Çaya Gözetim Uygulaması Başladı
Çay Karadeniz bölgemizde üretiliyor. Karadenizli çay üreticilerine hem kaçak yollardan getirilen, hem de yasal yollardan getirilen çay darbe üstüne darbe vuruyordu..Mevcut iktidarın Çay-Kuru etkisizleştirerek, düşük taban fiyatı uygulayarak çay üreticilerini özel sektör denilen arslanın ağzına attığı biliniyordu..
2005 yılında Karadenizli çay üreticilerinin mitingine Karadeniz bölgesi ve dışındaki Ziraat Odaları büyük destek vermesini mevcut iktidar içerlemiş, Ziraat Odalarından ücretle alınan ÇKS (çiftçi Kayıt sitemi) belgelerinin Tarım İlçe Müdürlüklerince düzenlenmesi uygulaması başlatmıştı. Bu uygulama Ziraat Odalarını gelir bakımından mahrum bırakmıştı. Türkiye Ziraat Odaları Merkez Birliği’nin o yıllarda iktidar ile anlaşması sonucunda tekrar ÇKS düzenlemesinde eski sisteme dönülmüş ise de artık Ziraat Odaları iktidara muhalefet yapamaz hale getirilmişti.
Geçen on yıl süresinde sadece ziraat odaları değil tarım, hayvancılık ile ilgili sivil toplum kuruluşları bu ve benzer şekillerde majestelerinin sivil toplum kuruluşları haline getirildi..
Ülkemizi çevreleyen komşu ülkelerden Suriye, İran, Irak’ta çay üretilemediğinden bu ülkeler çay konusunda dünyanın açık pazarı durumundadır. İşte bu ülkeler adeta Türkiye’ye kaçak çay sokmada atlama merkezleriydiler. Çayda gözetim uygulaması kaçak yollardan çay girişine engel olamayacak.
Çayda Gözetim Uygulaması resmi olarak yapılan çay ithalatı için başlatıldı. Çay ithalatına daha önceden konulan gümrük vergileri yerli çayı korumaya yetiyordu.. Fiyatlar hemen hemen birbirine denk geldiğinden resmi olarak çay ithal etmek cazip değildi. Ülkemizde siyah çay ve yeşil çay, poşet çay tüketimi, bilhassa yeşil çay ile ilgili propagandist reklamların artması yabancı menşeli çay tüketimini artırmıştı.
Ekonomi Bakanlığının başlattığı Çayda Gözetim uygulamasına göre artık her firma çay ithal edemeyecek. Çay ithal etmek isteyen firmalara Ekonomi Bakanlığına bağlı İthalat Genel Müdürlüğü’nden Gözetim Belgesi alma şartı getirildi..
Gözetim uygulamasında ön belge alınmasının amacı ithal etmeden önce ithal edilecek ülkenin adı, malın Türkiye’ye geliş, nakliye ve sigorta dahil fiyatları, menşei ülkede liman teslim fiyatların derlenip hangi ülkenin damping (fiyatlarda ciddi indirim) yaptığını tespit etmektir.. Damping yapılan ülke tespit edildikten sonra o ülkenin ülkemize çay ihracatına damping tedbirleri uygulanacak.. Damping tedbirleri uygulanmaya başlayınca o ülkenin indirim yaptığı oran kadar o ülke menşeli çaya gümrük vergisi de o oranda yansıtılacak.
Gözetim uygulamasının genellikle bir, iki yıl sürebildiği olabiliyor. Dampinge dair bir şey bulunamaz ise kaldırılabiliniyor.
Ekonomi Bakanlığının, 16 Mart 2013 tarih, 2013/2 sayılı tebliği ile başlatılan gözetim uygulaması yapılacak çay ithalatlarında ton başına;
Yeşil çay (fermente edilmemiş) (3 kg’yi geçmeyen hazır ambalajlarda) 4550 ABD Doları,
Diğer yeşil çaylar (fermente edilmemiş) 2500 ABD Doları,
Siyah çay (fermente edilmiş) ve kısmen fermente edilmiş çay (3 kg’yigeçmeyen hazır ambalajlarda) 4550 ABD Doları,
Diğer siyah çaylar (fermente edilmiş) ve kısmen fermente edilmiş diğer çaylar 2500 ABD Doları,
Paraguay çayı (maté) 3000 ABD Doları vergi alınıyordu..
Bu gözetim uygulaması başlamadan önce yukarıdaki çay çeşitlerinde gümrük vergisi C+F % 145 oranında uygulanmakta idi. C+F, malın menşei ülkeden satın alma bedeli sigorta, nakliye maliyeti dahil teslim ülkesine mal oluş fiyatı anlamına geliyor. Bu böyle olunca ithalatçı firmalar da malın faturasına düşük bedel yazdırdığında Türkiye’nin koyduğu % 145 gümrük vergisi oranını ithalatçı firmalar usulsüz olarak düşürmüş oluyorlardı.
Ekonomi Bakanlığı 2013/ 2 tebliğinde çay ithalatında gümrük vergilerinin C+F değerinin üzerine % 145 gümrük vergisi uygulamasından vazgeçip ton başına gümrük vergisi alma uygulamasını başlatması, bu ürünlerin ithalatında sahte satın alma faturaları ve/veya ithal edilen menşei ülkeleri devletlerince damping uygulamaları olup olmadığı tespit edilecek. Bir bakıma yeri üreticilerimiz biraz nefes alacak.
Demek ki bazı malların ithalatında mal bedeli, sigorta, nakliye bedeli toplamının üzerine gümrük vergilerinin % 145 oranın da yetmediği çok geç de olsa görülebiliniyor.. Ülkeler diğer ülkelerin gümrük duvarlarını devlet desteği şeklindeki dampingler ile delebiliyor..
Ülkeler birbirlerinin gözetim uygulamalarını takip edip Dünya Ticaret Örgütüne itiraz edebiliyorlar. Dünya Ticaret Örgütü bu tür itirazları inceleyip gözetim uygulaması yapan ülkeyi ikaz edebiliyorlar. Dünya Ticaret Örgütüne ülkemiz üye olup üyelik dışında olan ülkelere Dünya Ticaret Örgütü yaptırım uygulayamıyor.
Resmi çay ithalatına bir bakıma fren yapılmış gibi gözüküyor. Sınır komşularımızdan kaçak çay girişi maalesef devam edecek.. Sadece çay mı? Canlı hayvan girişi de devam ediyor.!