Çatalca’da İktidar Kavgası, Hizmet Yağmuruna Karşı Şemsiyelerimiz Hazır
«Delinin biri kuyuya taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış” derler ya, Çatalca'da yaşananlar da aynen bu söze benziyor.
Kaymakam Nevzat Taşdan ile Belediye Başkanı Cem Kara arasında yaşananlar aslında hikaye. Asıl kavga iktidar kavgası. Hükümet Konağı'nda, siyasal iktidarın yerelde ki temsilcisi, siyasal iktidarın partisinin temsilcisi gibi davranınca asıl kıyamet kopuyor.
Tamam siyasal iktidarın ilçedeki temsilci kaymakam. Ne de olsa, oturduğu makamın kapısında 'Hükümet Konağı' yazıyor.
Siyasal iktidarın partisinin başında bulunan zatın başında bulunduğu ilçe binasının kapısında ise 'Ak Parti İlçe Başkanlığı', kartvizitinde ise 'AK Parti İlçe Başkanı' diye yazıyor. Çatalca'da yaşananların kavganın özeti bu.
Ve buradan iddialı yazıyorum. Bu süreçten AK Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez ve parti yetkililerinin haberi yoksa ben bu gazeteciliği ve kalemi bugün bırakırım.
****
Muhtarlar ve diğerler ise sadece dublör... Yani kenardan oyuna girenler, ‘asıl aktörler gizlensin’ diye sahaya sürülen oyuncular.
Yerelde iktidar AK Parti olsaydı, ne muhtarlar o arazileri satabilirlerdi nede kaymakam bey o satışlara izin verebilirdi.
Bakın iddialı söylüyorum. Siyasal iktidarla yerelde ki iktidar aynı olsaydı, inanın bu kavgalar ve tartışmalar yaşan(a)mazdı.
Yerelde AK Parti olsaydı, ne kaymakam bey o dergiyi çıkartabilir nede muhtarlar üzerinden, öğretmen evi ve hastane üzerinden belediye başkanına çakabilirdi.
Şayet öyle bir şey olsa idi ertesi gün kaymakam bey kendisini sürgünde bulurdu. Hadi sürgün demeyelim de başka bir ilçe de kaymakam olarak kendini bulurdu.
Tüm kavga yerelde iktidarın farklı olmasından
Tabi yerelde AK Parti iktidar olsa idi o muhtarlar da bugün öyle dayılanmaz sus pus oturur olurlardı.
Sormazlar mı adama? Köylerin tüzel kişiliklerini ortadan kaldıran yeni Büyükşehir Belediye Yasası'na çıkaran siyasal iktidar kim? AK Parti. Muhtarlar neden “köy tüzel kişiliklerimiz ortadan kalktı, taşınır taşınmaz mülklerimiz ellerimizden çıktı” diye bağırmıyorlar da, CHP'li olan 'Çatalaca Belediyesi borçlu, mülklerimiz belediyeye geçseydi satardı' diye akıl okuması yapıyorlar?
Çünkü, iktidara muhalefet yapmak cesaret ister, çıkarlarından vazgeçmek ister, muhalefete ise yüklenmek için ne cesarete nede çıkarlarından vazgeçmeye ihtiyaç vardır. Yani muhalefete efelenmek kolay, iktidara efelenmek ise yusufçuk ister. Bu gerçek sadece muhtarlar için değil; gazetecisinden, STK temsilcisine, siyasetçesinden esnafına kadar geçerli.
Çatalca'yı yazmaya devam edeceğiz
Görülen o ki, biz Çatalca'yı yazmaya ve haberlerimizi manşetlerden okumaya devam edeceksiniz. Yazmaya başlayınca arkası gelmeye devam ediyor.
Kaymakamlığın İstanbul Halk Ekmek Fabrikasından büfe alıp işletmesi ki, burayı bir dernek işletiyor elde ettiği gelirle de burs veriyor. Tabi bunda bir sakınca yok. Bence güzel bir işte yapılıyor. Ancak, arkasında ne olduğunu ayrıntılı olarak önümüzde ki günlerde gazetemizin sayfalarından okuyacaksınız.
Düşünün Kaymakam beyin eşi Öğretmen Evi Vekili... (Neyse öğretmen evleri özelleştirilince belki bu sorunda bitecek.) Kaymakam beyin eşinin vekil olarak görev yaptığı Öğretmen Evi'ne muhtarlar bağış yapmışlar. Bağışları ise defterlerine nasıl işlemişler dersiniz?
Ve bu muhtarların bazıları gazetemizle aralarına mesafe koymaya karar vermişler. Kimileri de gazetemizin temsilcisi arkadaşımızı muhtarlar derneğinden çıkarmaya kalkmışlar.
Köylerinizin tüzel kişiliklerini ortadan kaldıran yasayı çıkartanlara sesinizi çıkar(a)mayacak, süt dökmüş kediye döneceksiniz ama Gerçek Gazetesi ile aranıza mesafe koyacak mısınız? Hadi oradan... Mesafe koymazsanız ayıp edersiniz.
Şemsiyelerimiz hazır bekliyoruz
Hem kaymakama hemde muhtarlara soralım. Soğuk Hava Deposu'nun satışından elde edilen 2 milyon 600 bin lira nerede? Köylere hizmet yağmuru yapacak parayı nerede tutuyorsunuz?
Köylere hizmet götürmek için yaptığınız projeleri bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklar mısınız?
Projelerinizi gördüğümüzde şaşkınlıktan küçük dilimizi yutmazsak hem özür dileyelim hemde kendimizi hizmet yağmurundan korumak için şemsiyemiz ile basın toplantısına gelelim.
Sevgili muhtarlar bekliyoruz, projelerinizi... Tabi aynı zamanda defterlerinizi de kamuoyuna açın...