CHP İşi Bu Kez Sıkı Tutuyor
Geçtiğimiz ay, hem de tam Basın Bayramı olarak bilinen 24 Temmuz tarihinde bir operasyon geçirdik, çok şükür sağlığımıza kavuştuk.
Güney Marmara’yı kapsayan bir seçim ziyaretlerinde bulunan CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan da, sağolsun incelik gösterip, geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Bandırma İlçe Başkanı Ömer Lütfi Kayalar ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte kurumumuzu ziyaret edip, bana da geçmiş olsun dileğinde bulunan başta Milletvekili Ergün Aydoğan olmak üzere, ben de tekrar bir kez daha teşekkür ederim.
Eh, hazır sayın milletvekili gelmişken, doğal olarak sohbet dönüp dolaşıp, ülkenin içinde bulunduğu siyasal duruma geliyor ki, biz de böyle bir sohbetin içerisine girdik.
Bu arada geçtiğimiz aylarda, Ergün Aydoğan ile ilgili TBMM Başkanlığı’na verdiği bir soru önergesinden dolayı yazdığımız bu köşedeki yorumumuz da sohbet ortamında bir kez daha konuşmanın odak noktalarından bir bölümünü oluşturdu tabii ki.
Öncelikle kendisinin, milletin bir temsilcisi olarak, kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan ve vatandaşlara hizmet etmekle yükümlü kişilerin de, olması gereken düzeyde bir hizmet içerisinde bulunup bulunmadığını denetlemekle görevli olduğuna da dikkat çeken Milletvekili Aydoğan, kendisine gönderilen bir dosya doğrultusunda bu soru önergesini verdiğinin altını çizdi.
Kısaca değinmek gerekirse, Bandırma Müftüsü Halil Uzun ile ilgili olarak verdiği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplamasını istediği bir soru önergesi üzerine, ben de aynı kişi ile ilgili olarak o güne kadar tüm üç müfettişin soruşturma yaptığını ve bu soruşturma içerisinde benim de bildiklerime müracaat edildiğini ve bunun karşılığında da herhangi bir sonuç çıkmadığını dile getirmiştim.
Tesadüfe bakın ki, dün CHP heyetinin geldiği saatte, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görevli ve başmüfettiş sıfatındaki bir görevli beni arayarak, yine aynı konu ile ilgili olarak bilgime başvuruyordu.
Konu, yine aynı kişiler tarafından yaygın basına aksettirilip, Hürriyet gazetesinde de çıkmasına neden olduğu için, bu kez Ankara, başmüfettiş göndermişti.
Aynı konuda, bir takım mihraklar illaki Bandırma Müftüsü Halil Uzun’un başını yemek istiyordu!.. Yani kelle istiyorlardı. Peki neden?
Kısaca Halil Uzun’un görevini suiistimal edip, kötüye kullandığı, düzenlediği bir etkinlikte de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği öne sürülen bir kutlama telgrafını okuyarak, halkı kandırdığı öne sürülüyor. Bunun için de kellesi isteniyor, Müftü Uzun’un...
Bunun altında yatan çekememezliği birkaç kez yazdığım için, tekrarlamak istemiyorum, ama bu kin ve husumet kokan ard niyetli saldırıların da artık sona ermesi gerektiğine inanıyorum. Yani, neredeyse insanlara zorla, ya da kafalarına silah dayayarak, bir takım olayları kabul etmeleri istenecek!..
Daha önce birkaç kez yazdım, bir kez daha yazayım da yanlış anlaşılmasın... Ben burada Halil Uzun’un avukatlığını da yapmıyorum. Ayrıca benim babamın oğlu da değil. Ancak, kendisinden önceki müftü ile kendi dönemindeki yapılan etkinlikleri, çalışmaları, gelişmeleri karşılaştırdığımızda, ortaya şu çıkıyor ki, bu ülkede çalışırsan kelleyi de koltuğa almak zorundasın...
