Cebel-i Bereket’li Gocanam Ayşe
BAZLAMA
Çocuğum. Rahmetli nenem darı bazlaması yapıyor. Sacın üzerinde pişen bazlamadan bir tane kapıp kaçayım dedim. Elindeki evrengeçle sağ elimin üzerine yallah vurursa, elim kırıldı sandım. Can havliyle “inşallah bu gün ölürsün dedim.” Garip tevafuk, aynı gün nenem, öğlene doğru Allah’ın rahmetine kavuştu…
GİRİŞ
Değerli Okurlarım!
Nur dağlarının zirvesinde Döne, Ayşe, Şengül ve Ali’nin anası ve benimde nenem, (merhum) Ayşe VAİS. (Gocanam) Cebel-i Bereket, Saray Mahallesi Eşrafından Mustafa Kemal’ in eşi.
Yıl. 1966’da gerçekleşen muhteşem bir anısını, önemine binaen, siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Ünlü Romancı Ekmel Ali OKUR tarafından kaleme alınan “Atatürk’ten Özür Diliyorum” (http://www.dr.com.tr/kitap/ben-yuksel-mert-ataturkten-ozur-diliyorum/ali-emel-okur/arastirma-tarih/tarih/ataturk/urunno=0000000385825) adıyla 4 farklı yayınevleri, (Aydıncan, Akis, Ares ve Togan) tarafından ayrı ayrı basılan, yaklaşık yüz binin üzerinde basılarak, binlerce insan tarafından okunan işte o anı:
(İNSANI YÜZÜNDEN TANIRLAR!)
“…Cebel-i Bereket gerçekten de bereketli bir yerdi.
Yüksel, çayın gözünde yüzüp yıkanışlarını,
ŞARLAK deresini,
Durmuşun o muhteşem pınarını, çeşmesini,
Dedesinin değirmenini ve daha birçok şeyi hiç ama hiç unutmamış, bir büyük özlemle o güzellikleri dağarcığında soluyordu.
Dört beş çocuktular.
ŞARLAK deresindeler.
Vakit bir öğle sonrası Kuşlar gibi cıvıl, cıvıldılar.
Anadan ürüyan soyundular ve koşarak Şarlak Şelalesi’ne atıldılar.
Birbirlerine su atarak, birbirlerinin omuzlarına çıkıp suya batarak oynuyorlardı.
Dedesi Mustafa Kemal’in değirmeni de bu derenin suyuyla dönüyordu.
Yüzdüler.
Çığlık çığlığa batıp çıktılar.
Artık gitme vaktiydi.
Elbiselerinin yanına geldiklerinde Yüksel’in giysileri yerinde yoktu.
Birileri saklayıp muziplik yapmıştı.
Yüksel’in yapacağı bir şey yoktu.
Çaresiz önünü ve ardını elleriyle kapayıp koşarak değirmenin yanından eve gitmeliydi.
Öylesine mahcup,
Öylesine kaygılı bir duyguyla değirmenin önünde oturan insanların yanından geçerken ninesi Ayşe VAİS: “Ülen oğlum Yüksel! Önünü ve ardını niye kapatıyorsun? Onlar herkeste var. Sen asıl yüzünü kapat, çünkü insanı yüzünden tanırlar!” diye ünlemişti.
Yüksel MERT, ninesinin çocuk yaştaki bu ünleyişini hiç ama hiç unutmadı, unutamadı.
Hiçbir yüzün, hiçbir başka yüze benzemeyişini o gün o hal üzere çok iyi anlamıştı.
KAYNAK : “ATATÜRK’TEN ÖZÜR DİLİYORUM” OCAK 2012 TOGAN YAYINLARI. SAYFA-13
RESİM: Nizami MERT’ in Arşivi, nenem ortadaki hanım