CHP Örgütü Tarafından İşgal Altındadır
‘CHP’de yeni politika, eski yapının üzerinden hayat bulamaz’ başlıklı yazımla ilgili Çatalca eski Belediye Başkanı İ. Fırat Aykut’la bir görüşme yaptık. Aykut’un, telefonda CHP ile ilgili söyledikleri oldukça ciddi şeyler.
“CHP kendi örgütü tarafından işgal altındadır. Bu örgütün işgalinden kurtulunmadan, CHP Türkiye için umut ta olamaz yeniden de ya-pılanamaz. Bu ülkenin birinci soru-nu Kürt sorunu değil, CHP sorunu-dur. CHP sorunu çözülmeden, umut olmadan Türkiye’nin sorunları çözülemez. CHP ayağa kalkmadan, Türkiye ayağa kalkamaz. Erdoğan tek kale maç yapıyor. Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun annesi vefat ettiğinde ziyaret etmedi. Ancak Kılıçdaroğlu, Başbakanın evine taziye için gitti. Böyle olmaz.”
Kürt sorunu için değil, CHP için ‘Akil adamlar’
Ayrıca yazılı olarak da görüşlerini göndermiş, sizlerle Aykut’un CHP ile ilgili tespitlerini paylaşıyorum.
“Bugünkü Gerçek Gazetesi’nde CHP yönetimini ve örgütünü ir-deleyen yazınızı okudum.
Ne yazık ki, partinin hastalıklarına koyduğunuz teşhislerde yerden göğe kadar haklısınız.
Benim 14 Ağustos 2011 tarihinde Sn. Kılıçdaroğlu'na yazdığım ve ekte sunduğum mektuptaki tespitlerimle birebir örtüşen düşünceleriniz olduğunu saptadım.
Bu ortak teşhis ve ortak saptamalarımızda, ‘keşke yanılsaydık’ diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Bu mektubun ulaştığı CHP’lilerin büyük bölümünden takdir mesajları almama rağmen, partinin üst yönetiminin çok ilgisiz ve çok duyarsız olduğunu üzülerek gördüm.
Sizin bugünkü iyi, güzel ve doğru yazınızın uyandıracağı ilgiyi çok merak ediyorum.
İnşallah yazınız hedefine ulaşır ve o hedefteki yöneticilerde de bir duyarlılık yaratır.
Sizin de bildiğiniz gibi Kürt sorunu ile ilgili bir soruya muhatap olduğunda CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, “Akil adamlar toplantısı”nı öneriyor ve ben de bu öneriyi çok akılcı ve gerçekçi buluyorum.
Ancak, ben bir konuda CHP yöneticilerinden farklı düşünüyorum.
Türkiye’de Kürt sorunundan da önce çözülmesi gereken bir numaralı sorun olarak, CHP sorununu görüyorum.
CHP ayağa kalkarsa, Türkiye’de her sorunun çok daha kolay çözüme kavuşacağını düşünüyorum.
Toplumsal barış, demokrasi, hukuk devleti, gelir dağılımında adalet, yasalar karşısında eşitlik, üretim ekonomisi, kentleşme ve çevreye duyarlılık gibi sorunların çözümü için, ilk önce CHP’nin sorunlarını çözmesi gerektiğine inanıyorum.
CHP'nin sorunlarını çözmek için de eski Genel Başkanlar, eski Genel Sekreterler, eski Grup Başkan Vekilleri, eski Büyükşehir Belediye Başkanları ve bu gibi partililerden oluşan, “Akil Adamlar”ın parti yönetimine taşınarak, ‘bilge insanlardan’ oluşan PM yönetiminde partinin bir yıl içinde yeniden yapılanmasını öneriyorum.
Kurucu Meclis mantığı ile çalışacak bu kurulda ‘görev alanların bundan sonra hiç bir göreve talip olmayacağını’ taahhüt etmesi de, bir ön şart olarak konulmalıdır.”
Avalon ve yeni iddialar / Ömer Dinçer ve Ahmet Davutoğlu
Dünkü ‘60 milyon dolar harca ama, kaçak yap!’ haberimiz bölgede büyük ses getirdi. İki farklı görüş olduğunu gördük.
Her olayda ve gelişmede olduğu gibi herkes kendi penceresinden okudu ve değerlendirdi, haberimizi.
Birinci görüş şöyle: Eresin İnşaat’tan dolayı tutuklamalar yaşandı. Gerçek Gazetesi, Avalon, Beykent Üniversitesi inşaatını gündeme getirerek, AK Parti’ye yakın olan Adem Çelik’in ya da inşaat yetkililerinin tutuklanmasına yönelik kamuoyu yaratıyor. Haberi Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün yaptırıyor.
İkinci görüş ise şöyle: Gerçek Gazetesi bu haberi yaparak, kamuoyunda şöyle bir imaj oluşturuyor: Eresin’den sonra 2. büyük kaçak. Böylelikle kamuoyunda Büyükçekmece Belediyesi hakkında olumsuz bir izlenim yaratılıyor. Eresin’den sonra Avalon, şimdi sırada ne var?
Adem Çelik, kendisine bir şey yapılamaz mı zannediyor?
Şimdi biz, öğrendiğimiz başka gerçekleri sizinle paylaşalım. İki önemli isim. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu. Bu iki isim neden önemli. İki isim geçmişte öğretim üyesi olarak nerede görev yapmışlar; Beykent Üniversitesi!
Ömer Dinçer: 1999-2003 yılları arasında, Beykent Üniversitesi'nde Rektör Yardımcılığı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini yürüttü.
Ahmet Davutoğlu: 1999–2004 yılları arasında Profesör unvanı ile Beykent Üniversitesi’nde, Üniversite Yönetim Kurulu Üyeliği, Senato Üyeliği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanlığı, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde de misafir öğretim üyeliği yaptı.
Sonuç: Avalon Projesinin sahibi gözüken Doğa Turizm ve İnşaat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Adem Çelik. Adem Çelik kim? Aynı zamanda Beykent Üniversitesi kurucusu. Acaba diyorum, Çelik, ‘benim arkam güçlü. Kaçak yapı yaparım ve kimse bana bir şey yapamaz’ mı demek istiyor? Dinçer ve Davutoğlu üzerinden güç gösterisi mi yapıyor?