content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 May

Bu milletin hepsi orada değildi, Alçayır!

Dün Cengiz Alçayır, Darbeci başı Kenan Evren’in ölümü üzerine “Ulan hepiniz ordaydınız be!” başlıklı bir yazı yazdı.

1982 yılında yapılan refarandumda 12 Eylül faşist anayasası oylanmış hem de Darbeci Kenan Evren Devlet Başkanı seçilmişti.

Alçayır diyordu ki; Bugün ölüsünden uzak duranlar, Allah’ın rahmetini çok görenler, sene 1982′de devlet başkanı seçilmesi için paşa paşa rey verdi. Tuvaletteydim filan demeyin, ulan hepiniz (17 milyon 215 bin 559 seçmen) oradaydınız be!

****
Alçayır’a yanıt vermeden önce dünyada diktatörlüğün olduğu ülkelerdeki seçim sonuçlarından örnekler vermek istiyorum.
-2002 yılında Irak’ta yapılan seçimlerde 11 milyon 455 bin 838 Iraklı oy kullanmış ve yüzde yüzü de Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in 7 yıl daha görevde kalması için ‘evet’ oyu kullanmıştı.
-Fidel Castro’nun yaşadığı dönemde, Küba, seçimlere katılma oranı yüzde 96.89′du. Fidel Castro yüzde 98.27 oyla devlet başkanı, Kardeşi Raul Castro ise yüzde 99.37 ile milletvekili seçilmişti.  
-2014 yılında, Kuzey Kore’nin diktatör lideri Kim Jong-Un’un seçimlerden yüzde yüz oy aldığı açıklandı.
-2014 yılında Suriye’de yapılan seçimlerde 15 milyon 845 bin 575 seçmenin 11 milyon 634 bin 412′si sözde oy kullanmış ve Esad yüzde 88.7 oran ile 10 milyon 319 bin 723 oy alarak devlet başkanı seçilmişti.
 
-Kazakistan’ı 1991 yılından beri yöneten Nursultan Nazarbayev son yapılan seçimlerde yüzde 97.7 oy alarak 5. kez devlet başkanı seçilmişti.
-Eski Sovyetler Birliği’nde yapılan seçim sonuçlarında Komünist Partisi yüzde 90′dan aşağı oy almıyordu. Bu Çin’de, eski Kuzey Vietnam, diğer sosyalist ülkelerde de iktidar olan tüm Komünist Partileri’nin seçimlerde oyları asla yüzde 90′dan aşağı olmuyordu.
-Dünya’nın başka yerlerindeki faşist, diktatör tüm ülkelerde de tarih boyunca seçim sonuçları asla yüzde 90′dan aşağı olmamıştı.

****
12 Eylül faşist darbesinin üzerinden daha iki yıl geçmişti. Millet sandık başına gidiyordu.
Askeri diktatörlük toplum üzerinde tüm baskısıyla hissediliyordu.
Gözaltına alındığınızda 90 gün kimsenin sizi bulması mümkün değildi. Çünkü gözaltı süresi 90 gündü, o günün Türkiyesi’nde…

****
Kışlalarda, emniyette, karakollarda, sokaklarda işkence açık açık yapılıyordu. Örgüt üyesi diye gözaltına alındığınızda, yardım ve yataklık suçlarından gözaltına alındığınızda yanmıştınız.Hakkınızda ihbarcı vatandaşlar tarafından yapılan ihbarlar delil olarak kabul ediliyordu.

****
Sandığa gitmeyenlere para cezası vardı. Anayasaya ‘evet’ demek serbest, ’hayır’ demek ise yasaktı. Oy pusulaları şeffaftı, içine oyunuzu kullanmadan bile tercihiniz belliydi. Mavi oy pusulası kullandığınızda ‘hayır’ oyu, beyaz oy pusulası kullandığınızda ise ‘evet’ oyu anlamına geliyordu. Oy pusulasının içindeki oyun önemi bile yoktu. Anlayacağınız oy zarfları şeffafdı. Oy sözde gizli kullanılıyordu.

****
Sandığa giden seçmenlerin yüzde 8.63′ü, 1 milyon 626 bin 431′i tüm baskılara rağmen darbe anayasasına ve darbeci başı Kenan Evren’in devlet başkanlığına ‘hayır’ diyordu.
Alçayır’ın,“Tuvaletteydim filan demeyin, ulan hepiniz (17 milyon 215 bin 559 seçmen) oradaydınız be!” demesinin ise hiç anlamı yoktu. Çünkü, 7 Haziran seçimlerinde oy kullanan milletin toplamı bugün 56 milyonun üzerinde idi.

****
Aynı millet, 1984 yılında yapılan seçimlerde, yüzde 91 oy alan darbecilerin partisini sandığa gömüyor, darbecilerin açık açık karşı çıktığı Turgut Özal’ın partisine oyunu veriyordu. Hem de anayasa referandumunun üzerinden daha iki yıl geçmeden.

****
Alçayır’a bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. Diktatörlüğün olduğu ülkelerde oyların nasıl sayıldığını bile bilmezsiniz. Ve seçim sonuçları, iktidarda olan diktatörler için asla yüzde 90′dan aşağı olmuyordu.

****
Aynı zamanda bugün Türkiye’de diktatörlük olduğu masalını anlatanlara da 33 yıl öncesini ve diktatörlüğün hüküm sürdüğü ülkelerde seçimlerin nasıl yapıldığını hatırlatmak gerekiyor.

****
Anlayacağın Cengiz Alçayır, olağanüstü koşullarda, can tehlikesinin olduğu zamanlarda milleti suçlamak kolaydır. Asıl olan ise tüm baskılara rağmen ‘hayır’ diyebilen 1 milyon 626 bin 431 insandır. Ve onlar o gün, tüm baskılara rağmen darbeci Evren’e ve 12 Eylül anayasasına ‘hayır’diyerek bu milletin onuru oluyorlardı.

****
Alçayır’ın gücüne gitmişti anlaşılan, faşist, katil Evren için ‘Allah rahmet eylesin’ demeyi esirgemek. Evren gibiler için, ’allah rahmet eylesin’demek, millete kan kusturanları aklamaktır Alçayır, bilesin…
Son söz: Dün o’nun için iyi konuşulanların bugün ortalıkta gözükmemeleri ise bu milletin nereden nereye geldiğinin de bir göstegesidir. Yeryüzündeki tüm darbeci artıklarının, diktatörlerin Allah belasını versin. Cehennem’de ateşleri bol olsun… Sonsuza kadar orada kalsınlar… Rahmet okumak ise onları aklamak olduğunu bir kez daha bilmek gerekir.
Not: 33 yıl önce beni soracak olursan, hatırlatayım; cezaevinden yeni çıkmış, ‘hayır’ oyunun kullanılması için kampanya yürütenlerdendim, anlayacağın tuvalette değil, bu ülkenin topraklarında faşizme karşı mücadelenin içindeydim. Ayrıca oy kullanamıyordum, 21 yaşında değildim. Çünkü oy kullanma yaşı 21 yaş idi.

 

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank