Çanakkale Geçilmez ” – mi Acaba ??
Çanakkale ile ilgili çok yazılıp çizildi, bizde okuduk, ama bölgeyi ve coğrafyayı görmeden yaşananları tam olarak kavrayabilmek mümkün değil. Beni en çok etkileyen siperler ve tüneller olmuştu… sanki siperler bile göğüs göğse idi…
Çanakkale hakkında yazılıp çizilenler yanında söylenceler de bir hayli fazla…
Şeyhler, evliyalar, melekler birlik olmuş Türk askerlerinin arkasındaydı bir çoğu… Hele bir söylence vardı ki, anlatan arkadaşımda, inanarak demeyeceğim, iman ederek anlatıyordu: Kısaca, düşmanın yaylım ateşi başlar, Fevzi Çakmak ateşten korunmaya çalışan askerleri arkasına alır, sırtını düşmana döner… Ateş kesildikten sonra paltosunu çıkarır ve silkeler…. Patır patır yerlere kurşun dökülürken askerler de yaylım ateşinden korunmuş olur… Dedim ya arkadaşım iman derecesinde inanarak anlatıyordu... Tartışmak anlamsızdı, sadece şunu söyledim: I. Dünya Savaşı sadece Çanakkale’de yaşanmadı… Sarıkamış, Irak, Filistin, Yemen cephelerinde ise yenildik. Oralarda da şehitler verdik… Çanakkale Savaşındaki şeyhler, evliyalar, melekler oralarda neden yoktu?
……
Muzaffer arkadaşımıza cevaben naçizane ekleyeceklerim ise;
1- Çanakkale savaşı Balkan harbinden sonra yaşanmıştır. Balkan harbinde, beklide Osmanlının katıldığı savaşlarda sivillerin etkilendiği ve tüm Balkan sathına yayılmış (çete savaşları dahil) bir savaştı. Artık savaşanlar ne padişahın orduları nede savaş bir cephede yapılıyordu. O nedenle Gelibolu savunması Balkanlarda kadim yurtlarını kaybeden halkların bir vatan savunmasına dönüşmüştür. Osmanlının diğer bölgelerinden gelenler olsa da savaşın baskın unsurları yöre halkıydı ve yöre halkının da çoğunluğunu Balkanlardan göç edenlerin yerleştirildiği Marmara ve Ege bölgesindendi. (“Vatan savunması” ruhu Kurtuluş Savaşına sirayet edecektir 5-6 sene sonra…)
2- Çanakkale Cephesi, itilaf devletleri (İngiltere, Fransa) müttefikleri çarlık Rusyasına destek olmak için açılmıştı. Osmanlının savaş günün olmadığından hareketle Çanakkale kolay geçilecek ve Almanya Avrupa’da iki cepheden birden sıkıştırılacaktı. Çanakkale’nin aşılamaması savaşı uzatacak, Osmanlı gibi yeterince sanayileşemeyen Rusya Alanya karşısında başarılı olamayınca, bu durum Bolşevikler tarafından değerlendirilecek ve 1917 de Rus Devrimi gerçekleşecektir. Rus devrimi Kurtuluş Savaşında da Anadolu hükümetine destek verecektir. Kısaca Çanakkale de kazanılan zafer, tarihin akışını da etkilemiştir.
3- Genel anlamda, Çanakkale Savaşı kazanılsa da, Osmanlı I. Dünya Savaşında kaybetmiştir, başkenti İstanbul işgal edilmiştir. Bu da ortaçağdan 20 yy.la uzanan ender imparatorluklardan biri olan Osmanlı hanedanlığının sonunu getirmiştir. Savaşta kaybedilmeyen topraklar da masa da kaybedilmiştir. Osmanlının müttefikleri olan Almanya, Bulgaristan, Avusturya-Macaristan ile birlikte Osmanlı devleti ile de anlaşma yapılmıştır (Osmanlının ki Sevr anlaşması). Diğer anlaşmalar yürürlükte kalırken Türkler anlaşmaya itiraz etmişler (Türkler diyorum Osmanlı Devleti anlaşmayı kabul etmişti), ve yeniden savaşı göze alabilmişlerdir ve yeni bir anlaşma yapmışlardır (Lozan anlaşması)
4- Her savaş, dünya küçüldükçe, sadece siyasi değil sosyal, kültürel ve hatta beşeri değiş-tokuşları da beraberinde getiriyor. Kurtuluş savaşının askeri ve sivil öncüleri ağırlıklı olarak Rumeli kökenlidir. Çünkü Rumeli Osmanlının anayurdudur ve devletin asker ve bürokrasi için insan kaynakları daha çok buralardan geliyordu. Anadolu, özellikle Tokat’tan ötesi zaten kuruluştan 200 yıl sonra ele geçirilmişti ve İmparatorluğa pek bir maddi ve manevi kaynak sağlamıyordu. Yatırımların, okulların çoğu Rumeli’deydi ve İmparatorluğun entelektüel kesimi de bu topraklardaydı. Bu Osmanlının Rumeli’den gelme aydınları, Anadolu’ya (Ankara’ya) geldiklerinde, aslında kültürel etkileşim ve çatışmaları bugünlere kadar uzayan, Osmanlının Rumeli ve Anadolu insanının da, beklide ilk kez bu kadar yoğun olarak, Ankara’da buluşturmuştur. Artık Türkiye Cumhuriyeti denen yeni devlette Rumeli aydınının etkisi 1970’lere kadar devam etmiş, daha sonra da bu ağırlık Anadolu’ya geçmiştir.
5- Şu da bir gerçektir ki, Çanakkale Savunması Mustafa Kemal’i dünyaya tanıttığı gibi, Osmanlı asker ve bürokrasisi arasında da iyi bir kariyer edinmesine vesile olmuştur. Asker ve aydın olarak düşünceleri, öngörüleri dikkate alınır olmuştur. Yoksa Osmanlı’da başka asker ve aydın mı yoktu ki, Kurtuluş Savaşına önderlik etmek istediğinde herkes peşinden gitsin…
6- Çanakkale Savaşına başta İngiliz Sömürgelerindeki yerel aydınlarında ilgisi olmuştur. Yenilmez sanılan İngiltere ve teknolojisi yenilmiştir.
7- Sonuç olarak Çanakkale Cephesinde kazanılan savaş, kimine göre bir destandır belki ama bana göre, yine de bir savaştı… Ben savaşı abartmaktan çok sonuçlarına odaklanmaktan yanayım. Çanakkale Savaşı, Rus Devrimine dolaylı olarak neden olmakla, Türklerde vatan için savaşma ruhunu uyandırmakla (ki bundan Avusturya ve Y. Zellandalılar da nasiplenmişlerdir) 20 yy da yaşanacak ki bir çok değişikliğin ve anti-emperyalist savaşların yaşanmasına yol açmıştır.