Büyükçekmece’de Yaşanan Bir Karmaşa
Büyükçekmece Esnaf Odası Başkanı Rahmi Yazıcı, dün bir basın toplantısı düzenledi. Yazıcı, ilan reklam vergi tarifesinde bir haksızlık olduğunu, talepleri üzerine belediye meclisinin iki defa oy çokluğu ile karar almasına rağmen, alınan vergilerin uygulanmadığını söyledi.
Başkan Yazıcı, alınan kararın iptal edilmesi için Büyükçekmece Belediyesi’nin bölge idare mahkemesinde dava açtığını ve kasım ayında davanın sonuçlandığını ifade etti.
Bölge İdare Mahkemesi, belediyenin itirazını haksız bulmuş ve meclisin aldığı ilan reklam tarifesinin uygulanması gerektiğine karar vermişti.
Şaşırtan çelişkili karar
Büyükçekmece Belediye Meclisi 2011 yılı için ilan reklam vergisini m2’sini 60 ile 70 TL kabul edip, ardından esnaf odasının itirazı üzerine iki defa oy çokluğu ile vergiyi 30 ile 40 TL oranına çekmesinin ardından, 2012 vergilerinde belirlenen oran ise şaşırtıyor.
Düşünün bir yıl önce 60 ile 70 TL arasında m2 birim fiyatı belirliyorsun, ardından bu kararı sonradan iki defa yok sayarak 30 ve 40 TL oranına oy çokluğu ile getiriyorsun. 2012 yılında ise ilk kararına göre 50 ile 60 TL oranına çekiyorsun. Sonraki kararlarına göre de yüzde 50 ile 60 oranında zam yapıyorsun.
Kafanız karıştı değil mi? Görünen o ki, meclis üyelerinin de kafası karışmış ki, önceki kararlarına çokta uyum sağlamayan, tutarlı olmayan bir karar almışlar.
Dünkü basın toplantısında sonra edindiğim izlenimleri ve ne yapılması gerektiğine yönelik düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
1- Büyükşehir Belediyesi İstanbul’da iki farklı ilan reklam tarifesi uygularken, ilçe belediyelerinin tek tarife uygulaması yanlıştır. Düşünün kentin en işlek yerinde bulunan ışıklı ve ışıksız ilan reklam vergi tarifesi ile mahallenin içinde bulunan ya da bilmem nerede bulunan çokta işlek olmayan bir caddede bulunan reklam vergi ta- rifesinin aynı olması kabul edilemez.
2- İlçe belediyeleri mutlaka Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi 1. ve 2. sınıf reklam vergisi uygulaması yapmalıdır.
3- Esnaf Odası reklam fiyatının düşürülmesini talep ederken de, Büyükşehir Belediyesi’nin 1. sınıf olarak değerlendiği yerlerde m2’si 50 ve 100 TL, 2. sınıf yerlerde m2’si 45 ve 60 TL vergi uygulanırken ilçe belediyesinde verginin 30 ve 40 TL olarak uygulanmasını istemesi de doğru değildir.
4- Düşünün, Büyükşehir Belediyesi Büyükçekmece’de kendisine ait yerlerden 1. sınıf olarak ilan reklam tarifesi olarak m2’si ışıklı tabelalardan 100 TL, ışıksız tabelalardan 50 TL alırken Büyükçekmece Belediyesi’nin aynı emsal yerlerden ışıklı 40 TL, ışıksız 30 TL talep etmesi doğru değildir.
5- Ayrıca Büyükçekmece Belediyesi’nin her yıl ilan reklam tarifesi belirlerken kenti içinde bulunan esnaf kuruluşlarının, esnafların görüşlerini almadan uygulama yapması da kabul edilemez.
