Bu İş Artık Bitmeli !
Söze böyle başladım. Çünkü bu hususta tam 10 senedir her şehit haberi geldiğinde aynı şeyi söylüyor, yazıyorum. Bu iş KABAK tadı verdi. Artık bitmeli. Kimsenin tahammülü kalmadı.
Bu coğrafyada yaşıyoruz, lafa geldi mi hepimiz kardeşiz. Ama kardeş kardeşi yıllardır öldürüyor. Bu iş bitmeli. Bu işin bitmesi için kimin elinde bir imkân varda kullanmaz ise VEBAL altındadır. Şehitlerimizin, akan kanların, yüreği yanan ana baba ve eşlerin, geride kalan çocukların ve doğacak çocuklarımızın vebali vardır onlarda. Hiç birbirimizi kandırmayalım.
Hikâye de anlatmayalım. İşi siyasi ÇIKAR meselesine döküp sulandırmayalım. Diyorum size kimin ne bildiği, gördüğü, aklı, fikri, yeteneği varsa gelsin bu işin bir tarafından tutsun. Bu iş bitmeli. TERÖR denen illetten, PKK denen soysuz işten kurtulmalı bu millet. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi ile bir bütün millet isek, el ele ve yürek yüreğe isek, kardeşsek bu iş bitmeli.
Allah rızası için bitmeli, bitirilmeli. Barış içinde, huzur içinde, sevgi ve saygı içinde büyümeli evlatlarımız. Teröre akan paralar artık, yatırıma, işe, aşa akmalı. Bu ülkenin aydını, bilgini, hocası, okumuşu, esnafı, çiftçisi, sanayicisi, sanatçısı herkesi bu işin çözümü için ortaya çıkmalı ve yüreğini ortaya koymalı. Akan kan durmalı. Anaların yüreği yanmamalı. Manasız, anlamsız bu kavga bitmeli. Neyin kavgasını veriyorsunuz? Biz bir birimizi yerken, elin oğlu Dünyayı parselliyor. Yapmayın. Gelin bu işe çomak sokmayın. Gelin bu işin çözümü için tartışın, fikir ortaya koyun, bu devlet, bu millet biziz. Biz bu ülkeyiz. Bu ülkede yaşayanlarız. Bize yazık etmeyin.
Türkiyede’ki istihbarat birimleri!
Bakın gün geçmiyor bizim ülkedeki istihbarat birimleri ile ilgili bir değişik iddia gündeme düşmesin. Hemen hemen her gün bir acayip iddia gündeme düşüyor. Her ülkede ve devlette vardır. Ama bizde bir tuhaf… Bildiğimiz MİT, Emniyet istihbaratı dışında çok sayıda ismi geçen değişik istihbarat birimleri gündeme taşındı. ERGENEKON davası olarak bilinen davanın iddianamelerinde adı geçenlere baktığınız zaman ve oradaki iddialara baktığınız zaman üzülüyorsunuz. Acaba doğru mu, bu nasıl iş gibi soruları zihninizde soruyorsunuz. Devlet içinde devlet olmaz. DERİN DEVLET mevlet işini bir kenara bırakın. Devletin derini mi olur? Devlet devlettir. Ve Devletliğini adam gibi yapmalıdır. Bu işin kökünü kazımalıdır. Akıp giden zaman içinde yiten giden devlete olan güveni temin etmelidir. Bu iş adil, hakkaniyetli çalışma ile olur. Ayrıcalıklar ve imtiyazlar ile olmaz. Kim nerede görev yaparsa yapsın, zamanı geldi mi yakasına yapışmayı bilmeli devlet. Dokunulmazlık zırhı olmamalı. Devletin bürokrasisinde de, parlamentoda da bu dokunulmazlık zırhı kalkmalı. Halen görevi esnasında kırk çeşit halt işlemiş ama emekli olmuş ve halen yargılanamayan bürokratlar var. Niye? Dokunulmazlık yüzünden zaman aşımına uğramış dosya. Böyle saçma sapanlık olur mu? Olur, ve oluyor da… Düzelmeli bu işler.
Ayrıca önemli husus bana göre şu. Neden Devletin istihbarat birimleri arasında bir soğukluk, kavga, gürültü, birbirini istememezlik var bunu çözmüş değilim. Çözen varsa onu söylesin. Burada da önemli bir temizlik yapılması gerekmez mi? Hem de 20 söne öncesine kadar giderek baştan aşağı bir denetimden geçmesi, incelenmesi gerekmez mi? Bakıyorsunuz adam emekli olmuş tv ekranlarında ve basında ahkâm kesiyor. Be adam daha önce neredeydin, ne yapıyordun, bu sorunların çözümü için ne yaptın diyen yok… araştıran soruşturanda yok. Onun canı böyle istiyor, çıkıyor konuşuyor. Elbette konuşsun da birde bunu araştırın bakalım. İlk göreve nerede başlamış, hangi hizmetlerde ne yapmış, dosyası sicili incelensin.
Ayrıca mesleğe başladığındaki mal varlığı ile şimdiki mal varlığına bakılsın. Devlet şu istihbarat birimlerindekilerin 20 yıl öncesine giderek dünü ile bugününü bir incelesin bakın neler çıkacak. Hep birlikte görelim. MİT, EMNİYET, JİTEM ve diğer istihbarat birimlerindeki 20 yıl içinde görev yapanların hepsini didik didik bir incelesin devlet, bakın nelere rastlayacaktır. Öyle işkembeyi kübradan konuşmakla olmaz bu iş. Sana devlet görev vermiş, yeri gelmiş yetki vermiş, ne yapmışsın? Hangi hizmeti sunmuşsun ve bu görevleri yaparken sen kendine ne gibi hizmetler sunmuşsun buna da bir bakıversin devlet. Devlet esnafı vergisini, vergi kaçırdısını, çaldısını, çırptısını inceliyor da siz İSTİHBARATÇILARIN mal varlıklarını niye araştırmıyor? Araştırsın. Bakalım sade hayat içindemisiniz, devletin verdiği emekli maaşları ile mi geçiniyorsunuz, yoksa ooooo dedirtecek cinstenmi bir hayatınız var?
Devlete buradan sesleniyorum, araştırın tüm istihbarat birimlerindeki elemanlarınızın dününü bugününü ve varlığını… Özellikle şimdi emekli olup köşeye çekilmişleri yada çeşitli nedenlerle ayrılmışları… Hadi bunu yapın. Bakın ne ilginç noktalar ortaya çıkacaktır. 1980 den buyana akan bu kan neden durmuyor, bu iş gittikçe neden azıyor, kim neden ve niçin bu işin bitmesini istemiyor, yâda bitsin istermiş gibi görünüyor ve neticede neden bitmiyor ortaya çıkacaktır. Eğer adil, hakkaniyetli, doğru bir araştırma yapılsın bu işin neden bitmediği Ağrı dağı gibi dimdik ortaya çıkar. Benden bu günlük bu kadar…