DÜN Avcılar CHP İlçe binasında Anayasa Değişikliği Paketi ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Basın Toplantısı metnini Av. Seher Okşar yaptı. İlçe Başkanlığı pakete neden 'hayır' denilmesiyle ilgili çok iyi düşünülmüş birde broşür hazırlamıştı. Pakette bulunan tüm maddelerle ilgili yapılan değişikliklerin ne anlama geldiğini anlatılıyordu, broşürde.
Ancak asıl önemli olan şuydu. Türkiye'de bir yurttaşın haksızlığa uğradığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru hakkı bulunuyordu. Ama bunu da herkesin yapması mümkün değildi. Çünkü belirli davalara bu mahkeme bakmıyordu. Yada başvuru hakkı oldukça zordu. Tarih bazen birilerine çok önemli görevler verir. Hemde istemeden.
Bugün kabul edin yada etmeyin AK Parti Türkiye'yi dönüştürüyor. Ve yapılması gereken bu dönüştürmeye destek vermek. Vede yapılanların yetersiz olduğunu ifade ederek, "Yetmez ama Evet" diyerek 12 Eylül Faşizminin tüm yapılarının demokratik tarzda dönüşmesi için mücadele etmektir.
12 Eylül'de bir partiyi iktidar yapmayacağız, bir partiyi de iktidardan indirmeyeceğiz. Sadece 12 Eylül faşizminin anayasasında duvarlar açacağız. Oligarşinin kast yapılarındaki değişiklikler, demokratik devletin inşasında çok önemli adımlar atılabilmesinin önü açılacak.
Yeni anayasa değişikliği ile her yurttaş, sadece TBMM'de bulunan ana muhalefet partisinin belirli bir sayıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkından yararlanıyordu. Yani Türkiye'de her yurttaş bir mahkemede verilen karardan sonra haksızlığa uğradığını düşünüyorsa Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkı olacaktı, 13 Eylül sabahından sonra.
Sistemin kendisi ceberut ve otoriterdir
Ve dün Türkiye'nin sisteminin ve devletin oligarşi olduğunu, faşist diktatörlük olduğunu, faşizm olduğunu söyleyenlerin, sanki faşizm gitmiş yerine demokratik bir rejim kurulmuş gibi, AK Parti'nin rejimin yerine sivil diktatörlük kuracağını söylemelerini anlamakta zorluk çekiyorum. Oligarşinin en önemli iki ayağından biri asker diğeri ise yargı. Üçüncüsü ise bürokrasi. 80 yıllık cumhuriyet tarihinde birbirlerine seçen kast oluşturmuş yargıçların sistemini değiştirmeden, askerin vesayetine son vermeden, bürokratik kastı değiştirmeden yani kısacası seçilmişlerin üzerinde derin devleti ve tahakkümü kaldırmadan nasıl demokratik bir hukuk sistemine geçilebileceğinin yanıtını veremeyenlerin, Anayasa Paketi değişikliğini 'AK Parti'nin sivil darbesi' ve 'otoriter bir rejim kuruyorlar' değerlendirmelerini anlamak mümkün değildir. Çünkü sistemin kendisi ceberut ve otoriterdir.
'Evet' diyenler AK Partili değil,
'Hayır' diyenlerde CHP'li ve
MHP'li değildir
Ve en önemlisi iki maddenin dışında tüm maddelere 'evet' diyebileceklerini söyleyenlerin, dağıttıkları broşürlerde hepsine hayır demelerinin anlamak mümkün değildir.
Ayrıca 'Evet' demek AK Partili olmak, 'hayır' demekte CHP'li ve MHP'li olmak demek değildir. Onun için dar bakış açılarından kurtulmak gerekir.