6- Yine basın toplantısında Esnaf Odası Başkanı Yazıcı’ya yaklaşık bir yıldır bu konuda basın aracılığı ile konuşurken, itiraz ederken, mecliste gurubu olan partilerle görüşürken belediye başkanı ile görüşüp görüşmediğini, randevu talep edip etmediğini sorduğumda aldığım yanıt karşısında şaşırdığımı ifade etmek isterim. Bu konuda belediye başkanıyla görüşülmemişti. Bir randevu bile talep edilmemişti.
7- Başkan Yazıcı, daha önceki yıllarda randevu talep ettiğini ancak kendisine geri dönülmediği için bir daha randevu talep etmediğini söylüyordu. Bence bu yapılması gereken için bir mazeret değildi.
8- Bir kentin başında bulunan şehr-i emin’in, belediye başkanının kimseye küsme hakkı olmadığını ifade etmek isterim. Kişisel olarak birileri ile konuşmayabilir, selam vermeyebilir. Ancak kamusal hizmet eden bir başkan olarak bırakın bir sivil toplum örgütünü, bir meslek kuruluşunu, bir esnaf örgütün sıradan bir vatandaş bile başkanla görüşmek istesede görüşmelidir.
9- Tabi aynı zamanda esnaf odası başkanının da belediye başkanına küsme hakkı olamaz. O oda başkanı olduğu sürece, belediye başkanı ile görüşmek zorundadır. Randevu talep ederek sorunlarının çözümü için karşılıklı konuşmak zorundadır. Ve şayet Esnaf Odası Başkanı, esnafların sorunlarıyla ilgili başkanla görüşmek istediğinde o başkan o’nunla konuşmaz ise ortalığı da birbirine katmalıdır.
10- Şayet bunlar yapılmadan, basın aracılığı ile konuşmanın, mahkeme yoluyla hesaplaşmanın da doğru olmadığının altını çiziyorum. İnanın ilan reklam vergisi tarifesinde Başkan Akgün’le, Başkan Yazıcı karşılıklı bir araya gelseler sorun çözülürdü. Orta bir yol bulunurdu. Siz bir belediye başkanını dikkate almaz iseniz, o’nun da sizi dikkate almama hakkı vardır. Buna rağmen bir belediye başkanı da (yukarıda belirttiğimi gibi) mecliste bir konuda karar alınırken o konunun muhatapları varsa da, onlarla da mutlaka karar almadan önce görüşlerine başvurmalıdır.
11- Belediye Meclisi 2011’de ışıklı tabelalar için m2’si 40 TL, ışıksız tabelalar için 30 TL ilan reklam tarifesi kararını bir defa değil iki defa alırken, bir yıl sonra kararını yok sayarak yüzde 50 ve 60 oranında zam uygulaması da doğru değildir. Ve en önemlisi bu yıl içersinde AK Parti grubu iki defa esnaf odasının talebini kabul ettiği vergi tarifelerinin arkasında durmaması da partinin Büyükçekmece’de kötü yönetildiğinin de bir göstergesidir.
Akgün kazanırsa,
arabasını bana verecek
Basın toplantısında bir gazeteciye AK Parti’nin meclis gurubu, parti yönetiminde hata yapmaya devam ettikçe, 2014 seçimlerini Dr. Hasan Akgün’ün 2009 seçimlerinden daha farklı kazanacağını söyledim.
O gazeteci arkadaşımda Başkan Dr. Akgün seçimleri kazanırsa altındaki arabayı bana vereceğini söyledi. Şimdiden buradan ilan ediyorum. O gazeteci arkadaşımı olağanüstü bir şey olmaz ise arabasını 2.5 yıl sonra bana vermek zorunda kalacak. Kıvırmak filan yok. Basın toplantısında bulunanlar şahittir.
Üzüldüğüm ise şu. Arabayı arkadaşımdan aldığımda eskimiş olacak. Bana çok masraf çıkarır. Ama almaktan da büyük bir keyif duyacağım. Arabasını veren arkadaşımda bir daha jipe binmesi zor olacak…Çok üzülüyorum çok…
