CHP, AK Parti ve MHP Kongreleri
Hani tahliller yaparsanız, fotoğrafı okursunuz ve sonra okumalarınızın cuk diye oturmasından büyük keyif alırsınız ya… İşte ben de son birkaç haftadır yazdığım yazılardan büyük keyif alıyorum. Megalamonluk mu yapıyorum? Asla…Analizlerimizin, okumalarımın doğru çıkmasından dolayı aldığım büyük keyfi sizinle paylaşıyorum.
*****
Gürsel Tekin’in istifasının reste karşılık rest girişimi olduğunu ama kaybedeceğini, Dr. Bülent Kerimoğlu’nun adaylığını açıkladığında ‘adaylıktan Ali Özcan lehine çekilir’, diye yazmıştım. Tekin, kamuoyuna ne kadar Kılıçdaroğlu ile yakınım fotoğrafları verse de, artık eski Gürsel Tekin olmadığı İstanbul il kongresinde ortaya çıktı. Kerimoğlu da kongreye birkaç gün kala büyük lafların arkasına saklanarak adaylıktan çekildiğini açıkladı. Zaten başka şansı da yoktu, galiba.
****
CHP İstanbul İl Kongresi’nde seçimlerin çarşaf listeyle yapılmasından dolayı delege sayısından daha fazla aday çıkmış. Delege sayısı 630, Kurultay delege sayısı 170, aday sayısı ise bin 200 üzerine çıkmış. Demokrasi dediğiniz işte böyle bir şey…
Seçim kaç gün mü sürer? Salı günü açıklanır sonuçlar… 250 oyu garantileyen kurultay delegesi ve il yöneticisi olur. İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı bence zorlanmadan seçilir. Yönetimine ise belki birkaç listesinde olmayan isim girebilir. Kurultay delegelerinde ise en az 30 isim iki listede olmamasına rağmen, kurultay delegesi seçilir.
Babayiğit: Hatalarımı affedin!
AK Parti kongresinin maç nedeniyle başlama saatinin 16.30 olarak açıklandığını, ancak 17.30’da başlayacağını konuşmaların ardından salonun boşalacağını yazmıştım. Ve aynen öyle oldu. Maç başlar başlamaz kongre salonu boşaldı.
*****
Salonda bulunan protokol anons edilirken; en büyük alkışı Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Kadir Topbaş alıyordu. Ve Topbaş’a alkışlarla verilen büyük destek, teşkilatın birilerine aynı zamanda bir mesajıydı.
Atamayla gelen ve yapılan delege seçimlerinin iptal edilmesiyle, yeni delege seçimlerinin yapılmasıyla belki de Türkiye’de bir ilke imza atılmasına neden olan Av. Celal Babayiğit, kongrede sade bir konuşma gerçekleştirdi.
Babayiğit, “Parklardaki çiçek sayısından bile daha çok bilbordlarda fotoğrafı olan belediye başkanı” diyerek Dr. Hasan Akgün’ü eleştiriyor ve şunları söylüyordu: “Büyükçekmece’de her şey eskisi gibi olmayacak. Bu kongre belediyeyi kazanarak Başbakanımız Erdoğan’a hediye etmeyi hedefleyen bir kongredir. Büyükçekmece Belediye Başkanlığını kazandıran kadronun içinde olmak istiyorum.”
****
AK Parti İlçe Başkanı Av. Celal Babayiğit sade bir konuşma yapı-yor ve konuşmasının en can alıcı yeri ise galiba yaşananları da çok benimsemediğini ve rahatsız olduğunu ifade ederek; “Yanlışlarımdan dolayı bağışlamanızı diliyorum. Hatalarımı affedin. AK Parti milletin geleceğidir” diyerek bir anlamda partililerden özür diliyordu.
Konuşmasının sonunda, kongre sonrasında partiden kopmaların olabileceğini tahmin ederek, “Ak Parti’den kopmuş her birey canımızdan koşmuş bir şeydir. Bunu istemiyoruz” diyordu.
Buradan kendisine anımsatayım. Korktuğu başına gelecek. Partiden ciddi isimler kopacaklar. Ne zaman mı? Zamana yayılır. Yerel seçimlere yakın, geçişleri hepimiz izleyeceğiz.
