content

07 Haz

Çiftçilikte Çevre ve Toprak Felaketi!

"Sakla Samanı, Gelir Zamanı’’ her ne kadar bir Atasözümüz ise de hayvancılıkla uğraşanlar tahıl hasad mevsimi kendi bölgelerinde başlar başlamaz sap ve samanlarını tedarik etmenin telaşına düşerler.

Buğdayları hasad eden biçerdöverler ekin saplarını kümeler halinde tarlada bırakırlar. Bu ekin sapları iki şekilde kullanılır. Birincisi kağıt sanayinde, ikincisi ise hayvan beslemede!

Her ikisinde de ekin saplarını aynı makine toplayıp balya haline getirir. Buna Balya makinası denilir. Kağıt sanayiinde kullanılacak ekin saplarını balya makinası, ekin saplarını biçer döverin daha önceden kesip tarlaya bırakmış olduğu uzunluklarda toplayıp pres edip dikdörtgen şeklinde tarlaya bırakır. Sığırlayın yiyeceği  ekin saplarını ise toplarken istenen uzunluklarda keserek 25-30 kğ’ lık (resim:1) diktörtgen prizma haline getirip etrafını iple sarıp tarlaya bırakır. Bazı büyük makinalar 1 tonluk rulo şeklinde de paketlediğinden bunlar vinç şeklindeki ayrı bir makina tarafından nakliye aracına yüklenir, istenilen yere sevk edilir.

Hayvancılık çiftliklerinde kuru yemin makina ile dağıtımı söz konusu ise 1 tonluk rolu saman balyaları, el işçiliğine göre dizayn edilmiş çiftliklerde ise 25-30 kğ’ lık sap balyaları tercih edilir. Bu sap balyalarındaki kesilmiş sapların uzunlukları ideal olarak 5-7 cm.dir. Bunları inekler güzelce yiyerek kuru madde ihtiyaçlarını giderirler. Sığırların beslenmesinde kuru madde olmaz ise olmazlar arasındadır. Sığırların sindirim sistemlerinin gereğidir. Bu kuru madde ile geviş getirirler. Geviş getirirler iken sindirim sistemine aldıkları kuru madde geviş getirtir. Geviş getirirken üretilen salya iyi bir sindirim sağlar. Yeterince kuru madde alamayan sığırlar iyi bir sindirim sağlayamazlar.

Ezilmemiş tahıl ve buğday mısır tanelerini sığırlar asla sindiremeyip olduğu gibi dışkı ile çıkartırlar. Koyun ve keçiler ise ezilsin ezilmesin tüm tahıl ve mısır tanelerini dişleriyle ögütüp sindirebilirler.

Hayvancılıkta Sap ve Saman en ucuz temin edilen kuru maddedir. Bu yıl işletmemize sap balyasını ahır içi yerleştirme dahil teslimi 1,5 TL’ den temin edebildik. Bu mevsimde Çukurova’ ya sap balyası işçiliği için Tokat’ tan Niğde’den geçici işçileri balya müteahhitleri getirir. Bir kamyona 6-7 kişi tarladan balyaları yüklerler. Yüklenen balyalar ahırın sap-saman balya deposuna getirilip bu işçiler tarafından yerleştirilir. Bizim işletmemiz sap-saman üretim bölgelerine yakın olduğundan 1,5 TL’ ye temin etsek de uzak olan işletmeler ancak 2,5 – 3 TL’ ye temin edebilmektedirler.

Buzağılar için bu sap balyaları değil saman tercih edilir. Samanı ise yine biçerdöverin keserek bıraktığı ekin saplarını ‘’ saman patozu ’’ denilen makinalar tarlardaki sapları aynı anda toplarken onu küçük iki santimetrelik parçacıklar halinde kesip arkasındaki kapalı romorke üfürücü sistemle aktararak depolar. Remork dolunca bir başka traktörle çiftlikteki samanlık denilen kapalı yere yine bir üfürücü sistemle aktarılır.

İşletmede yonca ve mısır sılajı kullanımı, sap veya saman tüketimini oldukça azaltır. Yonca tarlada biçilir biçilmez hemen hayvanlara yedirilmez. Tarlada biçilip deste deste yere serildikten sonra soğuk bölgelerde iki üç gün tarlada bırakılıp iki üç kez çevrilip rutubeti düşürülükten sonra hem paketlenmeye, stoklanmaya, hem de hayvanların yemesine hazır hale getirilir. Sıcak bölgelerde ise daha kısa sürede kesilmiş yoncanın tarlada rutubeti azaltılır. Yonca yemyeşil bir vaziyette hayvanlara yedirildiğinde onu sindiremezler. Yonca, gdo’suz mısır sılajı, kesif yem karışımı harika bir besin kaynağıdır. Yonca ekiminde devletin yem bitkileri desteğinin 100 TL/dekarlarda olması bu ürünün ülkemiz hayvancılığında beslenme materyalı olmasının yaygınlaşmasında yetersiz kalmaktadır. Keza mısır sılajında

