content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

05 Eki

Bürokrasinin Görevi Millete Hizmet Etmek, Patronluk Taslamak değil

Beylikdüzü'nde bir okul müdiresi ile ilgili haberimiz bölgede oldukça ses getirdi.
Herkesin bilmesi gereken bir şeyi özellikle açıklayayım. Bu haberde ne küçük bir abartma ne küçük bir yalan var.Müdire hanım, sağda solda başından itibaren kayıt yaptırmak isteyen velinin kendisine hakaret ettiğini iddia ediyormuş. Güya veli ilk günden itibaren okul müdiresine hakaret etmişte, kendisi de onun için kayıt yapmıyormuş! Güya veli, okul müdürüne, milli eğitim müdürünün yazısını sallayarak 'kayıt yapmaya mecbursunuz, zorla yapacaksınız' demişmiş...
Müdire hanımın özrü kabahatinden büyük.
O okul senin babanın okulu mu, Müdire hanım...
Tabi ki, kayıt yapmaya mecbursun. Hem de seve seve yapacaksın, öğrencinin kaydını. Kimse senden gayri meşru iş istemiyor. Yasal olanı istiyor.

O okulu babanın parası ile mi yaptırdın? Maaşını o beğenmediğin, kayıdını yapmak için ayak sürdüğün velilerden kesilen vergilerden alıyorsun.
Anlayacağın patronun olan velinin, hizmetinde olan bir eğtimcisin sen.
Senin hizmetinde değil kapına gelen veli, velinin hizmetinde olacak olan sensin...
Sakına unutmayasın bu sözümüzü.
****
Müdire hanıma ile ilgili haberi okuyucularımız için bir kez daha özetleyelim.
İki kardeşden biri yeni ortaokula başlayacak, diğer kardeş ise ortaokulun 7. sınıfına gidecek. 7. sınıfa giden kardeşin kayıdı Adnan Kahveci'de bulunan TOKİ Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu'na, yeni ortaokula başlayacak diğer kardeşin kayıdı ise Dereağzı Mahallesi'nde bulunan Baki Gündüz İlköğretim Okulu'na yapılması gerekmektedir.
Merkezi sistem hazretleri öyle karar vermiştir.
İki kardeş Adnan Kahveci Mahallesi'nde oturmaktadır.

Kayıtların belli olduğu günden itibaren okullar açılmadan, veli çocuklarının aynı okulda okuyabilmesi için müdire hanımın kapısını aşındırır.
Ve kayıt, okullar açılmasına rağmen yapılmamıştır. Milli Eğitim Müdürü, Okul Müdürü'ne yazılı olarak, 'kardeşin kayıdını derhal yap ve tarafıma saat 16'ya kadar bildir' diyerek emir verir. Hemde bu emir 3 kez verilmiştir.

Okul müdiresi yine kayıt yapmaz.
Bir anneyi, bir dayıyı siz birkaç haftadır kayıt yapmamak için sürekli oyalar, İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün yazılı emrini de hiçlerseniz, veliyi çıldırtırsınız.
Müdire hanım, veliyi çıldırtıktan sonra okula polis çağırır. Ardından da gider, psikolojik rapor alır. Olay kendisinin morallerini sıfır etmiştir.

Müdire hanıma sorulması gereken şudur. Okullar açıldığından dolayı kayıdı yapılamayan çocuk, kardeşi okula giderken kendisi okula gidemediği için psikolojisi ne durumdadır? Ya ailesinin?Ne de olsa müdire hanım devlettir. Veli ise tebadır. Kim takar çocuğu, kim takar veliyi...
Bizim ceberrut devlet gibi, mübarek...
****
Bu topraklarda çözüm odaklı değiliz. Sorun odaklıyız. Sorun çözmek değil, sorunu derinleştirmek görevimiz. Hele devlet... Mübarek vatandaşı maraba görüyor. Bürokrasi patron, vatandaş ise köle...
Bir okul müdürünün görevi kayıt yapmaktır. Görevi odur. Vatandaşa zorluk çıkarmak değil. 'Kayıt yapmıyorum' diyerek okuldan kovmak değildir, görevi. İki kardeşin aynı okulda okuyabilmesi için (hem de yasal hakkı) 'ne yapabilirim, nasıl çözebilirim' demesi gerekirken, 'yapamıyorum, yapmıyorum' diyerek veliyi çıldırtmak bir eğitimcinin görevi olamaz.
Böyle yaparsa okul müdürleri velileri zıvanadan çıkartır. Yani anlayacağınız delirtir.
Bu okul müdürü, aynı zamanda bugüne kadar 3 veli ile de kayıt sorunundan dolayı sıkıntı yaşamıştır.
****
Ve aldığımız bilgiye göre, okul müdiresi haberimizden sonra olayı çarpıtmaya ve farklı anlatmaya başlamış. Haklılığını kanıtlayacak ya...
Güya veli o'na daha ilk günden itibaren hakaret etmişmiş!
Müdire hanıma söyleyeceğimiz şu. Sizin çocuklarınız yok mu? Sizin iki çocuğunuz aynı okulda okurken, farklı iki okula verilse, verilen diğer okul ise oturduğunuz mahalleye çok çok uzak olsa ne yapardınız? Çocuğunuz günlerce eğitimden uzak olsaydı, günlerce sorun çözülmeseydi ne yapardınız?
Öyle kem küme gerek yok.
Birazcık vicdanın varsa yanıtını bekliyorum.

****
Duyduğumda önce kulaklarıma inanamadım. Yanlıştır, bu kadarda yapmaz dedim. Ancak, içimden de ''inşallah doğru değildir' diyorum.
Yaptığımız haberden sonra müdirenin, okulda gördüğü kız kardeşe ve tabiki öğrencisine dönerek, 'geri zekalı' dediği iddia ediliyor. İddiamızın kaynağı var. Şayet söylediği söz doğru ise vah vah ki, ne vah vah...
Bir eğitimci veliyle yaşadığı sorundan dolayı, çocuğun gözlerine bakarak 'geri zekalı' diyorsa işte orada her şey bitmiştir. Söylenecek söz yoktur.
Sözler kifayetsiz kalıyor. Tabi benim müdire hanıma söyleyeceğim sözlerinde anlamı kalmıyor.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank