content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

09 Mar

Çeltik Veriminde Dekara 2,24 Tonluk Dünya Rekoru

Bilindiği gibi çeltik, pirinç olarak dünyada en çok tüketilen ve dolayısıyle üretilen tahıllarının başında gelir. O nedenle Dünyada çeltiğin önemi gün geçtikçe artmaktadır. 2020’li yıllarda kişi başına buğday tüketiminin azalacağı, fakat pirinç tüketiminin artacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde de pirinç tüketiminin son 40 yılda kişi başına 2,5 kg’dan 10 kg’a yükseldiği gözlenmiştir. Özellikle dünyanın artan nufusu, küresel ısınma ve diğer birçok neden birlikte düşünülürse, yarınlarda çeltiğin yeterli miktarda ürtilemiyebileceği endişesi doğmaktadır. İşte tam bu aşamada İngiliz “Guardian” gazetesinde yayınlanan bir makalede Hindistan’ın Bihar eyaletinde genç bir üreticinin 2011 yılında SRI projesi (Sysytem Rice Intensification – Çeltik Yetiştiriciliğinde İyileştirme Sistemi) çerçevesinde tarlasından, şahitlerin gözü önünde 50 m2 lik bir alandan 112 kg çeltik hasat ettiğini ele almıştı. Dekara 2,24 ton karşılığı olan bu rakamın bir dünya rekoru olarak tesciline, daha önce 1,9 ton/da’la4E2_DSC00479 rekor sahibi olan Çin’in itiraz ettiği, fakat yine de Hint rekorunun geçerli kabul edildiği, aynı gazetenin sonraki sayılarında tekrar ele alınmıştır. Özellikle açlık sınırı altındaki toplumların ana gıdası olması nedeniyle, kısıtlanma tehdidi altındaki çeltik ekim alanlarından daha yüksek verime gereksinim varken, böylesine bir rekor verim, herkesi sevindirmiş olmalı.

Önce SRI olayına kısaca bir değinelim: 1980’lerde Madagaskar’da başlatılan ve Cornell Üniversitesince dünyaya yayılan bu sistemde; daha az su, gübre ve tohumla üreticinin var olan kaynaklarından yararlanılarak verim artışı sağlanmaktadır. Optimum fide yaşı, sıklığı, uygun kök tacı havalandırılması, yeterli organik gübre uygulaması gibi en uygun agronomik seçenek kombinasyonları verimi %100’e varan ölçüde artırabilmektedir. Nitekim söz konusu rekor ekimde, çeltik fide dikimi standart uygulamaları dışında “25cm”X”25 cm” sıklıkla (m2 ye 16 bitki, normalde m2 12 bitki; sağdaki resim sıklıkla ilgili savı ispatlamaktadır) ikişer yapraklı dönemde, iki haftalık fidelerin birer birer şaşırtılması biçiminde gerçekleştirilmiştir. Diğer tüm koşulların optimum (yüksek taban suyu, killi-tınlı toprak, nötr pH vs) ve girdilerin en ideal biçimde uygulandığı bu rekor denemesinin başarısı bir sürpriz olmasa gerek. Çünkü rekorun geldiği köyde SRI yöntemleri ile ilgili bilgilendirmelerden sonra diğer üç genç çiftcinin rekor deneme amaçlı çeltik ekimlerinde de 1,8 ve 1,9 ton/da civarında veriler gözlenmiştir. O eyaletin ortalama çeltik verimi ise 0,9 ton/da’dır.

Ne ilginçtir ki “Guardian” da çıkan haberin ilk satırlarında “ne GDO’yla ve ne de yabancı ot ilacı olmadan” şeklinde giriş yapılırken, metin içinde ne herhangi bir ilaca, ne suni gübreye ne de tohumluğun hibrit olup olmadığına değinilmemiştir. Yazı ile ilgili yorumlarda yazarın, bu bir yıllık rekor olayını SRI yöntemini öne çıkarmak için konuyu manipule ettiği, çünkü rekor olayının hiç te yalnız başına SRI ile açıklanamıyacağına değinilmektedir. İlaveten yorumcu, okura söz konusu makaleden altı ay önce kaleme alınmış orijinal raporun URL’si de vermektedir: http://independentsciencenews.org/wp-content/uploads/2012/11/India-Bihar-Paddy-Record-Yield-SRI.pdf

Şimdi bu rapordaki bazı ilave bilgilere bir göz atalım:
 Tohum menşeli hastalıklardan korunmak için 2 g/kg karbendazim;
 80 kg/ha diamonyum fosfat (DAP);
 40 kg/ha of potas;
 Azot gereksinimi için parçalı olarak üre;
 400 kg/ha tavuk gübresi;
 100 kg/ ha of solucan gübresi;
 40 kg/ha fosfor çözücü bakteri aşılanmış karışım (PSB);
 Mikrobesin olarak 25 kg/ha çinko ağırlıklı yaprak gübre;
 Hektara 1,5 litre yabancı ot ilacı 2,4-D;
 Rekortmen üretici Bayer firmasının hibrit çeltik çeşidi “Arise-6444” ı, diğer üç üretici Syngenta’nın “6302” numaralı hibrilerini kullanmıştır.

Görüldüğü gibi üretimde, yabancı ot ilacından tohum hastalıkları ilaçlarına, çinko yaprak gübresinden PSP’ye kadar Guardian’da hiç değinilmeyen girdiler kullanılmıştır. Ayrıca ana materyalin bir hibrit oluşu ise adeta dile getirilmek istenmemiştir. Aslında bu durum “rekor” değerinden hiçbir şey kaybettirmeyecektir. Tersine agronomik ve biyoekonomik bulguların kombinasyonuyla maksimum verime ulaşılabileceği yeniden gün ışığına çıkmıştır. Ne var ki böylesine bilimsel bir olayın, bazı kesimlere menfaat sağlamak adına çarpıtılması ve basının buna alet edilmesi etik olmasa gerek.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank