Çağımızın Modası: Uykusuzluk!
Maide ÖREN
BİLİNÇALTI
Modayı takip etmeye meraklıyız ya, iyi-kötü demeden, uykusuzluğu da moda yaptık şu son günlerde.
Deyim yerindeyse gün boyu koşturup hara güre yorulup bilinçsizce külçe gibi atarız kendimizi yatağa. Ya deliksiz uyuyup hiç uyumamış gibi yorgun kalkarız ya da bütün gece bölük pörçük uyuruz. Bu da bizi gün boyu sinirli, huysuz yorgun yaptığı gibi bu yorgunluğa yeni günün yükünü de ekler üstüne üslük.
Uykusuzluğun sebeplerinin dolu mide, aşırı içilen çay, kahve, alkol, gereksiz yorgunluk, hareketsizlik ( masa başı çalışma… v.s.) aşırı seks, oksijensiz kalma olduğunu hepimiz biliriz de nedense bunların bizlere nelere mal olduğunu düşünmeyiz. Ruhsal dengesizlikten tutun ki korkuya, panikatağa, endişeye, heyecana hırsa, gereksiz sinirlenmeye, yarının hesabını tutup dünü eleştirmeye, maddi güvensizliğe… Bunlar saymakla bitmez. Tüm bunlara karşılık yine de bir tedbir almayız.
Bunları biliriz de neden yapmayız?
Tembeliz tembel, başka açıklaması yok bunun. Bu konuda edineceğimiz bilgileri de reddederiz nedense.
Eğitimli de olsak, kariyer sahibi de, hiç fark etmiyor. Kendimize değer vermiyoruz. Paramız varsa pahalı şeyler alırız üstümüze ama içimizi düşünmeyiz. Araba alırız, kendimizi yürütmeyiz iki adımlık yerlere de arabayla gideriz.
Uğraşır didiniriz para kazanalım diye gece gündüz, ama en başta "kendimiz" gerçeğini kazanamayız. Uykumuzu kaybederiz sebebinin ne olduğunu anlamak için de doktora koşarız.
Yoğun işten kendisine hiç vakit ayıramayan bir arkadaşım vardı. Karşılaştığımda, "Uyuyamıyorum, doktora gittim uzun zaman önce." Dedi. "Pekiyi uyuya biliyor musun şimdi?" dedim. "Evet, uzun zamandır ilaç alıyorum ama şimdi de karaciğerimde sorunlar çıktı." dedi.
Üzüldüm. İşte buyurun. Sürekli uyku ilacı almak çare mi? Tıp doktorları sürekli alındığında böbrekleri ve karaciğeri zamansız yorduğunu söylüyorlar.
Kişi kendi bedenini tanımalı, bedeninin uzmanı olup teşhisini koyup hastalığa sebebiyet vermemelidir.
Şu her yeni şey gibi Yogayı da yaptırmayan beynimize söz geçirsek sabırla alışkanlık yapsak ki yapmamız gereken sadece 15 dakikalık nefesli egzersiz, gevşeme ve meditasyon, akşam yatarken ve sabah kalktığımızda, inanın yetecek. Diş fırçalamak saç taramak kadar vakit alacaktır.
Sağlıklı bir uyku ve gün için buna değmez mi? Siz bir inansanız, kendinizi tanıyıp neleri kaçırdığınızı bir bilseniz.
Unutmayın ki; "Siz varsanız her şey var, yoksanız eğer, elde ettikleriniz neye yarar?"
Siz kendinize değer verirseniz neleri kaçırdığınızı bilirdiniz. Unutmayın ki siz çok önemlisiniz...