Bu Kafa Yapısıyla….
“PKK ve APO meşrûiyet kazandı” diyenler, haksız değildir.
Terör örgütü ve şer güçler tarafından beslenen, terörün bitmesi halinde gelir kaynakları kesilen emperyalist güçler yanında, ermeni asıllı adı Artin Agopyan olan APO’yu bu ismi ile çağırmaktan kaçınan iktidar ve bazı kalemlerin neyin peşinde oldukları bellidir.
Laik çözümün getirdiği reçete, şifa verici ve kurtarıcı değildir.
PKK terör örgütü olmaktan çıkmış, meşrûiyet kazanmıştır. Devlet araçları, imkânları ve merasimleri ile İmralı’ya birkaç defa gidip/gelen, basın toplantıları yapan, ermeni katile sayın ismi konulan ve yol haritası çizilen sözüm ona ÇÖZÜM, benim görüşümle, ihanet, gaflet, dalalet ve aptallıktan başka bir şey değildir. Amerika’da bulunan veya kasıtlı olarak tutulan bir cemaat liderinin “Gerekirse elleri öpülür” ifadesi tarihe geçmiş, BDP’liler bu lideri ziyaret için Amerika’ya gitmeye hazırlanmaktadır.
Türkiye’de bazı kalemler, som ağızlar, cüce beyinler, terör ve isyan tacirleri “Çözüm” maskesi altında, vatanperver kesilmişlerdir. Çevresinde kimseler olmadığı için; yiğit Erdoğan bu oyunun ve tuzağın içine düşmüş, millet irâdesiyle iktidar olan AK parti kayıpları oynamaktadır. İbret alınmadı için tekerrür eden tarih, zaman levhası içerisine son yüzyılın en büyük hatası, ihaneti ve gafletini kara harflerle yazacaktır
“Abdullah Öcalan İmralı’da mahpus olmasına rağmen, sanki esir düşmüş bir devlet başkanı veya kumandan gibi muhatap kabul edilmiştir.
PKK nedir?.. İsrail ve Siyonizm… Ermeni emperyalizmi ve emelleri… Kripto Yahudiler… Kripto Ermeniler… Anadolu’yu tekrar bir Haçlı ülkesi yapmak isteyenler… Pakraduniler… Dolaylı olarak, Samsun’dan Hopa’ya kadar yeni bir Pontus düşleyenler…
PKK konusundaki son gelişmeler İsrail’in İran’a saldırması için bir hazırlık mıdır?
Türkiye ile İran’ın savaşması önlenebilir mi?
Kürtler Türkiye’deki Sünni Müslümanlığın çok güçlü bir unsuruydu. On yıllar boyunca planlı ve programlı olarak Kürt medreseleri, Kürt tarikatları yıpratıldı, çökertildi. Meydan zâhiren Kürt ve Müslüman görünen, gerçekte ise Yahudi, Ermeni, Pakraduni güçlere bırakıldı.
Buna benzer bir tahribat Türk Sünni kesimde de yapıldı. Sünniler yüzlerce, birbirinden kopuk parçaya ayrıldı, ehl-i Sünnet birliği kaldırıldı, yerine İslam Protestanlığı mozaiği aldı.
PKK satrancı gitgide büyük bir kumar halini almış görünüyor.
Kürt nüfusu belli bir bölgede değil, ülkenin sathına yayılmıştır. Türkiye’den kopacak bağımsız bir Kürdistan artık düşünülemez.
1910’da Osmanlı Jöntürkleri gaflet içindeydiler, ordu gırtlağına kadar siyasete batmıştı, Balkan Harbi’ni önceden göremediler, tedbir alamadılar.
Sünni İslami kesimin son çok önemli gelişmeler karşısında neler düşündüğü, ne gibi tedbirler aldığı doğru dürüst bilinmiyor. Binlerce fırkaya ve hizbe ayrılmış Sünniler bir federasyon veya konfederasyon çatısı altında bile toplanmış değiller.” İfadelerini kullanan yılların usta kalemi ve dava insanının tespitleri yerindedir, aynen katılıyorum.