sap balyası yapımı

 dekara 40-50 TL’ gibi verilen destekleme rakamları ,çiftçilerimizi diğer ürünler yerine yem bitkileri ürünü yetiştirmelerine teşvik edememektedir. Yoncaya 100-100 TL/dekara destek verilirken , 100-110 TL yoncanın kurulum masrafıdır. Oysaki yonca 5 (beş) yıllık bitkidir. Sılaj mısırın ise kurulum masrafları 130 TL’dir. Sılaj mısırın tarlada sadece  (resim 2) paketlenme masrafları 30-50 TL’ arasındadır. Çiftçinin dane mısır yerine sılaj mısır, diğer endüstriyel ürünler yerine yonca ekip yetiştirip piyasaya sunması için maliyelerin gerçekçi olarak desteklenmesi gerekir. Masa başında yapılmış destekleme rakamları yem bitkileri üretimini desteklemekten çok uzaktır.

mısır sılaj balyalarıPiyasada yoncanın kilosu 40 kuruş iken, hayvan sahipleri çok daha ucuz olan ama beslenme değeri az olan sap ve saman ile kiloso 60 kuruş olan kesif yemi yedirmenin daha gerçekçi olduğunu düşünecektir. Yonca ve mısır sılaj ekiminin gerçekçi rakamlarda desteklenmesi  yonca ve mısır sılaj fiyatlarını ucuzlatacak ve yonca ve mısır sılaj kullanımı artması sonucunda hayvancılıkta beslenme maliyetleri aşağı çekilmiş olabilecektir.

Biçerdöverler tahılı 20-30 cm yukardan biçerler. Yukarıdan biçtikleri ekin saplarını arkasından yere boşaltırlar. Yere boşaltılan saplar hayvancılık ve kağıt sektöründe kullanılır demiştik. Tarlada kalan 20-30 cm’lik, biçerdöverlerin teknik olarak biçemediği ve kökü toprakta kalan saplara tahıl anızı denilir. Her türlü anızın tarlada yakılması yasaktır yasak olmasına ama dinleyen kim ? İkinci ürün ekecek çiftçilerimiz ekin hasadından hemen sonra, ikinci ürün ekmeyen çiftçilerimiz ise daha sonra bu anızı tarlada yakarlar. Anız tarlada yanmaya başlayınca deliğindeki yılanlar, yuvasındaki fareler dışarı çıkmaya başlarlar. O tarla toprağı için bir felaket başlarken, leyleklere ’’ gün doğar. ‘’  Göge yükselen alevlerin arkasında gökyüzünden uçarlar iken gözleri aşağıdaki yabani tarla canlılarını gözlemler. Avlayacaklarını umdukları fareyi, yılanı gördüklerinde hemen pike uçuşu yaparlar. Yerden avını uzun gagası ile yakalamasıyla ateşin yaydığı sıcaklıktan aniden uzaklaşmak için göge yükselirler ve o tarlaya yakın bir yerde avını bir güzel afiyetle yerler. Tüm leylekler aynı hareketle o gün bir bayram sevinci içinde karınlarını doyururlar.

Yararlı böcekleri fareler ve yılanlar, fareleri de yılanlar bir ekolojik denge içinde tüketirlerken çiftçilerimizin ateşe verdiği anızlar bu dengeyi alt üst eder.

Sadece yılanlar,fareler,böcekler,solucanlar mı yok olur. ? Toprak da bir canlıdır. O da yok olmaya her yıl yanan anızlarla cansızlaşarak yaklaşıyor. Her yıl bu anız yangınlarıyla toprağın 5 (beş) cm’ lik üst kısmı cansızlaşır. Sem sert ve artık kayalaşmaya yüz tutmuş ve içine suyu almayan topraklar felaketini yaşıyoruz.Toprağı bu yangınlar öldürüyor!

Bu yanan anızlar toprağın organik maddelerini de yok etmektedir.

Yok mudur çaresi ? Vardır çaresi ama hiç de çiftçilerimiz ‘’ bilinçsizlikle suçlanmasın. ‘’ Çiftçilerimiz bu anız parçacıkları iri iken tarlayı işlemede çıkardığı güçlüklerden dolayı yakmaktadırlar. Bu anızları yakmadan parçalamanın dekara maliyeti 3 litre mazottur. Ayrıca bu parçalayıcı makinenin satın alma maliyeti de işin cabası olup Euro’larla satılmaktadır. Anızlar yakılmadan parçalanıp tarlada bırakılıp toprak işlenirken karışacağından, toprağın organik madde miktarını artıracaktır. Bu da topraklar için zenginlik ve daha az suni gübre tüketimi demektir. 3 litre mazotun 9 TL olduğu ülkemizde maalesef çiftçilerimiz de çaresizlikten günlerini  kurtarmanın peşindedirler.  ‘’ Dimyata pirince giderler iken evdeki bulgurdan olmaktadırlar. ’’

Çözüm olarak anız parçalayıcı makinalarda destekleme miktarlarının % 80 lere , mazot fiyatlarının da olması gereken seviyelere indirilmesi gerekmektedir.

http://groups.google.com.tr/group/cigsutureticileri

Etiketler : , , , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank