CHP, Seçim Beyannamesi ve İletişim Skandalı
İçinden gelmeli insanın, yürekten olmalı. Fikri zikri bir olmalı, değilse zikriyle bütünleşmeyince fikri eylem/amel de gurbet yaşar aynı bedende.
Ciddi ve profesyonellik gerektiren hizmet modellerinde, reklâm ve prezantasyonlarda hedef kitle kusursuz olarak tespit edilir. Eğer tanıtım/sunum bütün kitleyi yani yaşadığınız coğrafyanın “her yönüyle ‘demografik zenginliğini’ kuşatmayı esas alıyorsa” o zaman tanıtım kuşatıcı olma durumundadır. Bu kuşatıcılık özelliği hem içerik olarak, hem de sunumun/prezantasyonun yapılacağı zaman ve mekân olarak kusursuz olmalıdır.
Şayet bir organizasyonla yaşadığınız topraklardaki herkese ve her kesime seslenmek istiyorsanız sesinizi duyuracağınız zaman yine herkesin dinlemeye, izlemeye müsait olduğu zaman olmalıdır. Piknik günleri, hafta sonları, gece yarıları, şafak vakti sesinizi duyurabileceğiniz kitle “özel” olmalı. Keza kimi bayramlarda da sesinizi halkın kahhar ekseriyetine değil, belli özellikleri haiz topluluğa duyurabilirsiniz. Teravih vakti, Cuma namazı esnasında yapılacak olan tanıtımlar, hitaplar ve etkinlikler de yine belli bir kesimin duymasına, izlemesine manidir.
Çok uzattım biliyorum,
Ama CHP’nin skandallarına girizgâh bulmak kolay olmasa gerek.
Evet, bildiğiniz gibi 22 Nisan Cuma günü CHP Genel başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU basın açıklamasıyla seçim beyannamelerini kamuoyuyla paylaştılar. İçeriğiyle ilgili bir şey söylemeyeceğim. Ama açıklama saati (abartısız söylüyorum) tam bir iletişim skandalı!
Eğer benimle çalışan organizasyon; asistan, sekretarya böyle bir planlamayla gelirlerse derhal işlerine son veririm. Bu planlama ya prestij kaybımıza yol açma için bilinçli bir tuzaktır -ki o zaman bu çalışanların yanımda yerleri kalmamıştır. Ya da çalıştığımız ekibin fizibilite çalışmalarında asıl unsur olan “halk” ve” halkla iletişimde isabet” ayağı ihmal edilip skandala sebebiyet verdikleri için beraber çalışmamızın bir anlamı kalmamıştır. Şayet bana bu skandal etkinliği yaptırıldıktan sonra fark etmiş isem kendim de hizmet verdiğimiz alandan habersiz bir ekiple çalıştığım için kamuoyundan özür diler gerekeni yapardım.
Şimdi,
Sayın KILIÇDAROĞLU Cuma günü, Cuma saatinde CHP’nin “tarihlerinin en önemli seçiminin seçim beyannamesini” kamuoyuna! açıkladılar. Cuma namazı vaktinde, yani Türkiye’nin hiçbir metrekaresinde 10 dakikadan fazla izlenemeyecek bir vakitte…
Şimdi bu “iletişim skandalı”nın* neresinden tutarsanız elinizde kalır(malumunuz Türkiye’nin en doğusu ile en batısı arasındaki saat farkı bir Cuma hutbesi ve namaz vakti kadardır)
Ciddi bir siyasi organizasyon olduğuna inandığımız CHP’nin “Halk” ayağının ne kadar kopuk olduğunu açık ve net bir şekilde görüyoruz. Siz kalkar “tarihinizin en önemli seçimi” dediğiniz seçim beyannamenizi halkın büyük bir kısmının televizyonlarının karşısında olamayacağı bir saate açıklarsanız ya “ciddiyetsiz” olduğunuz ya da “halk”tan kastınızın 73 milyon değil sizin halkınızın“beyaz Türkler” olduğu sonucuna varılır.
En ufak bir ciddiyetiniz olsa böyle önemli bir açıklamanın bu saatte yapılmaması gerektiğini hesaba katmanız gerekirdi. Hem bütün kamuoyuna açıklama yapacaksınız ve hem de kamunun ezici çoğunluğunun sizi izleyemeyeceği bir saate denk getireceksiniz, olmaz böyle şey!
Bunda kasıt varsa, yani bizi izleyenler bellidir “ehl-i Cuma”nın izlemesine gerek yoktur diyorsanız tutarlısınız. Zira CHP öteden beri bu büyük kitleyi hesaba katmamıştır. Yok, eğer kasıt yoksa o zaman hakikaten bir “iletişim skandalı” olmuştur telafisini de bilmiyorum. Kanaatim o dur ki bu açıklamanın vahameti KK’nun 12 Eylül Anayasa oylamasında oy kullanamamasından daha büyüktür.
Gerçekten de CHP’lilerin bunu nasıl açıklayacaklarını merak etmiyorum. Çünkü tam da bildiğim bir CHP klasiği. Ama mademki kamunun desteğini istiyorsunuz ve bu desteğe mecbursunuz o zaman (etik olmasa da) kamuyu her kesimiyle hesaba katmanız gerekiyordu ve açıklamanızı da bu hassasiyete uygun şekilde yapmalıydınız.
Ülkenin bu dengelerini dikkatten kaçırırsanız öncelikle size yazık olur. Halk bu, bu halktan oy isteyeceksiniz ve bu önemseyin. Yoksa… Yoksa bir 50 yıl daha beklersiniz.
*ifade Sayın Cemil BARLAS’A aittir.
KKoğlu 15 ay olan askerliği 18 aydan 9 aya düşüecekmiş HAHAHA
Nisan 26th, 2011 at 19:20chp düsmanısınız
Nisan 26th, 2011 at 19:25