Çavuş’un İsyanı
Vekili, vali’yi, savcıyı, partiyi bekledim.
“ Ne söylüyorsun, ne biliyorsun” çıkışlarını.
Ancak ses seda gelmeyince, kul görevi oldu.
* *
İzmir İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Çavuş.
Günlerdir haykırıyor:
“ Yolsuzluklar var anlatacağım.”
Ender rastlanan bir olay.
Çünkü Meclis’in Çavuş’u iktidar partisinden.
Belli ki; içi taşmış, patlıyor, isyan noktasında.
* *
Israrla bastırıyor:
“Meclis kapalı oturum yapsın…”
Dışarıdan biri sorduğunda temkinli;
“Eski dönemi kapsıyor” örtüsünü seriyor.
Bugünü dillendirecek ki; özel kapalı oturum istiyor.
Ama dinleyen yok ki…
* *
İhalelerden dem vuruyor.
Paraların yok olduğunu savunuyor.
Soruların yanıtsız kaldığını,
İlgili bürokratların sustuğunu,
Soruşturmaların sonuçsuz kaldığını söylüyor.
Pardon, haykırıyor…
* *
Hani bir Vali çıksa da…
“Gel meclis üyem… Önce bana anlat” diye
Devletin varlığını hissettirse.
Hani bir milletvekili gelse de…
“Ver belgeleri… TBMM’ye taşıyayım” cesareti gösterse.
Hani bir savcı çıksa da…
“Adalet var adalet… Dilekçeni getir” çağrısında bulunsa.
* *
Hüseyin Çavuş cümle arası işareti veriyor.
“Adrese teslim ihaleler yapılıyordu.
Müteahhitler ihaleleri paylaşıyordu.
İcraatlar bugün buraya yerleşti, oturdu”
* *
Aynı gazetede bir de küçük haber var.
Almanya’nın Dortmund kentinde…
Firmada 34 yıldır çalışan Magdelina H, tabaktaki tek köfteyi yemiş.
O lokma patronunmuş.
İşten çıkarılmış, kadın dava açmış.
Hukukçulara göre kaybedecek;
“ Köfte senin değildi” gerekçesiyle…
* *
Tövbe ya Rabbim.
Ne günlere geldik…