Çaĝdaş Portreler (I); Alex Ferguson
Spor tarihinde, bir futbol kulübünün 25 yıl aralıksız antrenörlüĝünü yapma başarısı göstermiş tek bir örnek olan Alex Ferguson için Manchester United futbol takımı ufak bir kutlama töreni yaptı ve Ingiltere'nin bütün gazeteleri Ferguson hakkında övücü yazılar yazdı. Kendisinin bu başarısını kutlayanlar arasında rakip Ingiliz ve yabancı takımların yöneticileri ve oyuncuları da vardı. Ferguson'un bu başarısı nereden kaynaklanmıştı acaba? Özellikle çok rekabetçi bir spor dalı olan ve insan harcama konusunda acımasız olan futbolda, böylesine uzun süre en yüksek düzeyde görev yapabilme ve başarılı olabilmenin sırrrı ne idi acaba?
70 yaşındaki Ferguson Manchester United'da antrönörlüĝe başladıĝından bu yana takım 1409 maç yapmıış, 843 'ünü kazanmış , 314'ünde berabere kalmış ve 252'sini kaybetmiş. 2578 gol atmış 1189 gol yemiş. Ferguson' un bu başarısının artık sonuna geldiĝi ve yaşı nedeniyle artık çekilmesi gerektiĝi bazı çevrelerde belirtilirken, o tam aksine kulübünü önümüzdeki 25 yıla hazırlamanın planlarını yapmaktadır. Güçlü bir rakip olmaya devam edeceĝinin işaretlerini vermektedir. Onun başarısının temelinde de bu yatmaktadır. Yenilgiden yılmayan, göreve geldiĝinde oyuncuların ciddi içki sorununu ilk iş olarak çözen, kulübe disiplini sokan ve ondan taviz vermeyen,düşündüĝünü çekinmeden söyme alışkanlıĝı olan Ferguson'un diĝer en önemli başarısı Manchester ve çevresinden yerli oyunculara, gençlere imkân saĝlaması ve onları yetiştirmesidir. Beckham kuşaĝı onun eseridir. Ozellikle bu katkısı onu bugünkü pozisyonuna yükseltmiştir.
Manchester United'ın efsane oyuncuları David Beckham, Ryan Giggs, Nicky Butt , Paul Scholes , Robbie Savage onun çok genç yaşta keşfedip yetiştirdiĝi oyunculardır. Onun ününe ün katmışlardır.
Ferguson'a göre o oyuncu nesli bir kereye özel deĝildir. Bu dönem tekrarlanacaktır. Manchester United'ın özelliĝi de budur. Sürekli olarak yıldız oyuncuları daha küçükken keşfetmek ve onları yetiştirmek.
Iskoçyalı Ferguson Manchester United'a 6 Kasım 1986'da geldikten sonraki ilk maçta takım Oxford United'a 2 – 0 yenilmişti. Takım hayli başarısız durumda idi. Yenilgi ile başlayan bu serüven sonra takımın göklere tırmanması ile ve kulübün dünyanın en deĝerli kulüplerinden biri olması ile sonuçlandı.Bunda Ferguson'un inatçılıĝının, sonsuz futbol sevgisine sahip olmasının , disiplinli, saĝlıklı ve enerjik oluşunun, işine baĝlılıĝının, işini iyi bilmenin ve rakiplerini iyi analiz edebilmesininn ve mütevazi olmasının büyük rolü olduĝuna işaret edilmektedir. Kendisi ile uyuşamayan oyuncular ve yöneticiler bile kendisini sevmediklerini belirtirken onu takdir etmekten de geri kalmamaktadırlar. Onun iyi bir lider olduĝuna işaret etmektedirler.
2002 yılında emekliye ayrılmak isteyen Ferguson'u eşi Cathyve üç oĝlu bu düşüncesinden vazgeçirdi. Hayatı futbol olmuş bir adamın bundan hiç bir zaman uzak kalmasının mümkün olamayacaĝını söyleyerek onu görevine devam etmeye ikna ettiler. Leicester City oyuncusu Alan Smith Arsenal'le anlaşmaya karar verdiĝi sıralarda Ferguson'dan Machester United'a gelme teklifi aldı fakat Arsenal ile anlaştıĝı için bu teklifi redetti. 5 Kasım 2011 tarihli The daily Telegraph'da yazdıĝı makalede bu kararından pişman olmadıĝını belirtirken ve Ferguson'a olan saygısına işaret ederken , futbolun gördüĝü en büyük yönetici altında çalışmak acaba nasıl olurdu diye sorgulamaktadır
Ülkemizde bir futbol antrönörünün 25 yıl deĝil bir kaç yıl bile bir takımın başında kalabildiĝi çok nadir bir olaydır. Hele bir kaç yenilgi üst üste gelmişse onun kontratı bile bir an önce deĝiştirilmek istenir. Süreklilik, istikrar ve uzun vadeli planlarla oyuncu geliştirmek, yetiştirmek ve onu eĝitmek yöntemleri uygulanmaz. Her şey hep kısa vadelidir. Hemen sonuç alınmak istenir. Yerli oyuncular yerine hazır yabancı oyler.uncular ithal edilir. Hatta bu yabancı oyuncular Türkleştirilir.
Acaba Ferguson örneĝinden Türk futbolu yararlanamaz mı? Acaba büyük kulüplerimizden biri, örneĝin Fenrbahçe Ferguson'u baş antrönör yapmış olsa idi bu ilişki ne kadar sürerdi? Ya da o böyle bir görevi kabul eder miydi?