****
19.15’de salondan ayrılırken dışarıda delege olarak imza atan sayısı ancak 284’e ulaşmıştı. Ve oy kullananlardan ise kimse ne kimlik kartı soruyordu ne de başka bir şey... Üç ayrı sandıkta oy kullanılıyordu ve sandık başlarında ilçe seçim kurulundan birer kişi vardı. Diğerlerinin tamamı AK Parti görevlileriydi.
****
Büyükçekmece AK Parti kongresinin, parti içersinde çok konuşulacak bir süreç olduğunu düşünüyorum. Aralık 2011 yılında yapılmış delege seçimlerinde seçilen 400 delegeyi; siyasi partiler yasasını, AK Parti Tüzüğü’nü, seçim yönetmeliğini hiçe sayarak iptal eden, yeniden seçim yapan ilçe teşkilatı 20 bin üye arasından tek tek seçerek 400 delege yazıyordu.
Yani itinayla seçilen pardon; atanan delegeler içersinden ‘muhalefet çıkmasın, çıksa da, kongreyi alamasınlar’ diye seçilmiş delegelerin en az 100’ü salona bile gelme gereği hissetmiyorlardı.
Ve çok büyük ihtimalle gelmeyen isimlerin büyük çoğunluğu da kongreye gelmeyerek bilinçli olarak protesto eden isimlerden oluşuyordu.
Beylikdüzü MHP’de neler oluyor
Bölgemizde bulunan MHP ilçe teşkilatlarında kıran kırana bir yarış yaşanıyor. Kimi ilçe başkanları, kimi ilçelere müdahale ederek aday çıkartıyorlar. Kimileri de aday çıkartmak için girişimde bulunuyorlar ancak sonuç alamıyorlardı.
Hafta sonu yapılacak Avcılar İlçe Kongresi’nde mevcut ilçe başkanına yönelik, aday çıkartma girişimleri yapılıyordu. Ve adayın çıkıp çıkmayacağı bu hafta belli olacak galiba.
****
Beylikdüzü MHP Kongresi’nde ise katılımdan dolayı tam bir hayal kırıklığı yaşandı. Salonun boş kalması, ciddi bir zaaftı. 2009 yerel seçimlerinde oy kullanan 97 bin seçmenin; belediye başkanlığında yaklaşık 23 bininin, il genel meclisinde yaklaşık 19 bininin, 2011 yerel seçimlerinde ise oy kullanan 125 bin seçmenin, yaklaşık 14 bininin oyunu almış bir partinin kongre salonunda, masalar bomboş kalıyordu.
****
İstanbul tarihinde MHP’nin, bir ilçede belediye meclisine 5, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne 1, İl Genel Meclisi’ne 1 kişi ile girmesine neden olan ve 6 bin 500 oyla belediye başkanlığını kaybeden Velittin Küçük, belediye meclis üyeleri, belediyede yapılan faaliyetlerinden İlçe Başkanı Ali Aydın’ın kürsüde bir kelime bile söz etmemesi ise bende şaşkınlık yaratıyordu.
Ve Beylikdüzü’nde genel seçimlerde yaklaşık 14 bin oy almış bir partinin ilçe kongresinde bomboş denilmese de salonun yarısı boş kalıyordu. Ve ilginçtir, ciddi bir oranda delege, kongre salonuna gelmiyordu.
****
Ve bundan en çok ders çıkarması gereken galiba yeni seçilen yönetim olacak. Belki de yanıt hazır: ‘Tek aday vardı. Onun için delegeler ve partililer katılmadı.’ İnandırıcı mı? Yanıtını siz verin… Belki de bizim bilmediğimiz başka bir yanıt vardır.
Hüseyin abi birazcık bekleyecen, sıranı…
Öncelikle şunu belirteyim, Hüseyin Şengül, bölgemizde yapılacak olan Devlet Hastanesi haberimizle ve 1 Mayıs 77 ile ilgili yaşanan tartışma ile ilgili hem gazetemizi hem beni, gazeteci olmadığını da iddia ederek, iki köşe yazısında eleştirdi.
Kendisinin entelektüel birikimini önemserim, yazılarını da bundan dolayı önemserim. Ve arkadaşım olmasından dolayı daha da çok önemserim. Hele hele sürekli yazmasına katkı sunduğum için daha da çok önemserim. Ve onunla yapılacak polemiklerin bir değeri olduğunu da bilirim.
Kendisine yanıt vereceğim ama bugün değil. Sırasını birazcık (birkaç gün) bekleyecek...