Cemal Tuzcuoğulları’ndan:Telif Hakkı ve Okuma Kültürü
Cemal Tuzcuoğulları bir kitap kurdu. Türkiye’deki telif haklarıyla ilgili yetişmiş bir uzman. Araştırmacı, yazar, gazeteci. Yazdıkları, yayınladıkları var dikkat çeker boyutlarda.Merkezi Ankara’da bulunan Kültür Ajans yayınlarının 198. olarak 160 sayfayla Günyüzü gören, “Telif Hakkı ve Okuma Kültürü” adlı kitap, alanında ilk sıralarda yer alan yayınlardan biri olarak bize ulaştı, karşımıza çıktı.
Kitabın ilk sayfalarında, Hayrettin İvgin, Nurullah Çetin, Mehmet Nuri Parmaksız ve Pehlivan uzun imzalı, Cemal Tuzcuoğulları’yla ilgili duyguların ifade edildiği, sayfalara aktarıldığı yazılar dikkat çekiyor.
Kısa adı İLESAM olan, Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliğinin yönetim kurulunda, başarılı hizmetlere imza atan, Muhasip üye olarak görevini sürdüren Cemal Tuzcuoğulları, ciddi ve tavez vermeyen hizmet anlayışı ve telif hakları konusundaki bilirkişiliğiyle, bu alanda bilinen, takdir edilip alkışlanan bir isim ve imzadır.
Cemal Tuzcuoğulları’nın telif hakları konusunda mevzuatla ilgili gelişmeleri izleyip, değişiklikler
hakkında bilgi sahibi olması, eskiyle yeninin, yürürlükteki uygulamaların izlenmesindeki başarıları, onu hep ilk sıralara taşımıştır.
Cemal Tuzcuoğulları, bilimin öneminden, telifin tarihsel gelişiminden,5846 sayılı kanunun döneminden, AB’nin ilerleme raporundan, bilim adamından, eserden, telifden, sanatçı ve yazardan söz ediyor uzun uzun kitabının sayfalarında.
33. sayfadan bir dörtlük:
Birlik beraberlik içinde,
İLESAM’a destek verelim.
Vergi ile telif için de,
Korsana kesin dur diyelim.
Cemal Tuzcuoğulları kitabının sonraki sayfalarında, TC Anayasasından bazı örnekler veriyor, İLESAM’ın kuruluşu ve Amme hizmetlerinden söz ediyor, İLESAM’ın yönetim kurulu kararlarının bazı örnek görüntülerini kitabının sayfalarında yer veriyor, aktarıyor.
Tebriklerimi sunuyorum.
GÜNÜN HABERİ; BURDURLU CURA USTASI
MİRASINI ÇOCUKLARINA BIRAKIYOR
Yörük kültürünün vazgeçilmez enstrümanlarından curayı babasından öğrenen, Burdurlu Sabri Özdemir, çaldığı türkülerin Yörük kültürünü yansıtan eserler olduğunu söyledi. Aslen Kozağacı köyünden olduğunu ve uzun yıllar Burdur merkezde ikamet ettiğini belirten cura üstadı Sabri Özdemir; “Bu curaya çocukluğumda başladım. Babam çalardı, ağabeylerim çalardı, ben çalıyorum, oğlanlar çalıyor. Aşağı yukarı 13-14 kişi çalıyor ailem içerisinde. Ben bunu sürekli çalmadım. Bir ara 10 sene kadar bıraktım.
Bazen bir iki uzun hava, başımızdan geçen hadiselerden… Kozağacı’nın eski Yörüklerimizin kaynaklarından acıklı türküleri söylüyoruz” dedi.
Yazılan türkülerin etkileyici olaylar üzerine yazıldığını söyleyen Özdemir; “Köyde ölümler oluyor, gurbete gitmeler oluyor, askere gidip gelmeler oluyor. 1915’te eşi askere gittiğinde nenenin biri, gidip gelmeyenler için yazmış ‘Ayaylam’ diyor, senin ne dumanlı başın var diyor, Keklik öter al kınalı taşın var diyor. Yani böyle bir ağıt yakıyor. Ondan duyanlar söylemeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
75 yaşına gelen Özdemir hala çalmaya devam ediyor. (Kadir Çelik, Çağdaş Burdur Gazetesi, 02 Nisan 2014)