Çatışmalar Durmalı
Bundan böyle kimsenin “kan dursun” demeye takati kalmadıysa da yine de her hal-u kârda seslenişimizi sürdürmemiz gerekmektedir. Ancak bilinmelindir ki hiç bir zaman dünden daha iyi noktada değiliz.
Önce bir uzman vuruldu, ardında 9 PKK’linin mağarada vurulmasına tanık olduk. Akabinde Hakkâri’de küçük bir çocuk bir uzmanın ateş açması sonucu yaşamını yitirdi. En son yine Hakkâri’de köy minibüsüne mayın tuzağı ve 10 ölü…
Bu arada eylemlerle ilgili yapılan açıklamalarda herkes diğer kesi(mi) suçlamakla üste! çıkacağını varsayarak konuştu. Oysa “insanın yaşama hakkına dair” açıklamalar dile getirilseydi belki daha makul bir neticeye doğru yol alınabilirdik.
Şimdi gelmesinden korktuğumuz sona doğru hızla ilerliyoruz. Allah korusun önüne geçemez isek veya birileri “akıllı yönetici” rolünü bırakırsa ülkeyi kan gölü olmaktan hiç kimse kurtaramaz. Unutmayalım ki bugünkü kötü gidişat birilerinin işine geliyordur. Hele hele referandumda % 58 oy alıyorsanız güçlendiniz demektir ve bu güçlü halinizin kimleri rahatsız ettiğine iyice bakmanız gerekmektedir.
Hangi devlet referandum sonuçlarından rahatsız oldu?
Hangi ülke nasıl tepki verdi biliyorsunuz; İsrail…
Türkiye basireti bağlanmış bir ülke olmayı arzu etmemelidir ve bunu atacağı adımlarla ortaya koymalıdır. Elbette ki kontrolü elinde tutan PKK’nın derinliği ve derin devlet çatışmaların bitmesini arzu etmiyordur. Ama bunu bugün yönetici olan kadroların bozması için daha çok çaba göstermesi gerekmekteyken geri adım atması anlaşılır gibi değil.
Hükümet BDP yetkilileri ile görüşürken Hakkâri’de meydana gelen mayın patlaması sonucu bu görüşmeyi iptal etmesi şiddeti tırmandırmak isteyenlerin tam da arzuladıkları bir tavırdı. Bunların istediği (geri) adımı atmakla bir şey kazanılmayacağını görmek gerek. 20 Eylül’e 2 gün kaldı ve bundan sonra kanın akmasının önüne kolay kolay geçilmeyeceğini bilmeyen yok. O halde kan içicilerin provokasyon eylemlerini elimizin tersiyle itmemiz gerekmiyor mu?
Diyarbakır’da oluşturduğumuz “Barış için STK inisiyatifi” meydana gelen son eylemle birlikte işlevsiz kılınmak istenmektedir. Buna bizler izin vermeyeceğiz ancak takdir edersiniz ki teşebbüsümüzün sonuç verebilmesi için “tarafların” adım atması elzemdir.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Sayın KILIÇDAROĞLU ile yapmak istediğimiz görüşmeler neticesinde kamuoyuna bir bildiri yayımlayarak kanın durması için ortak ses verilmesi gerektiğini duyuracağız.
Unutmayalım ki “Türkiye bu süreçte kan kaybetmeli” diyen bir alçak anlayış devrede;
MOSSAD işbaşında...
Ben bdp yanlisi degilim fakat hukumetin yapmis oldugu iki yuzluluk degilde nedir? Sag gosterip sol vuruyorlar! Ve once tmm diyip sonra arkakarindan atip tutuyorlar
Eylül 18th, 2010 at 20:05Kimse yanlis anlamasin ama soz vermek tutmayi gerektirir kimse tutamayacagi sozler vermemeli......
Sana katılmakla beraber olayın çatışma kısmına dikkat çekiyorum. Bunu durdurmaktan başka çaremizin olmadığında ısrar ediyorum.
Eylül 18th, 2010 at 22:20eski insanlar boşuna dememiş sağlam kafa sağlam vücüdta bulunur. sağlam bir kafamız olmadığı sürece bu ülke için, tüm insanlığın huzuru ve selameti için sağlıklı çözümler üretemeyiz. bırakın üretmeyi düşünmemize dahi fırsat verilmiyor.insanlarımızın sağlam düşünmesini engellemek için (zamanlamasına dikkat) sürekli silahlar ve bu silahlardan beslenen mahluklar konuşuyor. nasıl bir yapılanma ise her kurumda, her örğütte kendi kadroları var. işler biraz düzelmeye gitti mi hemen harekete ğeçiriliyorlar. benim en çok üzüldüğüm nokta bu konularda söz sahibi olanların bu oyunlara çabucak düşmeleridir. oyun içindeki oyunun farkına varmamalarıdır. bu süreçlerde bu tip insan hayatını hiçe sayan oyunlar oynanabilir. önemli olan kararlılık gösterip insanlığın kardeşliği, selameti ve huzuru için sağlam projeler inşa etmektir. saygılar hocam..
Eylül 21st, 2010 at 15:34Bu ulke boyle giderse tek vatan tek bayrak tek hukumet olma konysunda basariziz olabilir birbarbarirlerune guven verip sonradan bu guveni suistimal edenlerden olmamakla bilikte ! Buraya dikkat cuvaldizi kendimize igneyi hukumete batiralim! Lutfen kisisel sozler verip tutmayan ve tabiri caizse "nane sele" gibi olupta kiviran dansozlerden olmayalim .buna birey olarak dikkat edersek bireyler birlesip toplumlar haline gelir ve birde bakarsiniz o toplumlar herkezi etkisi altina alip bu tartismalarin kaynagina inerek cozmus olur !
Eylül 21st, 2010 at 20:42Bu vatani beraber kurduk diyen atalarimizin sozunu dewam ettirip birbirimize daha metanetli saygili ve yalansiz durust olalim ....
Siyasetcilik oyunlari ile halki en azindan ben ve benim gibi genc zihinleri bulandirip umutlandirip sonra kacmayalim .......sozum ilgili alanlara ve anlayana
istegniz oldu gozumuz aydin kutarim
Eylül 25th, 2010 at 18:16