Çocuğunuza Duyulmadık İsim Koymayın
Bu isimlerin bazıları kulağa hoş geliyor ama içlerinde gerçekten de çok “tuhaf” olanları da oluyor.
Aileler elbette istedikleri isimleri koyabilirler ama çocuklarının bu acayip isimler yüzünden okul döneminde çok sıkıntı çekme ihtimalleri bir tarafa duyulmamış veya çok az duyulmuş isim konan çocukların daha çok suç işlediklerini ortaya koyan bilimsel bir araştırma bile var.
Amerika’ da Shippensburg Üniversitesi’nde yapılan ve Jurnal Social Science Quarterly isimli dergide de yayınlanan bir araştırmaya göre erkek çocuklarına olağandışı, acayip, duyulmamış isim koymayı düşünen anne ve babaların bir an önce bundan vazgeçmeleri gerekiyor.
Çünkü bu araştırma böyle tuhaf isimli çocukların suç işleme ve cezaevine düşme ihtimallerinin alışılmış isimli oğlanlara göre çok daha fazla olduğunu gösteriyor.
David E. Kalist ve Daniel Y. Lee isimli araştırmacıların akıllarına nerden düştüyse düşmüş ve erkek çocukların isimleri ile suç işleme ihtimalleri arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmaya karar vermişler.
Önce oturmuşlar nüfus kayıtlarından 1987-1991 tarihleri arasında doğan çocuklara konan isimleri belirlemişler ve sonra da üşenmemişler bu 15.012 (on beş bin on iki) adet ismin toplumda hangi sıklıkta görüldüğünü gösteren “popülarite endekslerini” hesaplamışlar.
Buna göre Michael için popülarite endeksi 100 iken David için 50 olarak bulunmuş. Bu değer, Matthew için 76; Christopher için 64; Ryan için 49; Brian için 30; Richard için 20; Charles için 16; Luke için 5; Walter için 2 iken Alec, Ernest, Ivan, Kareem, Preston, Tyrell ve Malcolm gibi az rastlanan isimlerin popülarite endeksleri ise 1 civarında çıkmış.
Bu iki araştırmacı daha sonra eyaletin 1997-2005 tarihleri arasındaki adliye kayıtlarından yararlanarak popülarite endeksi ile ergenlik çağında suç işleme arasındaki ilişkiyi incelemişler ve neticede popülarite endeksinde yüzde 10’luk bir artışın suç işleme riskini yüzde 3.7 azalttığını belirlemişler.
Bu, bir ismin popülarite endeksi ne kadar düşükse suç işleme ihtimalinin o kadar fazla olduğu anlamına geliyor.
Araştırmacılar bu ilişkide siyah veya beyaz ırktan olmanın bir rolü olmadığını tespit etmişler ama bu sonuçlara bakarak kesin sebebin ne olduğu konusunda fazla bir şey söyleyemiyorlar.
Bu mevzuda bazı spekülasyonları var.
Bu ilişkiden, çocuğa duyulmamış ismin verilmesine sebep olan sosyo-ekonomik faktörlerin sorumlu olabileceğini düşünüyorlar. Buna delil olarak da düşük sosyo-ekonomik tabakada, annenin aile reisi olduğu veya sadece bir ebeveynin olduğu ailelerde acayip isimlere daha çok rastlanmasını gösteriyorlar.
Nitekim bir araştırmada annenin eğitim düzeyi azaldıkça çocuğuna duyulmadık isim verme ihtimalinin arttığı belirlenmiş.
Başka bir araştırmada ise Allison isminin daha çok yüksekokul diploması olan annelerin koydukları gösterilmiş. Az duyulmuş isimli çocukların anne ve babalarının daha az resmi eğitim gördükleri de biliniyor.
“Tabii ki ismin kendisinin sahibini suç işlemeye teşvik ettiğini iddia etmek mümkün değil” diyor ve “Acayip isimli çocukların iş bulmada daha şanssız olmaları ile akranları tarafından alaya alınmaların suç işlemeyi kolaylaştırması da dikkate alınmalı” diye de ekliyorlar.
Gerçekten de bu görüşü destekleyen ve acayip isimlilerde psikolojik problemlerin, okul başarısızlığının daha çok görüldüğünü, kız isimleri konan oğlanların okullarını daha çok kırdıklarını ortaya koyan araştırmalar da var.
Ayrıca, telaffuz edilmeleri zor olan isimlere sahip olanların toplumdan daha çok dışlandıkları da eskiden beri biliniyor.
Gelelim neticeye
BİR: Bizde de böyle bir araştırma yapılmış olsaydı benzer bir sonuç çıkar mıydı bilemiyorum ama çocuklara özellikle okul çağında “dalga” geçilebilecek isim koymaktan kaçınmakta fayda var.
İKİ: Özellikle de evlendikleri için soyadları değişen kız çocuklarına adeta soyadı yerine geçebilecek “duyulmamış” bir isim konması fena bir şey değil ama burada ölçüyü fazla kaçırmamakta yarar var.
Ben “şişe” diye de “fasulye” diye de kız isimlerine rastladım.
KAYNAK
http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1540-6237.2009.00601.x/abstract