Hamasetli konuşmalar yapılırken, gerçekler; gerçekler ortaya çıkınca da hamaset ortalıktan kaybolur…
Baştan söylenmesi gereken şu: Abdülhamid’i silahla deviren, Almanya’nın yanında 1. Dünya Savaş’na katılan, 8 cephenin Çanakkale hariç hepsinde yenilen İttihat Terakki iktidarından söz etmeden Çanakkale’yi Zaferi’ni konuşmak hamasetin ta kendisidir.
İttihat Terakki’nin ilk darbe girişimi
1889 Askeri Tıbbiye Mektebi’nde bir gurup genç tarafından, “devletin içinde bulunduğu bunalım ve II. Abdülhamid yönetimine duyulan hoşnutsuzluk, kurtuluş için acilen Meşrutiyet yönetiminin kurulması, Abdülhamid yönetiminin yıkılması gerektiği düşüncesiyle” İttihad-ı Osmanî Cemiyeti adlı gizli bir örgüt olarak kuruldu.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, Diğer adıyla ihttihat ve Terakki Fırkası… Türkçesiyle Birlik ve İlerleme Partisi…
“İttihat ve Terakki, Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Meşrutiyet’in ilânına önayak oldu, 1908-1918 yılları arasında kısa kesintilerle devlet yönetiminde etkin olarak varlığını sürdürdü.”
****
“1896 yılında cemiyetin yurt içindeki örgütlenmesinin başında Harbiye Nezareti Levazımatı muhasebe müdürlerinden Hacı Ahmet Bey bulunuyordu. Kendisi, darbe yanlısı bir kimseydi. Onun önderliğinde yurt içindeki üyeler, II. Abdülhamid’i devirip yerine V. Murad’ı tahta geçirmeyi planladılar ancak bu plan uygulanamadan ortaya çıktı.” İttihat Terakki ilk darbe girişiminde başarısız olmuş ve yöneticileri bunun bedelini sürgün edilerek ödemişlerdi.
İttihat Terakki dağa çıktı
12 yıl sonra İttihat Terakki, Kolağası Resneli Niyazi Bey 200 asker ve 200 sivilden oluşan bir çete ile dağa çıkarak 2. darbe girişimini resmen başlattı. Abdülhamid dağa çıkanlara yönelik girişim başlatmasına rağmen, subayların arasında İttihat Terakki etkin olmasından dolayı başarısız oldu.
(Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” romanında dağa çıkış ve dağa çıkanları indirmek için gelen birliğin başındaki subaya Selanik içersinde İttihat Terakki’nin silahşörleri tarafından yapılan suikast detaylı olarak anlatılıyor.)
İttihat Terakki’nin Manastır merkezi, padişaha, Kanun-ı Esasî’yi yürürlüğe koymasını ve 26 Temmuz’a kadar Meclis-i Mebusan’ın açılmasına izin vermesini isteyen bir telgraf çekti. (e-muhtırayı hatırlayın ne kadar tanıdık değil mi?) Eyüp Sadri kumandasındaki Ohri Taburu ile Niyazi Bey komutasındaki Resne taburu 22 Temmuz gecesi Manastır’da birleşti ve Manastır Fevkalade Kumandanı olarak görevli bulunan Müşir Fevzi Paşa’yı dağa kaldırdılar. Birgün sonra Manastır’da Meşrutiyet ilan edildi. 24 Temmuz’da ise Kanun-ı Esasi’ye yürürlüğe konuldu.
Subayların dağa çıkmasıyla Osmanlı’da ilk defa darbe ile iktidar ele geçirildi.
Tarihte oldukça tartışmalı olan 31 Mart ayaklanması diye bilinen İttihat Terakki’ye karşı ayaklanma çıkınca, ayaklanma Selanik’ten gelen Hareket Ordusu tarafından bastırılır. İttihat Terakki fiili olarak iktidarı teslim alır. 31 Mart’ın sorumlusu olarak gösterilen II. Abdülhamid tahttan indirildi.
****
Enver Paşa ve Mustafa Kemal arasındaki ilk çekişmenin öne çıkışı da Hareket Ordusu’nun İstanbul’a yaklaştığında ortaya çıkar. Çünkü Hareket Ordusu’nun başındaki kumandanı Hüseyin Hüsnü Paşa, Kurmay Başkanı ise Kolağası Mustafa Kemal’di. İttihat Terakki’nin müdahalesi ile Hüseyin Hüsnü Paşa ve Mustafa Kemal görevden alınarak Mahmut Şevket Paşa ordunun başına, Kurmay Başkanlığa ise Binbaşı olan Enver getirilir.
Hükümeti silahla devirirler
1911 yılından itibaren karşılıklı darbeler olur. 1913 tarihinde Enver Bey, yanına aldığı İttihat Terakki’nin silaşörleri ile Bâb-ı Âli’de toplantı halindeki hükûmeti basar, Harbiye Nazırı Nâzım Paşa’yı öldürürler. Sadrazam Kâmil Paşa’nın kafasına silah dayayarak istifaya zorlarlar ve İttihat ve Terakki, askeri darbe ile iktidara el koyarlar.
