Burdur’dan Mehmet Bedel, Abdil Acar ve 150 Yıllık Kaval
Fırsat buldukça, Burdur’un Saz ve Söz Ustaları’ndan söz ettiğimiz, hatta bu konuda iki ayrı kitap yayınladığımız biliniyor. Bu isimlerden ikisiyle ilgili bilgiler şöyle karşımıza çıkıyor efendim:
MEHMET BEDEL
İlk, orta ve liseyi Burdur’da tamamladı. Daha sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Küçük yaşlardan itibaren babası Ali Bedel’in bağlama sesleriyle büyüdü.1980 yılında Kabak Kemane ve Sipsi çalmaya, aynı yıllarda halk oyunları da oynamaya başladı. Ankara Anadolu Folklor Vakfı ile Dernekler arası yarışmalara katıldı.
1985 yılında Konya İl Kültür Müdürlüğünün açmış olduğu sınavı kazandı ve memur olarak göreve başladı. Kültür Müdürü Güner Özkan önderliğinde kurulan, Halk Müziği Halk Oyunları ve Asya Türk Müziği korolarında görev aldı.1986’da Konya Beyşehir Doğanbey Halk Kütüphanesine, kütüphane memuru olarak atandı. Burada bir yıl çalıştıktan sonra, Burdur Müze Müdürlüğüne geçerek, Müze Memuru olarak göreve başladı.
Halen Burdur Müze Müdürlüğünde görev yapmakta olan Mehmet Bedel, Burdur’da halk müziğinden hiç kopmadan çalışmalarını sürdürürken, birçok mahalli sanatçıyla çalıştı, kasetlerine eşlik etti. Daha sona birkaç arkadaşıyla birlikte Grup Yarenler’i oluşturdular. Çeşitli konser, festival ve şenlik gibi müzik organizasyonlarının yanı sıra değişik televizyon kanallarında, Burdur yöresi kültürü ve müziğini tanıtıcı programlara katıldı. Halk müziği nefesli sazlar üzerinde araştırmaları bulunan Mehmet Bedel, birçok araştırmacıya da çalışmalarında yardımcı oldu.1990 yılında evindeki küçük atölyesinde çoban kavalı ve sipsi yapımına başladı. Halen kaval ve sipsi yapımına devam eden Bedel evli ve iki çocuk babası(H.İbrahim Kara,Çağdaş Burdur Gazetesi,11 Haziran 2014)
ABDİL ACAR
Burdur’un Saz ve Söz Ustaları arasında yer alan, emekli öğretmen Abdil Acar, cura, bağlama, kabak kemane ve sipsi yaptı. Burdur kültürüne önemli katkılar sağladı. Halen amatör olarak çalgılar yapan Acar, 1945 yılında Çavdır ilçesine bağlı Karaköy’de dünyaya geldi. İlkokul 3.sınıfa kadar köyde, 4 ve 5. sınıfı babasının vefatı üzerine Burdur merkez Askeriye Köyü Yetiştirme Yurdu’nda tamamladı. Isparta-Gönen yatılı okulunu bitirdikten sonra öğretmen olarak göreve başladı. Ülkemizin değişik yerlerinde görev yapan, kendi isteğiyle emekli olan Acar, evli ve iki çocuk babası (H.İbrahim Kara,Çağdaş Burdur Gazetesi,10 Haziran 2014)
BURDUR’DA 150 YILLIK KAVAL
NESİLDEN NESİLE GEÇİYOR
Burdur ilimiz merkezinde günlük ve ofset tekniğiyle yayınlanan Çağdaş Burdur Gazetesinin 14 Nisan 2014 tarih ve 2857.sayısında yer alan Kadir Çelik imzalı ve “150 yıllık kaval nesilden nesil’e geçiyor” başlıklı haber: Ardıç ağacından yapılan asırlık kaval, yapıldığı dönemin izlerini taşıyor. Sipsi ustası Hüseyin Demir dedesinden kalan kavalın bakımını yaparak nesiller için muhafaza ediyor.
Aile yapısının müzisyenlerden oluştuğunu söyleyen Hüseyin Demir; “Elimde gördüğünüz bu eski çoban kavalı en az 150 yıllık bir kavaldır. Annemin dedesinden kalma, Hüseyin Kaptan, yani benim ismimden gelen bir kaval. Bizim kuzenler çalmaya uğraştılar, biraz deforme olmuş. Ama bizde elimize aldığımızdan bu yana koruma altına aldık. Bazı yerleri ufak-tefek çatlamış, oraları yapıştırdık. Ala eğiri sipsilerde kullandığımız o otantik ağaç kabuğunu buna da geçireceğim, hazırlıyorum” dedi.
Kavalın hasar görmeden nesilden nesil’e aktarılabilmesi için özel kılıf yapıldığını anlatan Hüseyin Demir;”Benim bildiğim bu kaval annemler sakladığında keçeden bir kılıfı vardı. O keçe kılıfı çocuklar yırtmışlar. Ben ona uysun diye bu kılıfı bir arkadaşımıza ördürdüm. Kilim motifleri yaptı, biz ona seki kilimi diyoruz. Müzikle uğraştığım için bu kavalın tarihçesi benim için çok önemli.
Yaşadığım sürece bunu en değerli varlığımız olarak saklamaya devam edeceğim. O zamanlar, çok iyi bir sanatkâr yapmış bunu, çok güzel motifler işlemiş üzerine. Eski sanatkârlar, el emeği göz nuru dediğimiz tek tek nakış işler gibi işlemiş. Gerçekten çok güzel bir işleme yapmış üzerine. Çocuklarımız inşallah bunu devam ettirecektir” şeklinde konuştu.
***