Bu Yazıyı Okumak Tehlikeli ve Yasaktır
Bu yazıyı okumak tehlikeli ve yasaktır !!! şuan bu yazıyı okuyorsun, bak yine uyarıyorum bu yazıyı okumak zararlıdır evet hala okumaya devam ediyorsun anlaşılan ısrarcısın.. İnsan yasak kelimesini duyduğu zaman bu yasağın içinde kendine bir özgürlük alanı arar ve üzerine gider tıpkı yazının başlığını görüp okuyan sen gibi .Tıpkı başörtüsü ile okuyamayan gençler gibi.
Bir başörtüsü rantı 40 senedir aldı gidiyor hem yasakçısı hem özgürlük taraftarı bu yasaktan iyi besleniyor sadece siyasi arenada değil bakın başörtüsü yasağı olmasa neler olur diye bir soralım kendimize
Bir çok köşe yazarı yazacak konu bulamaz.
Belki bu kadar çok başörtülü kız inat edip okumaz.
Vasıfsız haberciler reyting kaybeder.
Yasağa dair piyasada türeyen yazarlar azalır sözde başörtüsü yanlısı ve karşıtı gazetelerin trajı bile düşer.
Başörtüsü İslam’ın tek şartı gibi algılanmaz ve İslam Türkiye de bu kadar radikalizm haline dönüşmez.
Toplumdaki gereksiz gerginlik sona erer.
‘Şeriat geliyor, Türkiye İran oluyor” paranoyasına saplanmış hastalar ve her seçim dönemi hop oturup hop kalkanlar bunun bir paronaya olduğunu fark eder gerçekle yüzleşir
Kızlarını başörtüsünü bahane edip okutmayanların bahanesi bitmiş olur
Hasılı bir ince bezle dahi iki kutpa bölünebilen bir toplumuz , aslında tüm sorun para bu yazıyı okumak zararlıdır çünkü şuan yazacaklarım hepimizin gerçeği ve hepimizin duyduğumuzda boğazımıza parmağımızı kusmak için daldırmış gibi midemizi bulandıracak cinsten ..
Sorun veya yasak birilerinin dinini yaşaması, birilerinin yasak koyması, birinin yasağı savunması , birilerinin özgürlük istemi falan değildir .
Yıllarca , Beyaz Türk diye tabir edilen bir kesim ülkeyi yönetmiş en üst kademelerde bulunmuş bürokratlarını en üst makamlara yerleştirmiş en lüks konutlarda oturmuş modayı belirlemiş iş adamı , sanatçı hukukçu, yargıç, hakim, sanat tarihçisi, köşe yazarı ve aydın olmuş refah içinde laiklik ilkesini kalkan edinerek Atatürk’ü sömürerek yaşamış..
Geriye kalan tüm vatandaşlar ise gündemi belirleyen siyasete yön veren ekonomiyi elinde tutan bu kesimi sadece ve sadece uzaktan hayranlık içinde seyretmiş , ne vakit kendilerini de bu mevkilere yakıştırmaya kalmış o vakit bir askeri darbeyle sindirilip geldikleri arka sokaklara gönderilmişler…
Arka sokaktaki Türkler, abdestli Türkler, yeşil Türkler, kızıl Türkler fark etmez bugün kırk senelik başörtüsü yasağında arkasına alarak iktidara yürümüştür. Her seçim dönemi bu yasağı pişirip pişirip önümüze sürmüştür belki ilk yola çıktıklarında gerçekten samimi olarak başörtüsünü çözme yanlısı olsalar dahi bugün siyasi rant kapınsa dönüşmüştür.
Beyaz Türk diyor ki
Aşkımmm bebekte arabamla giderken ışıklarda durdum bir jep içinde kapalı bir kadın nasıl kasım kasım kasılıyor!!!
Ay canım Kadıköy sahilde koşuyorum çarşaflılarda sabah sabah koşuyor sanki üstüme üstüme geliyorlar boğulacak gibi oluyorum AK parti iktidarı ile her yeri sardı bu cahil örümcek beyinliler
Aaa şekerim gördün mü görgüsüzlüğü tesettür defileside yaptılar sonunda pes yani bu kadar cehalet olmaz…
Aaaa şuna bak opera dinlemeye gelmiş bir kapalı ha ha ha bunlar iyice zıvanadan çıktı
Vs …………………………………………….
