Bu Kini Kime Kusacaksınız?
Erdoğan tele konferans aracılığı ile dindar gençliğe hitap etti. Necip Fazıl’dan dizeler hatırlatarak başladığı beyanatını “Kininize sahip çıkacaksınız” diye noktaladı.
Dindar gençliğe yapılan bu hitap; aslında Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabı’na karşı yapılmış bir hitaptı.
Mustafa Kemal, vatanı gençliğe emanet ediyordu, emperyalizmin her türlü saldırısına karşı uyarıyordu ama geçlerine, kininize sahip çıkın demiyordu.
Erdoğan’ın bu beyanatı, bir kavgaya çağrıdır. Yoksa bu kin kime kusulacak?
Demek ki, dindar nesillerin yanında kindar gençlerimizde olacak.
Bu kindar gençliğimiz, kendisi gibi düşünmeyen, Kemalistlere ve aydınlara bu kinini kusacak.
Bir başbakan toplumu böyle bölümlere ayıran beyanatlar verir mi? Toplumu iki ayrı kampa böler mi?
Halkı birleştirmek Başbakanların asli görevi değil midir? Sen elinde ki %50’yi onun karşısındaki %50’ye karşı kinlendirirsen, toplumda huzur kalır mı?
İslamiyet, kini gayri Müslimlere ait bir değer ve duygu olarak değerlendirir.
Bunların Müslümanlığı ise, kinlerini çoğalttıkça artıyor.
Ne kadar çok kin duyarlarsa, Allaha o kadar yaklaşıyorlar.
Kin bir olgunun bir duygunun zihinde sürekli canlı tutulmasıdır. O duyguyu gerekli, gereksiz her eyleme ve düşünceye rehber kılmaktır. Kine göre düzenlemeler yapmaktır.
Haçlıya yardım ve yataklık yapanların vicdanları yoktur. Kinleri vardır.
Kini besleyen temel kaynak, korkudur. Korku ise daha önce işlediği suçların ortaya çıkmasında duyulan endişedir. Korku artıkça, kin de artar.
Birikimsiz insanlarda ve gericilerde, kin üst düzeydedir. Tüm toplumu, kendisi gibi tek düze görmek ister. Toplumu değiştirip dönüştürmeye çalışanlara kin duyar.
Sanatçıyı sevmez. Sanatçının kendisi gibi düşünmediğini bilir, onu ortadan kaldırmaya çalışır.
Bizler de saf saf eleştiri yapıyoruz. Yazıyoruz çiziyoruz. Oysa onlar neredeyse, gençlerinin eline bir tek silah vermediği kaldı.
Birisi (Bülent Arınç), birkaç ay önce demişti ki, “yılanı yaralı bırakmayacaksın”. Kast ettiği de, ordu idi.
Birisi çıkıp, kininize sahip çıkacaksınız diyor. Öteki çıkıyor, yılanı (yani Kemalistler, milliyetçiler, solcuları) yaralı bırakmayacaksın. Diyor.
Ne kadar sağlıklı bir ruh halleri var, değil mi?
İşte bu ruh hali, bunları daha fazla suç işlemeye sevk eden ruh halidir.