****
2 Ağustos 1914 yılında Padişahtan habersiz olarak İttihat Terakki Hükümeti Almanya’nın yanında 1. Dünya Savaşı’na katılır. Sadrazamlığa Talat Paşa, Habriye Nazırı ve Başkomutan ise Enver Paşa olur. Yenilgiler ardı ard
8 Cephede savaşan Osmanlı İmparatorluğu Çanakkale ve Musul dışında hiçbir yerde başarılı olamadı…
1. Dünya Savaşı’nda Almanya’nın başında bulunduğu ittifak yenilince ne Çanakkale Zaferi’nin nede Musul’a İngilizler’in girememesinin bir anlamı kalmamıştı.
Çanakkale Zaferi’nin Bolşevikler’e katkısı
Çanakkale Direnişi ve zaferi’nin en önemli sonucu ise Rusya İmparatorluğu’nun, Boğazlardan geçerek gelecek olan İtilaf Devletleri’nden beklediği yardım gelmediği için çöktü. Menşevikler ve Beyaz Ordu 1917 yılında Şubat Devrimi’ni, Bolşevikler de 1917 yılında Ekim Devrimi’ni yaptılar. Menşevikler’in iktidara gelmesiyle Rusya fiili olarak savaştan çekilmiş oldu. Osmanlı İmparatorluğu ise Bolşevikler’in savaştan çekilmesiyle, eski doğu sınırlarına yeniden kavuşmuş oldu.
****
Neden bunlara anlatıyorum.
Çanakkale Savaşı’nın 101. yılını kutladığımız bu yıl yine hamasetten geçilmez oldu, ortalık. Bizzat AK Parti iktidarı tarafından yapılan hamaset ise kendileri açısından acaip bir trajediydi.
Neden mi?
1- Abdülhamid, Türkiye muhafazakarları için neyi ifade ediyor?
2- İttihat Terakki muhafazakarlar için ne anlama geliyor?
3- İttihat Terakki bu topraklarda ilk defa oluşturduğu çetelerle dağa çıkmış, silah zoruyla meşrutiyet ilan etmiş, silah zoruyla hükümeti devirerek, silahla iktidara el koymuş bir siyasi harekettir değil midir?
4- Türkiye tarihinde ki darbeciliğin ve silah kullanılarak hükümet devrilmesinin başlangıcı İttihat Terakki’dir ve 1. Dünya savaşına katılmamısın sorumluları değil midir?
5- İttihat Terakki CHP zihniyetinin kodlarını oluşturmuyor mu?
Doğru yada yanlış soruların yanıtlarını AK Partililer vermeliler. Tabi verebilirlerse… Doğru yanıtlar ise Çanakkale Zaferi’nin hamaset dışında okunmasına neden olacaktır.
****
Çanakkala Zaferi’ne rağmen İstanbul bizzat İngilizler tarafından, Fransızlar ve İtalyanlar da Anadolu işgal edilmiştir.
Ve İngiliz işgalcileri ile Anadolu’da hiçbir savaş ve zafer yaşanmamasına rağmen, Cumhuriyet’in ilanından üç ay önce Temmuz 1923 yılında İstanbul’u terk ettiler.
İngilizler’in bildirisini nasıl okuyacağız?
Ancak, İngilizler İstanbul’u işgal ettiklerinde yayınladıkları şu bildiriyi tarihin neresine koyacağız?
1. İşgal geçicidir.
2. Padişahlığıve halifeliği korumak ve güçlendirmek için işgaller gerçekleştirilmiştir.
3. Azınlıklara yönelik bir katliam başlarsa İstanbul Türklerden alınacaktır.
4. Herkes padişahlık makamının İstanbul’dan vereceği kararlara uyacaktır.
****
İttihat Terakki ve Teşkilat-ı Mahsusa’nın kadrolarının önemli bir bölümünün Cumhuriyet’in kadrolarını oluşturmasını nasıl okuyacağız?
Mustafa Kemal, Rauf, Fethi, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Adıvar, Şükrü, Rahmi, Çerkes Reşit, Çerkez Ethem, Bekir Sami, Yusuf Kemal, Celaleddin Arif, Ağaoğlu Ahmet, Recep Peker, Şemsettin Günaltay, Hüseyin Avni, Ziya Hurşit… İttihat Terakki’nin basın ve propaganda sözcüleri;Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Mehmet Akif Ersoy, Celal Nuri İleri, Yunus Nadi Abalıoğlu, Falih Rıfkı Atay, Velid Ebüzziya…
Son söz: İsimlere iyi bakın… Türkiye’nin kodlarını daha iyi okumaması, ayrıca bugünü daha iyi anlamamıza neden olacaktır. Milli ve gayri milli tartışmalarının nedenlerini, Çanakkale Savaşı üzerinden yapılan hamaset açıkça ortaya koymuyor mu?
Kaynak: Vikipedi Özgür