Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hangi Konumda?
Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi?‘’başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?Sahi, Çiğ Sütte Piyasa Düzeni ne durumda olduğu konusunda kamuoyunu aydınlatan yok. 2011 Eylül ayı başlarında Et ve Balık Kurumu’na piyasa düzenleyiciliği konusunda görev verildiği bildirilmesi üzerine biz de Çiftlik Dergisi ve Bilgiagi.net internet gazetesinde EBK Çiğ Sütte Piyasa Düzenleyiciliği Yapabilecek mi? ‘’ başlığı ile bir yazı yazarak mevcut piyasa düzeninde aksayan yönlere işaret ederek EBK’na başarılar dilemiştik.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni’nin bir yönetmelikle mi yoksa kanuni bir düzenleme ile mi piyasanın oluşturulacağı konusunu araştırdığımızda Tarım Bakanlığı uzmanlarının! yasa tasarısı hazırlamakta oluşlarını işittik.
Tarım Bakanlığı uzmanlarının kelimesinin sonuna ünlemimizi koymamızın sebebi; Tarım Bakanlığı’nda Çiğ Sütte Piyasa Düzeni Hazırlayacak uzmana sahip değil!
Tarım Bakanlığı tahılda piyasa düzenini TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), Et ve et ürünlerinde piyasa düzenini EBK vasıtası ile birlikte sağlıyor. Tahılda kullandığı tek manivela; iç piyasa yükselme eğilimi gösterince tahıl ithalatı yap politikasıdır. TMO’nun Genel Müdürlüğü’nün Merkez Binasında yüzlerce kişinin çalışması da insan kaynakları israfıdır. Tek kişilik yabancı dil bilen ve iç piyasayı gözeten bir uzman pekala yapabilir. Gerçi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığından izin almak şartı ile.
2010 Nisan ayında et ve canlı hayvan ithalatı görevinin EBK’na verildi. Daha sonra et ve canlı hayvan ithalat yetkisi özel sektöre de verilmesinin ardından EBK kurban bayramlarında da ithalat yaptı.
EBK satın yerli üreticiden canlı hayvan alımında fiyatlama yaptı ise de üreticiyi memnun edememesinin sebebi devam eden ithal canlı hayvanların ve etin fiyatının yerliye nazaran düşük oluşu idi. Ama yine de yerli canlı hayvan üreticisi ve tüketiciler için EBK’nun varlığı sürdürülmeli.
EBK bu dönemde ülkenin çeşitli yerlerinde yerli ve yabancı menşeli etleri kendi markası adı altında franchise yöntemi ile pazarlamaya başladı. Bu yöntemi umarım daha da yaygınlaştırır. En önemli besin maddesi olan ette tüketiciler için fiyat referans mağazaları şart.
Tekrar gelelim çiğ süte;
Çiğ Sütte piyasayı düzenlemek ne tahıldakine ne de etteki düzenlemeye benzer. Ette ve canlı hayvan piyasasında malın piyasadaki arzı ve talebi birbirine ekonomi ilminin genel kuralları içinde ilişiklidir (yani arz az ise fiyat yükselmesi, arz fazla ise fiyat düşüşü)
Çiğ Süt piyasasında ise ise temel etken arz-talep olmayıp piyasanın aktörleri temel etkendir. Piyasanın aktörleri de Ambalajlı süt sanayicileridir.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni yasal düzenleme ile yapılacak ise Rekabet Kanunu ile birlikte ele alınmalıdır. Rekabet Kanunu çerçevesinde kurulan rekabet kurumu çiğ sütte piyasa gözetimden sınıfta kalmıştır. Çiğ sütte piyasa manipülasyonlarını üreticiler kanıtlayamamaktadır.
Çiğ Sütte Piyasa Düzeni kanun tasarısını hazırlamakta olan GTHB uzmanları Avrupa Birliği uygulamalarını kopyala yapıştır yöntemlerini kullanırlarken piyasa düzenini bozanların ağır suç kapsamında yargılanabildiklerini de görmezlikten gelmemelidirler.
Neyin üretiminde olursa olsun hayvancılığın üretiminde de üreten kazanç sağlamalıdır. Üretene kazanç sağlamayan hiçbir üretim sistemine üretici girmez! Bu iki kere iki dört eder gibi bir kuraldır.
Hayvancılığın dinamosu da çiğ süt üretiminiz kazançlı hale getirmektir. Üretici sattığı sütten hayvanının, çalışanının, buzağısının karnını doyurabilmelidir.
Üretici Birlik Yöneticileri yeni oluşan 0,72 kuruş (Çukurova piyasası) fiyattan memnun gözüküyorlar ama üretici memnun değil!
TDSYB geçtiğimiz yıl çiğ sütün üreticiye maliyetini 73 kuruş olarak internet sitesinde açıklamıştı. Yem fiyatları el yakıyor. TSÜMB ve TDSYMB bu yılki maliyetlerini lütfedip açıklamalıdır.
Bazı dostlarımız bu tür yazılarımız üzerine Bakanlığın çiğ süt litre başına verdiği destekleri niçin hesaba katmadığımı soruyor. Derim ki o destekler ambalajlı süt sanayicilerine gidiyor. Bir cepten girip diğer cepten sanayicilere gitmiş oluyor. Üretici destekler ile kandırılmamalı ve destekler dolaylı yoldan değil direkt sanayicilere verilmeli! Yem bitkileri, hayvan başına destekler de sanayicilere gidiyor. Bunlar benim yalanım ise yem, hayvan başına, çiğ süt litre başına desteklere rağmen 34 milyon ton kaliteli kaba yem açığı niçin kapatılamıyor?