Çin’den Füze Teknolojisi, Batı’dan…
Bu günlerde, gene CIA manipülasyonu haberler, gladyo gazetelerini süslüyor.
Daha önce yazmıştım ama bir kere daha ifade edeyim.
Eğer gazetelerin birinde, kaynağı belli olmayan, bir haber ile karşılaşırsanız, bu haber ya uydurmadır, ya haberi yazanın kendi fikridir, ya da gizli servislerden alınmış bir haberdir.
Adını vermeyen bir diplomat, adını vermeyen bir ABD’li yetkili dendiğinde, biliniz ki CIA konuşuyordur.
Vatan Gazetesinde çıkan bir haberde, ABD’li diplomat (adı yok) Çin’den alınacak füzeler için, projede yer alacak Türk şirketlerine yaptırım uygulanır. Deniyor.
Haberin devamında, Savunma sanayi kaynaklarının Vatan’a verdiği beyanatta (gene isim yok),Diğer teklifler için masaya oturmayacağız. Çin ile sözleşmeyi erken imzalayacağız. Deniyor.
İfadelerden de anlaşılabileceği gibi; Türk savunma sanayi şirketlerine bir tehdit var.
CIA böyle bir işi İran ile iş yapan 54 firma için de yapmıştı.
Yetmedi.
Banka transferlerine, SWİFT vasıtası ile el koydurmuştu.
Tarhan adı geçiyor diye, Ankara’daki Tarhan caddesindeki bir bankanın, İstanbul’dan yapılan bir havale hesabına, ABD emriyle el konulmuştu.
54 Türk şirketine yasak getirilirken, söz konusu ülke İran’dı.
Füze meselesinde, söz konusu ülke Türkiye’dir.
Yani bize İran’a karşı yaptırım uygulatanlar, şimdi, Çin’den teknoloji almayın diyerek, bize ambargo uygulamış oluyorlar.
Biliyorlar ki, füze teknolojisine sahip olmak; uçak sanayisinde türbin üretmek demektir. Kimya sanayinde katı yakıt üretmek demektir.
Uzay ve havacılık sanayisinin sıçraması demektir.
Bunların asıl derdi; Türkiye’nin uçak türbini yapma kabiliyetinin, şimdiden engellemektir.
Yerli otomobile müsaade etmeyenlerin yerli türbin üretimine izin vermeyecekleri bellidir.
ABD bağımlısı, Avrupa cilalı bu iktidarın, Çin’den teknoloji almak istemesi ne kadar gerçektir bilmiyorum.
Ama sanayinin içinde ömrünü çürütmüş birisi olarak, şunu çok rahat söyleyebilirim.
Uçak üretmemiz Batının en son isteyeceği bir iştir.
Gümrük Birliği tartışmalarında en çok tartışma konusu olan konu; Marka Paten meselesiydi.
Marka Patent yasalarını (hatta yasa bile değildir, Kanun Kuvvetindeki Kararnamedir 550-554) dayatan Avrupa, akan teknolojik bilgi kaynaklarını kesmişlerdir.
Sahte fikri mülkiyet anlaşmaları çerçevesinde, sanayi mülkiyetini de, kendi tekellerine almışlardır.
Kendilerinden teknolojik bilgi akışını engelledikleri gibi, şimdi de Çin’den akacak bilginin önünü de kesmek istiyorlar.
Aslında füze teknoloji meselesi; Avrasya mı, Avrupa mı tartışmasının bir devamıdır.
Batı bizi, kendi teknolojileriyle fason mal üreten taşeron olmazı planlamıştır.
Öyle devam etmemizi istiyorlar.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com