Bu Rahatlık Ezber Bozar!
Bilge kişiler der ki:
Başarmanın ilk şartı; işe başlayacaksın.
İkincisi; isteyeceksin. İstenmeyen işe başlanmaz.
Üçüncüsü; çalışacaksın. Çalışmadan kimse kazanamaz.Dördüncüsü; İnanacaksın, inandığını herkese anlatacaksın.
Ve göreceksin ki, başarıya çıkan her basamak mutluluk getirecektir.
* *
Malum, 12 Eylül referandum.
Yaklaşan her gün tansiyon artıyor.
Havalar sıcak… Piyasalar bozuk… Siyaset gergin…
Canı sıkılan, vakti boş bulan diğerine soruyor:
“Evet mi, hayır mı?
* *
Sonuç, sanki papatya falına bağlı.
Kim ne yapıyor, nasıl çalışıyor?
Hangisi kazanmayı daha çok istiyor?
Ayrıntıya bakan yok…
Hele İzmir…
“Kesinkes hayır çıkar” ezberinde!
* *
Evdeki hesap çarşıya uymazsa kimse şaşırmasın.
Öncelikle, AKP’nin İzmir örgütü başarıyı çok istiyor.
Bunun için İl Başkanı Ömür Kabak “İzmir’den hayır oyları çok çıkarsa, görevimi yapamadığım için istifa edeceğim” diyor.
Siyasi geleceğini koyuyor.
İstediğini başarmak için esnafa mektup, evlere CD, kitap broşür ne varsa gönderiyor.
* *
Çiğli’de partili kadınlar, iftar sonrası kahvehanelere giriyor.
“Ağabeyler, amcalar, babalar…” diye söze başlıyor.
AKP İlçe Başkanı Funda Özçoban, “ Bilmediğinizi, anlamadığınızı bacınıza sorun” ısrarıyla herkesi ikna noktasına getiriyor.
Kim derdi ki, AKP’li kadınlar kahvehanelere girecekti.
* *
Bir başka görülmemiş çalışma
Partinin gençlik kolu üyeleri, rock barlara, metalci gençlerin mekânına giriyor.
Üç- beş kişi demeden anayasayı anlatıyor.
“Sizin gibi özgürlükten yanayız… Daha çok demokrasi istiyoruz” sözü veriyorlar.
Bir başka yerde; Menemen’in Yahşelli köyünde bir milletvekili, kavurucu sıcakta tek başına “evet” demeleri için tarla tarla dolaşıyor
* *
Karşı cephede ne var?
“Burası İzmir, kimseye geçit vermez” hurafesi, rehaveti.
“Sen ondansın, ben bundanım” kısır muhabbeti.
* *
Göreceğiz kim kazanacak?
Karınca mı? Ağustos Böceği mi?
Yazınızı okudum.
Ağustos 19th, 2010 at 14:38Bilgilendirmeniz için teşekkür ederiz.
Çapar Kanat
Çiftçi- Çiğ Süt üreticisi