Neyse, konumuz aslında bu değil. Haa, eğer gerçekten iddialar doğruysa da, bunun belki bu dünyada değil, ama öbür dünyada hesabının sorulacağını en iyi bilen kişinin de Halil Uzun olduğunun altını çizip, biz kendi konumuza dönelim tekrar.
Sayın Aydoğan ve beraberindeki partili arkadaşları ile bu konuyu bir müddet konuştuktan sonra, önümüzdeki yerel seçimlerin yaklaşması dolayısıyla, sohbetin seyri de tabii ki bu yöne kaydı.
Geçen yerel seçimlerden kendilerine büyük dersler çıkardıklarına işaret eden Aydoğan, bu kez hem daha erkenden, hem de daha sistemli bir şekilde çalışarak hazırlandıklarını ve Balıkesir ilinde özellikle Bandırma’yı sosyal demokratlara kazandırmayı da amaçladıklarını vurguladı.
Bu arada zaman zaman söze giren İlçe Başkanı Ömer Lütfi Kayalar da, şu ana kadar yerel basında partilerine yönelik birkaç ismin belediye başkan aday adayı olarak yer aldığına dikkat çekerken, aslında herhangi bir isim üzerinde anlaşma içerisinde olmadıklarını özellikle söyledi.
Ortak akıl doğrultusunda hareket edeceklerini de söyleyen Başkan Kayalar, bunun için partisinin il ve ilçe yönetiminin herşeyden önce delegelerin üzerinde anlaşacağı bir başkan adayı ile seçimlere girmek istedikleri doğrultusunda görüş belirtirken, bugüne kadar adları sık sık geçen ve artık hemen hemen her görevde yer alan ya da almak için yıllardır girişimde bulunan bilindik isimlere de sanki bir mesaj niteliğinde olsa gerek, “yeter artık” demeye de getiren bir söylemde bulundu.
Yeri gelmişken, CHP’lilerin ayrılmasından sonra beni arayan Bandırma’nın tanınmış avukatlarından İlker Kesen de, hem geçmiş olsun dileğinde bulundu, hem de önümüzdeki yerel seçimlerde açık açık Bandırma için belediye başkan aday adayı olduğunu söyledi.
Daha önce Sedat Pekel’den sonra ikinci olarak kesin ve net çizgilerle aday adayı olduğunu belirten ikinci CHP’li oluyordu İlker Kesen... Ve bir hayli de ümitli olduğunu da belirtiyordu aslında. Bunun için İstanbul’dayken, belediye tecrübesine dayandığını da ifade etmekten çekinmiyordu.
Şu var ki, bir kez daha CHP içerisinde aday adaylığı bir hayli heyecanlı ve çekişmeli geçeceğe benziyor anlaşılan.
Her ne kadar iki aday adayından başka daha isimlerini açıklamak istememelerine karşın, birkaç CHP’linin de gönlünde Bandırma Belediye Başkanlığı koltuğunun yattığını iyi kötü biliyoruz.
Bu durumda, bakalım zaman kimin ipi ilk olarak göğüslediğini gösterecek, hep beraber göreceğiz.
CHP’lilerle kısa ziyaret sürecinde bunları da görüştükten sonra, konu Türkiye’nin gündeminde yer alan ve aslında yazılı, görsel ve işitsel basında yer alması mahkeme kararı ile yasak olmasına rağmen, yaygın medyada hiç umursanmadan her Allah’ın günü verilen Ergenekon Davası’na geldi.
Biliyorsunuz, bu dava kapsamında Bandırma’dan da bir tutuklumuz var. Orhan Tunç... Onun nasıl ve niçin tutuklular içerisinde yer aldığı da konuşmalarımız içerisinde yer alırken, kentin önde gelen avukatları içerisinde yer alan Selçuk Erakkuş da, hukukçu kimliği ile son derece ilginç bir takım değerlendirmelerde bulundu.
Bulundu ama ne yazık ki burada yazamıyoruz işte. Yaygın basın olmadığımız için tabii ki!..
Tekrar CHP’lilere ziyaretleri için teşekkürler...