli öğretmenlerimiz. Adeta dış kapının mandalı bile değiller. Kendilerinden çok özür dilerim bu benzetme için. Öğretmenlerime saygım sonsuzdur. Benim öğretmenlerime eğitime âşık öğretmenlerime saygım sonsuzdur. Yanlış anlaşılmasın.
Gelelim katılımcılarımız hangi konuları rapor etmişler. Kısa kısa geçelim ki asıl gelmek istediğim sizlerinde fikrini sormayı düşündüğüm konulara.
3 konu hakkında düşünce belirtirseniz sevinirim.
Afyonkarahisar İl Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmen yetiştirmenin sadece devlet üniversiteleri tarafından yetiştirilmesini vakıf üniversitelerinin elinden alınmasını önermiş. Bakın bu gerçekten tartışılır işte.
Kütahya Milli Eğitim Müdürlüğü (aynen aktarıyorum) Sadece okullarda değil, milli eğitim camiasının genelinde kurumsal bir kültür bulunmadığı kaydedildi. Bu gerçekten çok şey ifade eder. Aslında başlı başına masaya yatırmamız lazım bu düşünceyi, ne deniyor “ milli eğitim camiasının genelinde kurumsal bir kültür bulunmadığı “ bu sözün veya düşüncenin diyelim, karşısında ne denir? Ne düşünüler?
Neyse durun şimdi detayları merak eden okuyucumuz olursa gazetelerin arşivlerini bir göz atmalarını rica edeyim, asıl konuyu es geçmeden girelim.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü neredeyse: nerden çıktı şimdi bu derttirecek bir öneri sunuyor.
Aynen: kız ve erkeklerin ayrı ayrı okuyacağı okullar önerilmesi dikkat çekti. “Bölgesel, kültürel ve geleneksel nedenlerden dolayı özellikle ortaöğretime erişim ve devamın sağlanmasında sıkıntılar dikkati çekmektedir. Bu sorunun ortadan kaldırılması amacı ile ortaöğretim kız ve erkek okullarının belli bölgelerde ayrı ayrı kurulması” önerisi getirildi.
Getirilmiş hem de kim getirmiş İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Bu öneri bir anda dallanıp budaklandı işte sizlere bazı gazetelerden bu haberle ilgili aldığım başlıklar. İçeriğini anlatmama gerek yok sanırım rahatlıkla araştırma kültürümüzü artırmak için fırsat. Araştırma yapanlara sözüm yok.
POSTA GAZETESİ : 'Kız-erkek okulları ayrı olsun'
Türkiye'nin eğitimde 2023 vizyonunu çizeceği 18. Milli Eğitim Şurası'nın Ege Bölge Çalıştayı'nda hazırlanan raporun 'Kız-erkek okulları ayrı olsun' maddesi dikkat çekti
HABERLER.COM: İzmir - Eğitimde 'Kız- Erkek Okulları Ayrı Olsun' Önerisi.
HÜRRİYET: Eğitimde kız erkek okulları ayrı olsun! İzmir M.E Müdürlüğü'nden çağ dışı öneri!
HABER AKTÜEL: Şok öneri! Kız - erkek okulları ayrı olsun!
Böyle ardı ardına aynı haber fakat sunumu farklı devam edip gidiyor.
Ve tabiî ki beklenen cevap hemen geldi kimden? Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’dan "Kız çocuklarının ayrı, erkek çocukların ayrı okulda okuması, Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren uygulanmış bir proje'' dedi.
Hem de hiç beklemeden lafı cuk diye oturttu işte.
Şimdi ne var bunda diyenlerinizde olacak elbette. Aslında hiç bir şey yok. Dedim ya sunum önemli.
Hele “minareyi çalan kılıfını hazırlar ” derler ya işte öyle. Minarenin çalındığını düşünedursun düşünenler.
Detaylar hakkındaki düşüncelerimi de dile getireceğim ama zamana bırakmayı seçiyorum.
Şimdi merek ettiğim:
1-) Çocuklarımız yeterli eğitim alıyor mu?
2-) Eğitimcilerin Devlet üniversitelerinde veya Vakıf üniversitelerinde yetişmeleri verecekleri eğitimi gerçekten etkiliyor mu?
3-) Milli eğitim camiasının genelinde kurumsal bir kültür bulunmadığı doğrumudur?
Siz ne dersiniz?
Sevgili Sacide Yaylaz yazınızı okudum. Yazınızda teknik problemler var. Yalnız son sorduklarınıza cevap vereyim.
Ağustos 9th, 2010 at 18:191)Özel eğitim kurumlarında eğitim alan öğrenciler kısmen iyi eğitim alabiliyorlar. Meb'e bağlı eğitim kurumlarında bu mümkün olamıyor. Çünkü, buralarda temel amaç eğitim vermek değil. Meb'de temel amaç öğrencilerin okulda bulunmalarını sağlamak. Eğer, eğitim yeterli olsaydı özelde veya Meb'de neden takviye kurslarına (Öss- Lgs Hazırlık)bu kadar ihtiyaç duyuluyor..
2)Vakıf üniversitelerinin imkanları daha fazla..
3)Kurumsal kültür olmadığı doğru fakat bu kültürün oluşturmak için MEB'i yeniden yapılandırmak lazım..
Saygılarımla
Mesut Kaymakçı....