Yeşil ve yeşil tonlarında renk arayan Türk
para tatlı, saldır Anadolu kaplanları...
-s.a hacı abi , ya sonunda bu mini etekliler Fatih semtimizi de bozdu ahlaksız bunlar hele sarışın olanlar yok mu? daha ahlaksız
-as hacım evet doğru söylüyorsun ama güzel hatun değil mi?
-Evet güzel (ah ah diye bir iç çekişten sonra) neyse nasıl olsa göze günah yok yahu:D
Şuna bak camiye eşarpsız giriyor dinsiz!!! çık dışarı!!!
Fatiha okumayı bilmez bu dinsizler ama cenaze namazı kılmaya gelmiş kafir bunlar kafir..
Vs …………………………………………………………
İşte tüm sorunda burada yatıyor başörtüsü takan, sakal bırakan insanlar toplumda aşırı dindar ve günah işleyemez, açık vatandaşlar ise kafir sıfatlarıyla iki kesim tarafından fişlenerek kutuplaşmaya gidiliyor . Bir mayo defilesiyle bir tesettür defilesi arasında tüketim yönünden hiç bir fark yoktur ama sorun inanın ne açıklık ne kapalılık tüm sorun sermayenin el değiştirmesi …
Siyaset gündemi belirler , bugün gündem belirleyiciler bellidir üç bilemedin dört parti bu partiler nasıl görüş bildirirse tabanda bir birine aynı ölçüde yakınlaşmakta ve uzaklaşmaktadır… AK partinin kadrolaşmasından orya buraya badem bıyıklıları atamasından kötü bir şeymiş gibi bahsedilirken yıllarca bu ülkede iktidar olmuş CHP için kimse kadrolaşmadan bahsetmez… AK parti geldikten sonra ihalelerinin sürekli MÜSİAD’a ve AKSON’a yakın iş adamlarına verildiği için eleştiren kesim CHP iktidardayken TÜSİAD’a yakın çevrelerin yıllarca ihale almışlığı konusunda susmuştur AK parti medyayı kuşatmıştır diye bağıran kesim yıllarca medyayı kuşatanlara ses çıkarmamıştır sorun başörtüsü falan değil sevgili okur sorun sermayenin yandaşlara akması olayıdır…Ve tüm bu savaş para için makam için verilmektedir.
Bu yazıyı okumak tehlikelidir diye başından belirttik ama bak hala okuyorsun o zaman bana kızmayacaksın ve gerçekle azda olsa düşünüp yüzleşeceksin….
Özet olarak
kimse bu sorunda samimi değildir ne siyasi partiler nede bir birini eleştiren halk , siyasi partiler rant peşindeyken halk(sıfatlı Türkler, yeşil ve tonları Türkler ,beyaz ve siyah arasındaki tonlardaki Türkler ve kızıl Türkler) kıskançlık peşindedir ki bu saydığım kesim yazıyı okuyanı yazanı yani tüm hepimizi kapsamaktadır.
Ak partinin 8 sendir başörtünse çözüm getirememesi eşittir ; Allah rızası için isteyen dilenciden, deniz feneri tarzı sözde yardım derneklerine, insanların cahilliklerini kullanarak onları sömüren üfürükçü tayfasından, cemaatlere kadar oluşan zihniyetin paylaştığı ranttan farksız değildir..
keza CHP’nin yıllardır sözde Kemalizm ve Atatürkçülük adına bu yasağı bastırması kendi kadrolarını ve rantını koruma içgüdüsünden gelir….
Kısaca bizler başörtüsü konusundan yola çıkarak birbirimizi yemeye devam edelim bir takım gündem belirleyicilerde kadrolarıyla berber indire gandiye devam etsin
Kıssadan hisse
Türkiye’de parayı sağ cebine koyanlara sağcı , sol cebine koyanlara solcu denir şimdi birde dinci cebi var birde bizim gibi cebi delikler.
TESADÜFEN TIKLAMIŞTIM YAZINIZI. iSMİNİZ BİR TANIDIĞIMIN İSMİ AMA İSİM BENZERLİĞİ OLABİLİR.
Şubat 25th, 2011 at 01:41Yazınız tarafsız ve hakkaniyetle yazılmış hoş bir yazıydı.Katılıyorum görüşlerinize. saygılar