Çocuk Eğitiminde Özgüven ve Özgüvensizlik
Çocuk hayattaki verileri alma kapasitesine sahip olabilmek için, birçok deneme yapar. Anne ya da baba çocuğun bu girişimlerini desteklerse çocukta özgüven oluşur. Desteklenmez ve kısıtlanırsa çocuk dış dünyaya karşı güvensiz olur ve kimseye güvenemez
Çocuk hayattaki verileri alma kapasitesine sahip olabilmek için, birçok deneme yapar. Anne ya da baba çocuğun bu girişimlerini desteklerse çocukta özgüven oluşur. Desteklenmez ve kısıtlanırsa çocuk dış dünyaya karşı güvensiz olur ve kimseye güvenemez.
Bazı anne ve babalar, çocuklarına hiç kıyamazlar ve çocuğun duracağı yerlerde de çocuğa müdahale etmezler. Bu da çocukta “annem-babam ben ne dersem onu yapıyor, nasıl olsa bana karışmıyorlar ben istersem her şeyi yapabilirim” düşüncesini aktifleştirip ileriki hayatında da sizi kullanma girişimlerini sürdürmesine neden olur. Bu iki örnekte iki kişilik tipi oluşur biri bencil olmaya eğilimli, diğeri güvensiz iki uç nokta ortaya çıkar.
Çocuğun ileriki hayatında; ergenlik çağında patlamalar başlar ve aileler danışmanların kapısını ver yansın için aralarlar. En başta çocuğunu yanlış yetiştirmiş bu iki uç noktalar da duran kişilik tiplerinin birden bire değişeceğini umut edip ilk yardım çantası zannedilen psikologlara şikâyetler anlatılır.
- Şey bu çocuk, çok pısırık…
Diğeri,
- Şeyyy oğlumuz/kızımız hiç sözümüzü dinlemiyor. Hep kendi dediğini yapıyor ne yapalım…
Psikolog ne yapsın… Çaresiz bakar…
Anne-babalarda mucize bir formül vereceği ümidiyle umut-vari bir edayla psikologun dudağından çıkacak sihirli bir cümleyi duymak için kulaklarını açar ve gözlerini büyütürler… Acaba ne diyecek? Diye…
Siz, vermeniz gereken değerleri zamanında vermemişsiniz. Disiplini sağlayamamışsınız, psikolog bir dakikada mı düzeltecek 15 senenin hatasını? El insaf yahu!
Zamanında gerekli ölçülerde desteklenmeliydi çocuk… Sizin sayenizde özgüveni olmayan bir çocuk oldu. Zamanında çocuğun her isteğine mantıklı yaklaşıp doğru kararlar vermeliydiniz. Egosunu, bencilliğini siz arttırdınız. 15 yıl geçmiş şimdi mi düzelecek çocuk…
Odamıza izinsiz giriyor, odasını toplamıyor, dersini çalışmıyor ve nice nice şikâyetler listesi…
ÇOCUKLARIN SUÇU YOK
Baba eve geç geliyor, geldiğin de çocuğa bir nasılsın bile demiyor. Çocuğun evde varlığı belli değil. Anne gezmelerde, ikindi çaylarında dedi-kodunun tuzağında, televizyon başında… Yararlı programlar yerine virüs programlarını yüklüyor, beyin programına… Ve virüsten çökmeye hazırlıyor hayatını…
Ev temizliğinden çocuğuna ayıracak bir dakikası bile yok. Çocuğa da hep sonra,
… Sonraaa!
… Eğitimi veriyor.
Okumayan bir toplum olduğumuz yetmiyor, öğrenmek için de gayret sarf etmiyoruz. Tembelliğin içerisinde yüzüyoruz. Habire konuşup hiç dinlemiyoruz. Dinlenilmek istiyorsanız dinlemeyi öğrenmelisiniz değil mi? Dolayısıyla çocuğu da dinlemiyoruz.
ÇOCUK EĞİTİMİ NE ZAMAN BAŞLAR?
Eğitim iyi bir eş seçimiyle başlar, sonra tohumun besmeleyle, abdestli bir şekilde atılması ile sonra anne karnındayken annenin haramlarla ilgilenmemesi, çocukla konuşması, hikâye, masal anlatması, sevdiğini, onu heyecanla beklediğini söylemesi ile –ki ben Kur’an-ı Kerim’in sesli bir şekilde okunması taraftarıyım.
Ben de bu şekilde yaptım ve bir anne olarak çok faydasını görüyorum. Âlimler, “çocuk üç yaşını üç ay, üç gün geçince dini eğitime başlanmalıdır” demişlerdir. Beş yaşında verilmesi gereken bilgiler on yaşında verilirse verim sağlanamaz.
DENGELİ BİR EĞİTİM İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Dengeli, düzgün bir eğitim vermek, çocuğunuzun agresif ve saldırgan olmayan insan ilişkileri düzgün, okul başarıları yüksek, sosyal kazanım içerisinde, çekinmesi gereken yerler ile çekinmemesi gereken yerleri iyi bilen, oto-kontrolü düzgün, topluma yabancı olmayan, kişilikleri geliştirir.
Çok fazla sıkmak, sen sus, sen bilmezsin, senden adam olmaz, sen çok konuşuyorsun vb. yaklaşımlar, saldırgan, huysuz, utanan, topluma girmeye korkan dengesiz çocuk davranışlarını tetikler.
Çocuğunuzun odanıza izinsiz girmemesini istiyorsanız, çocuğunuzun odasına girdiğiniz de onun odasının da kapısını çalarak, izin isteyerek girmek, ders çalışmasını istiyorsanız, kitaplarla haşır neşir olmak, çocuğunuzun gözü önünde anne/baba olarak kitaplarla meşgul olmalısınız.
Çocuk hata yaptığın da yaşına uygun cezalar verilmelidir. Fiziksel şiddet çocuğun yapmış olduğu hataları, sizden gizli bir şekilde yapmasını öğretir. Yalan söylemesini sağlar.
ÇOCUĞU DESTEKLEME BİÇİMLERİ
Örneğin çocuğunuz, eline bıçak aldı, oynamasına izin verir misiniz? Elbette vermezsiniz. Çocuğun elinde ki bıçağı alıp, kendisine zarar verebileceğini göstermelisiniz. “Göstermelisiniz…” bir salatalığı alıp çocuğun gözünün önünde bıçağın kesmeye yaradığını anlatmalısınız.
Çocuğunuzun iyi davranışlarını destekleyin. “Bana yardım etmene çok sevindim,” demeniz, bu hareketin güzel bir davranış olduğunu benimsetecek ve bu takdiri almak için size farklı şekillerde de yardım etmesini sağlayacaktır.
Bazı hatalarını da görmezden gelmelisiniz. Arada sırada bu hatalarına gülümseyebilmelisiniz. İlgili olduğunuzu hissettirmelisiniz.
Anne çocuğa kızınca baba, baba çocuğa kızınca da anne, annesinin ya da babasının kendisine neden kızdığını uygun bir dille anlatmalıdır. Anne kızınca baba, baba kızınca anne çocuğa kucağı alıp “oy oy annesi mi/babası mı kızmış?” gibi yaklaşımlar, çocuğun yapmış olduğu davranışların anne ya da baba tarafından desteklenmesine neden olur –ki çocuk hatasını çözemez ve dengeyi sağlayamaz…