Büyükşehir Bürokratlarına…
Haksızlık etmeyin.
Karnınızdan konuşmayın.
Köşe bucak gizli konuşup, e-posta dedikoduları yapmayın.
Açık,net,cesaretli ve özgüvenli olun.
Aklınızda, içinizde ne varsa söyleyin.
*
“ Yanına yaklaşamıyoruz, sinirleniyor” paranoyasından kurtulun.
“ Öfkesi başladı mı fren tutmuyor” senaryolarına inanmayın.
“ Küfrederken gözlerinden şimşekler çıkıyor” benzetmelerine son verin.
İşte size açık kredi sunuluyor.
En yetkili ağızdan, en içten duygularla…
*
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son TV programında çalışanların güvenini tazeledi.
Aslında hep yapıyordu ama anlaşılmıyordu.
Daha doğrusu çoğu kişi anlamak istemiyordu.
Çevresindeki yalnızlığı, bu ruh durumuna bağlayıp…
“ Tek başına yönetmeyi seviyor” gibi asılsız/mesnetsiz iddialarda bulunuyordu.
*
Başkan Kocaoğlu’nun mesajı su gibi berrak.
Ne diyor?
“ Her insanın kendine göre bir tarzı var. Kimisi despot, kimisi baba yöneticidir… Biz biraz çok rahat ve serbestiz. Herkes beni gördüğü zaman her şeyi söylemelidir. Bürokratım da her şeyi söyleyebilmelidir. Onu söyleme zemini ve zamanını bulabilmelidir ki biz doğruyu bulalım”
*
Bu kadar basit. Sadece zemin ve zaman önemli.
Uymaz, tutmazsa bir daha denemeli.
Sözlerinin devamı daha da güç verici:
“ Ben belediye başkanı olarak hiçbir şeye müdahaleci olmam. Karışmam. Şantiyeleri falan da bürokrat arkadaşlarla gezerim. Kimseye bir şey söylemem. Gördüğüm bir şey varsa sonra paylaşırım. İyi ve eksik yanını da…”
*
“ Dinlemiyor, kendi karar veriyor” diyen amir, müdür ve daire başkanları da haksızlık ediyor.
Başkan son derece samimi.
Hiç kimse aksini savunmasın.
Denesin, görsün, gerçekleşmezse dillendirsin.
Başkan’ın çalışanlara daveti:
“ Benim tek başıma proje yapma imkânım yok… Biz projeleri, küçük fikirleri de bürokratlarla tartışıyoruz. Sonra belli bir noktaya getiriyor, bazen soğutuyoruz. Onlara ‘düşünürüz’ diyoruz. Sonra konuşuyoruz. Onların da fikirlerini alıyoruz. Paylaşa paylaşa, pişire pişire. 8 yıldır hiçbir konuda ‘ Yarın otobüs, vapur alacağız, şu caddenin kaldırımlarını yapacağız’ talimatım olmadı”
*
“ Sekiz yıl geçti, belki ilk kez duyuyorum” demeyin.
Kulağınızı iyi açın, iletileri iyi algılayın.
Bu söz ve uyarıları “ 8 yıl sonra biz gerçekleri görmeye başladık” mutluluğunu yaşayın.
*
Söylenenin tersi, eylemin aksi olursa…
Başvurup da geri çevrilip, karşılıksız kalırsanız…
Bilin ki; o günün yoğunluğundandır.
Mutlaka size geri dönülecektir.
*
Lütfen inanın…
Kefili de, teminatı da biziz!
***************************
