Bu İrade Kimin İradesi?
Türkiye’de anlamsız bir tartışma ekranları işgal ediyor. İrade öldüren propaganda, bu irade kimin iradesi tartışmasını yapıyor. Konu, Arap ülkelerinde cereyan eden olaylar ve Türkiye’nin bu durum karşısında aldığı tavır ile ilgili.
Önce bir cümle ile süreci hatırlarsak. Finans kapital on yıl önce gireceği krizleri görmeye başladı. Bunun önüne geçmek için tedbirler düşünmeyi ve planlar yapmayı sürdürdü. Arap ülkelerine yerleştirdiği diktatörler ile yeni dönemi karşılayamayacağını biliyordu.
Bu ülke halkları, emperyalizm ile işbirliği içinde olan yönetimlerin kötü yönetiminden yılmış, yoksulluğa düşmüştü. Direnişte mayalanmıştı. İki amaç bir noktada kesişti. Arap ülkelerinde kalkışmalar oldu. Olmayanlar da dışarıdan müdahaleler tertiplendi.
Bu başkaldırıları denetleyip, Batının yenilenmiş finans sistemlerinde, yer alacak yeni işbirlikçileri yerleştirme tertiplerinin hızla sürdüğü bir süreç yaşanıyor.
Bu süreçlere müdahil organ olarak, zaman zaman Erdoğan ve Gül’de devrede oluyor. Zaten BOP Eş başkanı olduğunu, Erdoğan çok kere kendi ağzından ifade etti. Bu görevini yerine getirmiş oluyor. Durumun bu merkezde olmasına karşın, yerli işbirlikçilerinin sözcüleri şimdiye dek olan biteni yok sayarak, bir propaganda türü geliştirmeye çalışıyorlar.
Şöyle diyorlar; “evet Arap ülkelerinde bir kalkışma olmuştur. Bunları denetlemek üzere, Türk devletinden bir irade gösterilmiştir. Bu irade Erdoğan, Gül ve Davutoğlu’nun gösterdiği kararlılıkla olmaktadır. Bu iradenin Amerika ve Avrupa ilgisi yoktur. Mısır’da da böyledir. Suriye’de de bu böyledir. Türkiye Amerikan iradesi ile hareket etmemektedir. Kendi iradesini kullanmaktadır.” Hem Fethullahçılar, hem de liberaller Suriye ve İran’a müdahaleden yanadır. Ancak iradenin kimin iradesi olduğunda anlaşamıyorlar. Fethullahçılar irade Türkiye’nindir. Diyor. Liberaller irade Amerika’nındır. Diyor. Ama fark etmez Suriye’ye müdahale edilmelidir fikrinde birleşiyorlar.
Peki, Türkiye Amerika adına orta doğuya, bilhassa da Suriye’ye müdahale ediyor da, bunun karşılığında Türkiye’ye Batının verdiği taviz nedir? Çok açık, AKP iktidarının garantilenmesi ve sürdürülmesidir. Ömür boyu iktidar. İslam’ın İslam’a ihanetine karşılık, ömür boyu iktidar.
AKP’ye, Amerika ve Batının desteği sürdüğü mürtetçe, AKP iktidarda kalacaktır. Ta ki, ülke içinden Amerikan emperyalizmine kaşı bir kalkışma olana dek. Tekrar irade meselesine dönersek. İrade bizdedir diyen, irade öldüren militanlara şunu sormak lazım.
Irak’ta irademiz var mıydı? Libya’da irademiz var mıydı? Füze Kalkanında irademiz var mıydı? Kandil’i vuracak irademiz var mıydı? Anladığım kadarı ile iktidar yalakaları, iktidarın bu kadar Amerika’ya teslimiyetine söyleyecek söz bulamıyorlar. Yani işleri zor. Kendi tabanlarına bile bu kadar Amerikancılığı anlatmakta büyük sıkıntı içindeler.
Amerikalı yetkilinin biri gelip, öteki gidecek sen de bu irade benim iradem diyeceksin. Beyler bu sizin iradeniz değil. Bu plan da sizin planınız değil. Joe Biden daha bu gün buradaydı. Üç talimat verdi. Birincisi, Kukla Kürt devletini himayenize alın. İkincisi, bu durumun kalıcı olması için Anayasanıza federasyonlaşmayı( yani bölünmeyi) koyun.(Cemil Çiçek ile görüşmesi bunun işaretidir.) Üçüncüsü Suriye ve İran’da bizimle(ABD) çalışmaya devam edin. Mustafa Kemal’in bağımsızlık iradesine karşı çıkarsan, geriye irade de kalmaz bağımsızlık da. Vesayet rejimini değiştiriyoruz diyorsunuz ya, halkımızın vesayetinden çıkıp, Amerika’nın vesayetine girdiniz. 3.12.2011, bulentesinoglu@gmail.com