Bedir’le başlayan din düşmanlığı, özellikle son Osmanlı kalesini yıkmak için yapılan bütün çalışmalar, hazırlanan senaryolar ve haçlı seferleri, bütün hızımla devam ediyor. “Hoşgörü, diyalog, dinler arası medeniyet buluşması” gibi dolmalara karınlar toktur, kimse kimseleri kandırmasın. Tanzimat’tan bugüne devam erden batılılaşma hareketleri ve ABD. güdümü, Yahudi’ye ve düşmanlarımıza ‘düşman’ diyememe korkusu, gayri milli eğitim politikasıyla yetişen başıboş yeni nesil, rahat yaşayan müsait Müslümanlar bu kafa yapısıyla Kıyamet’i çok daha beklerler…
“SON KARAKOL”u muhafaza etmek, nöbet beklemek, düşmanlara teslim olmamak ve ak alınla Rabbın huzuruna çıkmak, rütbelerin ve imanın en güzelidir.
Bazen bir şiir, her şeyi anlatır, hedef için mesaj verir. Anlayanlar için yine bir şiirimle yazımı noktalamak istiyorum.
BU VATAN HEPİMİZİN!
Kolay kazanılmadı, şehit dolu bu VATAN!
Bedava alınmadı, düşmanlardan bu VATAN!
Çat kıpı çalınmadı, komşulardan bu VATAN!
Gaflete dalınmadı, kaygılardan bu VATAN!
ŞÜHEDÂ CENNET YURDUM, ARMAĞAN ATALARDAN,
TOPRAĞINDA OTURDUM, SOR BİZİ KITALARDAN.
Deresinde sazan var, dağlarından yol geçer,
Minarede ezan var, ilâhi yolu seçer,
Mızraâında ozan var, âşığa sevdâ biçer,
Elif Elif tozan var, İksîr-i Bâde içer.
VATAN DAMARIMDAKİ KAN, HAYAT VERİR BEDENE,
SEVGİ CAN İÇİNDE CAN, SELAM OLSUN GİDENE.
İman dolu yürekle, gelmek için gideriz,
Kenetlenmiş bilekle, silmek için gideriz,
Umut dolu dilekle, bilmek için gideriz,
Coşup/taşan istekle, gülmek için gideriz.
TOPRAK ALTINDA YATAN, KEFENSİZ BİNLER İNSAN,
HİLÂL UĞRUNA BATAN, SÖZÜNÜ DİNLER İNSAN.
Çağ açıp, çağ kapayan, Fatih’in torunları,
Cihan âlem kaplayan, dermânın cânânları,
Kırk ambarda saklayan, harmanın yananları,
Düşmanları haklayan fermânın kananları,
TARİH YAZDIK, YAŞADIK, MİLLÎ RUH HAMURUNDA,
ATEŞE SU TAŞIDIK, İBRAHİM ÇAMURUNDA.
Ferhat’ın külünkünde, ulu dağları deldik,
Destanlar türküsünde, cihana giden eldik,
Mefkûre ülküsünde, seher vaktinde geldik,
Miras kalan mülkünde, deryâya akan seldik.
PEYGAMBERİN İZİNDE, DALGALAN ŞANLI BAYRAK,
SECDE NASIR DİZİNDE, BAŞ EĞERİZ BİZ ANCAK.
Birlik/Dirlik mayamız, emâneti biz aldık,
Söylenir hep hâyamız, edebi gönle saldık,
Süngü olur kayamız, huzur gölüne daldık,
Delik olmaz sayamız, dünyada yalnız kaldık.
BU VATAN HEPİMİZİN, HEP BİRLİKTE YAŞARIZ,
BAYRAM, ŞÖLEN, TOY BİZİM, GELECEĞE KOŞARIZ.
Hak rızasın kazandık, mazlumları doyurduk,
Ağıt, destan yazandık, emirleri buyurduk,
Şer hileyi bozandık, tüm cihana duyurduk,
Elif gibi tozandık, siperlerde uyuduk.
NENE HATUN ANALAR, KARA FATMA BACILAR,
HÂRİM-İ İSMET İÇİN, DERMÂN OLDU ACILAR.
Çanakkale’de Mehmet, Şehitlerin Mahşeri,
Kurtuluş oldu rahmet, aydınlandı Tan yeri,
Zafere muhtaç zahmet, ezel/ebetten beri,
Erenler verir himmet, bunu bilmez serseri.
İMANSIZ PASLI YÜREK, SİNELERDE YÜK OLUR,
TOPRAK ATMAZSA KÜREK, ZARARI BÜYÜK OLUR.
Mohaç, Kosova, Varna, İstiklâl Savaşında,
Yunan denilen parya, leş kapma dalaşında,
Kan akıttık, can verdik, Kurtuluş Savaşında,
Olmaz bize angarya, bu aşkın kalasında.
KEMÂLİ KALEMİNDE, SON KARAKOL BU VATAN,
O RUHLAR ÂLEMİNDE, FATİHA BEKLER ATAN.