Çiftçi Olmak Zor
Düşünsenize şehirde bir betonum olsun diyen bir çok insan terk ediyor çiftçiliği. Biz de üstü kapalı özendiriyoruz terk etmeyi elbette.
Düşünsenize;
- Ana ürüne ve diğer ürünlere doğru karar vereceksiniz
- Bitkisel üretimle hayvansal üretimi döngü haline getireceksiniz
- Hayvanlarınızı; boğulmaktan, aşırı yemekten, kaştan gitmekten koruyacaksınız
- Tarlanızı da hayvanlarınızdan ve yabani hayvanların zararından koruyacaksınız
- Hayvanlarınıza yedirdiğiniz yemin çeşidinden karışımına kadar dikkatli olacaksınız
- Hayvan hastalıklarına karşı hassas olacaksınız, aşılatacak-küpelettireceksiniz
- Hayvan ürünlerini (süt yumurta vb.) işleyerek veya direkt olarak pazarlamasını bileceksiniz, ulaştıracaksınız, müşte ri ile buluşturacaksınız, satamayıp çöpe dökmek var, küllühüm zarar etmek var
- Doğru tohumu bulacaksınız ve koruyacaksınız
- Toprağın analizlerini yaptıracaksınız, kireç-potasyum vb. ihtiyaçlarını karşılayacaksınız,
- Doğru gübre çeşidi kullanacaksınız
- Toprağınızı baharda ve üretim öncesinde süreceksiniz, aşırı meyilli arazilerde muhtemelen traktör çalıştıramayacak ve bunu elle yapacaksınız
- Toprağı hazırlayacaksınız
- Ekeceksiniz, çapalayacaksınız
- Defalarca sulayacaksınız
- Gerekirse zararlılarla mücadele için ilaç kullanacaksınız
- Doğal afetlere karşı olabildiğince önlem alacaksınız
- Makine ekipman kullanıyorsanız kullanmasını bileceksiniz değilse kiralayacaksınız
- Tarlanızın etrafini diğerlerinden korumak için elekteliyle, dikenli telle kazıklarla çevreleyerek korumaya çalışacaksınız
- Yetiştiremiyorsanız işçi bulacaksınız, işçi işi bilmiyorsa öğreteceksiniz
- Ürünlerinizin güneşmenle ve sulama dengesine dikkat edeceksiniz, aşırı yağmur ve güneş alma durumunda ürünün komple zarar görme durumunu da göze alacaksınız
- Tarlanızı büyük paralarla sigortalattıracaksınız, sigortayı gerektiren bir zarar gördüğünüzde havadan sudan sebeplerle sigorta ödemek istemeyenlerle mücadele edebileceksiniz yani az buçuk hukuk bilginiz de olacak
- Üretimlerinizde teknolojiyi azami derecede kullanacaksınız, gerekirse bunun için büyük paralar harcayacaksınız
- Kurumlarımıza, bilim insanlarımız ulaşmayı danışmayı bileceksiniz, aldığınız bilgilerin tarlanız ve ürünleriniz için uygunluğuna da dikkat edeceksiniz
- Uzak tarlalara ulaşımı sağlayacaksınız, ürününüzü harmana getirmek için arazi içi yollar yapacaksınız
- Ürününüzü kurutma vb. işlemlerinde dikkatli olacaksınız, aflatoksin vb. zarar verici durumlara düşmemeye çalışacaksınız
- Ürünlerinizi gerekirse soğuk zincirle buluşturacaksınız, buluşturamadığınız ölçüde verim düşüklüğünü göze alacaksınız
- Kendinizi sigortalı hale getirmek için ayda 500 TL civarında çiftçi bağkuru ödeyeceksiniz, yılda 6.000 TL yapıyor ki fındık üreticisi iseniz bu da neredeyse bir ton fındık parası demek, belkide bir ton fındığınız anca çıkıyor olacak
- Çocuklarınızı okutacaksınız, köy okulunda okutuyorsanız eğitim kalitesinin eksikliğini göze alabileceksiniz, şehirde okutmak isterseniz ev tutacaksınız ve ciddi paralar ödeyeceksiniz
- Ürünlerinizi il-ilçe pazarlarında satmanız gerektiğinde götürmek için paralar harcayacaksınız, şehirde sizin için düzgün bir pazaryeri bile hazırlanmamış olacak, genelde gelişigüzel yerlerde sergi üzerinde pazarlamaya çalışacaksınız, bu arada götürdüğünüz hayvansal ürünler öğlenden sonra bozulmaya yüz tutmaş olacak
- Daha bir sürü detay ...
Çiftçi olmak zor, üzerinize güneş doğurmayacaksınız, belirli dönemlerde uyumayacaksınız, sosyal imkanlarınız eksik olacak ...
En sonunda bunca zahmet ne için diyecek, taşı toprağı altın gözüyle baktığınız şehirlere göç edeceksiniz, bunca emek heba olacak, hayvanlar satılacak, tarlalar yetim kalacak, şehirlerin varoşlarına hapsedecekler sizi, şehrin nimetlerinden nasıl istifade edeceğinizi bilemeyeceksiniz icabında, en büyük zevkiniz evden kahveye veya şehirde bir turlamak olacak
Bu arada, sinema tiyatro konferans vb. bir sürü etkinliklere katılan dekolte kıyefetli insanlar göreceksiniz, sizi içlerine almayacaklar, konuşurken insanlıktan, demokrasiden, hakdan hukukdan bahsedecekler
Köyde; çalışan terleyen toprağa bağımlı tüketen sağlıklı saygın nitelikli üretici bireyler iken, şehirde; çalışmayan, sosyalleşemeyen, markete bağımlı tüketen, erkeklere kahveye kadınları yatakla mutfak arasına sıkışmış hastaneye abone nitelikli tüketici hale geleceksiniz
Yazılacak o kadar çok şey varki. Her biri koca bir dosya, her biri sosyal bir vaka
Kıymetli yöneticilerimiz, nerede bir sorun varsa emin olun ki yönetim sorunudur. Bu kırsal böyle yönetilmez. Şehirde nutuk atmakla seçim dönemlerinde şöyle bir dolaşıp oyları toparlamakla bu sorunlar çözülmez, çözülemez
Her şeyden önemlisi, kullandığınız yetki beytül maldir, her saniyesi vebaldir, eğer Fırat kenarında oğlak zayi olsa, yarın kıyamet gününde, o sizden sorulur, hiç olmazsa kendiniz için doğru adımları bir an önce atınız, emin olunki kırsal alanı bir şirket gibi yönetmek ve tüm sorunları yoluna koymak beş yılınızı bile almayacak. Yeterki tüm bunları sorun olarak gören ve ne yapmamız gerektiği konusunda ciddi anlamda arayışa girin.
Unutmayın ki kırsal veya kentsel alanda her sorun bir yönetim eksikliğinden kaynaklanmakta, yani sizden.