content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Ara

Çare: Dindar Olmaktır!..

Ülkemizde uzun süredir ters giden, kutsal insan unsurumuz aleyhine gelişen (kahir ekseriyetle mensup olduğumuz) İslâm akaidi, adalet ahlâkı ve evrensel hukuk gereği; idare cihazı ve egemenliğin kayıtsız-şartsız sahibi iyi insan ve iyi vatandaşlarımızı” kahreden, mahveden bir zulüm, maddi-manevi terör, merhametsiz baskı ve işkence var. Bakınız: Kuruluşunda bir kuruş bile kendi öz borcu olmadığı halde, bakiyesi kabul edilen mağlup ve mağdur Osmanlı’dan dolayı muazzam bir “haksız borç” üstlenerek, bunu yaklaşık 35 yılda ödeyen;, Dahası iktisat, sosyal hayat ve sanayinin hayat damarlarına sahip emperyalist tekellerin hizmet, mal, maden ve işletmelerini satın alarak yüzde yüz “yerli/milli” bir ekonomi sistemi kuran;, Hür, hâkim ve hükümran Türkiye, Türk halkı ve siyasetçisi!…

Kamu iktisadi teşebbüslerini (KİT’leri) oluşturup geliştirir, barajlar açar, fabrikalar kurar, milleti zengin, onurlu ve mutlu; Devleti imar, inşâa ve ümran ederken; ne oldu da böyle iyi, milli, insani ve medeni bir dönem kapatılarak; Bütün değerlerin birer birer “yaldaş, yoldaş ve düşmana” peşkeş çekilmesine ve haraç / mezat satılmasına başlandı? Sanki, ecnebi casusu, dâhili ve hârici bedhah gibi, eşleri dâhil ailece yabancı pasaport taşıyan, ABD bayrağı işli ti-şörtler giyen melânet bir siyaset, dini ticaret ve misyon simsarı gruba, ülke yönetimi “nasıl..!..  niçin..?.. ve neden?..” demokratik yollarla terk ve teslim edildi!?.

Özellikle sormak, sorgulamak ve kamu vicdanında yargılamak gerek...

47 yıldır devleti, milleti akamet, zeval ve zaafa uğratan, kalkınma-gelişmeyi durduran, milyarlarca dolar israfa yol açan, doğrudan ve dolaylı 100 binlerce kayıpla belirli bölgeleri kan gölüne çeviren; Anarşi, terör ve tedhiş örgütü nam çete, mafya ve eşkiya niçin “siyasetçi eliyle” kuruldu, kurduruldu?.. Yarım asırdır bunun hesabı neden ve niçin sorulmadı?..

Üstelik, “daimi bir darbe” fobisi ile kaotik korku girdabında debelenen cari yönetim, milli duruş ve kararlılıkla, yolsuzlukların hesabını sorabilecek bir cesaret geliştiremediği için, 8 yıl önce 80 milyar dolar olan devlet borcunu 8 yıl içinde 580 milyar dolara çıkartmış;

Binaenaleyh, mülkiyeti millete ait Cumhuriyetin en değerli varlıklarını haraç mezat satmış, milli pazarı yabancı tekellere açarak; Türkiye kendi ürettiği ile geçinebilen Dünya’nın nadir ülkelerinden biri iken, bugün buğdayını, şekerini, pamuğunu ve etini bile dışarıdan alan ve “dünyanın en pahalı fiyatlarına satan” bir duruma düşürülmüştür. Dahası; Bu yıl kurbanlık hayvanlar dahi ithal ürünüdür…

Buna mukabil; Yönetimin sabık bakanları dolar zengini, oğulcukları gemi sahibi!…

İhracatçı kaos ve krizlerle erirken, ithalatçı zenginlik içinde yüzmekte; Kaynağı gayri hukuki kara ve sıcak para ile vaziyet idare edilmeye çalışılmaktadır. Oysa İstiklâl Savaşı’ndan zaferle çıkmış olan bu ülkenin bir tek lira borcu yoktu!.. Şimdilerde 580 Milyar Dolar borcu var!.. Bu borç, 8 yıl içinde 80 milyardan/ 580 milyar dolar’a çıkmış durumdadır!…

ONURLU, SORUMLU, BİLİNÇLİ VE TAKİPÇİ OLMAK GEREK

Çünkü, diğer unsur ve insanlara nazaran gerçek Müslümanlar “devlet idaresi ve millet iradesinde” takipçi, bilinçli/farkında/kendinde, denetleyici, onurlu ve sorumludur. Bu cihetle her daim uyanık, akıllı ve sorumlu bir hal, hattı hareket tarzı içindedirler. Zira, insani boyutta olanların ve özellikle Müslümanların olağan ve normal yaşamları da budur. Çünkü:

İlk vahyi “oku” olan ve İslâm’ı, (Müslümanlığı) ümmet/milletten evrensele yükselten Kur-an’ı Kerim’in muhatabı tüm insanlık âlemi, bütün dünya ve uzay varlıklarıdır. Daha açık bir anlatımla Kur-an, madde (fizik), manâ (metafizik) ve muhteva/içerik itibarıyla tüm kâinatı şamildir. İsevilik, Musevilik ve öncekiler gibi münhasır ve mahsus değil evrenseldir. Evvel’i ahir’e bağlayan köprü (son kitap/son peygamber) özelliği nedeniyle de Ahsen-i takvim üzere yaratılan İnsan-ı kâmil’in, (Yaratıcı) Rab’in halifesi olduğunu açıklar, müjdeler ve “Doğrusu, Allah katında din İslâm’dır.” (Âl-i İmran, 19) âyeti ile vahye ve peygamberlik kurumuna son noktayı koyar. (Başta Bahailer olmak üzere, “vahiy kesilmemiş ve peygamberlik bitmemiştir” iddiası ile ortaya çıkanlar ve kelime-i şahadeti değiştirmeye cüret edenler şüphesiz kâfirlerdendirler.)

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank