Büyük Birlik Partisi ve Ardından Bıraktığı
Dün akşam CNN TÜRK ekranlarında Prof. Dr. Sevil Atosoy’un sunduğu “suç ve delil” programında rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerine yapılantartışmayı izlerken , olayın olduğu tarihten hemen sonra yazmış olduğum “KILÇIK” adlı kitabımı tekrar gece gözden geçirmiş veo tarihte yazıp ve söylemiş olduğum tüm şeylerin bugün belge olarak ortaya çıkıyor olmasını öncelikle bir yazar olarak sevinmiş ama bir insan olarak da üzülmüş durumdayım.
Eserin yayına hazırlanıp basımı aşamasında BBP içerisinde bugün görev yapan üst kademe ve olayın olduğu tarihteki tüm yönetim kadrosu bu bilgileri şahsımdan dinlemiş ve bana “paranoyak” muamelesi yapmışlardı. Fakat bu bilgilerin ortaya çıkarılması ve kitabın içerisinde yer alması için bir kare fotoğrafı çok görenlerin ilerleyen zamanda ekran ekran dolaşıp bu anlattıklarımızı söylerken görmek bana acı bir tebessüm olarak kalmıştır.
Bu acı tebessümün altında tabi ki bir çok şeyi bugün gizli tutmakla birlikte zaman içerisinde ayrıntılarıyla açıklama zamanım olduğunu çok iyi bilmekteyim. Bu konuda bir şüpheyi dile getirmek değil sadece bu olayın oluştuğu tarihte görev yapan bu üst kademe yöneticilerin bugün nerede olduğu ve olaya tanıklık yapanların durumlarının ne olduğudur.
Sayın Gülefer hanım tabii ki bu sözlerimizin ne anlama geldiğini ve parti üst yönetimi nelerden bahsettiğimizi çok iyi bilmektedir.
Dün akşam yayınlanan bu programın aslında herkes için ibretlik olduğu da aşikardır. Ve bu programı izleyen BBP’li yetkili kurumlar hala oturdukları koltukta ahkam keserek televizyon kanallarında boy göstermeye devam edecekleri yerde gerçekten sonuca ulaşacak adımları çoktan atmalıdırlar.
Bu eseri kendilerine hiçbir ücret istemeden verip gerini kendilerine bağışlamama rağmen neden basılmadığını şimdi daha iyi anlıyor ve bu durumun aslında sadece BBP ile alakalı olmadığı onun ardında uzanan uzantılarını dün geceden sonra daha iyi görmüş olmanın ve aslında neyi aradığımı ve bulduğumu da görmüş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Cümleme burada son vermeden önce bu ülkeye hizmet eden herkesin bir bedel ödemesi artık alışılmış bir durumdur. Tıpkı ölümünden sonra insanlara verdiğimiz kıymet ve değer gibi ama şunu da asla unutmamak gerekir. Bu vatan evlatları yola çıkarken zaten haklarını helal edip çıkıyorlar. Ya Allah yanına çektiği bu insanların haklarını yerde bırakacak mıdır? Onu da sizlere bırakmaktayım!
