Bu Gün Libya, Yarın İran, Ertesi gün Türkiye
Bu gün Libya, yarın Türkiye.
Evet, emperyalist ülkelerin planları böyle. Peki biz bu tehlikeyi görüyor muyuz?
Hayır.
İçimizdeki Amerikancılar, bu tehlikeyi görmememiz için ellerinden geleni yapıyorlar. Saptırıyorlar, yalan yazıyor, yalan söylüyorlar.
İran’ın batısını, Irak’ın kuzeyini, Türkiye’nin güneydoğusunu kopartarak kurmayı tasarladıkları Free Kürdistan planlar ve haritaları ortada mı?
Evet ortada.
Biz ne yapıyoruz? Kendi sorunumuzu kendimiz çözecek yerde, Amerikan planlarının içinde yer alıyoruz. Kürt Açılımı, Ermeni Açılımı, Kıta Sahanlığı açılımı, Türk Ordusunu Ergenekon Tertipleri ve özelleştirme oyunları ile yok etmeye çalışıyoruz.
Etrafımız daha fazla ateş çemberi ile çevrelenirken, biz kendi ordumuzu imha etme çalışmaları yapıyoruz. Muhalefet lideri özelleştirme öneriyor. V.s.
Savaş neredeyse kapımızın ucuna gelmiş, Amerikan Tertipleri ile ordu imha yollarını arıyoruz.
Ordumuzun bu kuşatmayı acilen yarması gerekiyor. Bu iş böyle giderse, yarın emperyalistlerin silahlı saldırısına karşı koyacak, ne ordu ne de halk bulabileceğiz.
Böyle bir saldırıda, ordudan daha önemlisi; halkın karşı koyma iradesinin hazır olması gerekir. Aksi takdirde, Amerika’nın silahlı saldırısını da, demokratikleşmedikte, insan haklarına tam olarak riayet etmedikte gibi gerekçelerle kendimizi suçlamaya devam ederiz. NATO içinde çözüm ararız.
Savunmaya güç toplamak yerine, kendi kendimizi ve geçmişimizi suçlamak ile meşgul oluruz.
Öncelikle halkın kendisine gelmesi, aklını başına toplaması ve Libya’ya emperyalist saldırıdan doğru dersler çıkartması gerekir.
Bunu yapmazsak, yani halkımızı zihnen hazırlamazsak, maddi güç olarak hiç hazırlanamayız.
Öncelikle bir “zihni seferberlik” yapmalıyız.
Halkımızı Batının emperyalist emelleri konusunda bilgilendirmeliyiz. İradi bir güce varmasını sağlamalıyız.
Halk kazanıldıktan sonra gerisi kolaydır. Para da, akıl da, silah da Kurtuluş Savaşında olduğu gibi bulunur.
İç kuşatma yarıldıktan sonra, dış saldırı def edilebilir.
Çünkü cephe gerisine sızmış hainler ile hesaplaşmadan dış saldırıya karşı savunma yapılamaz. Kuruluş Savaşı buna temel örnektir.
Amerika’nın ve Batının kendi krizinden çıkması, yeni hammadde ve enerji kaynaklarına ulaşması için saldırmasından başka çaresi kalmamıştır.
Bu tarihin tunç kanunudur. Emperyalizm tükendiği yerde saldırır, ya tümden tükenir ya da, sorunlarını bir süreliğine öteler.
Emperyalizmin dönüp dolaşıp, tekrar Anadolu’ya geleceği gün gibi aşikârdır.
Sayın Bülent ESİNOĞLU, bir nebze de olsa duygularıma tercüman olmuşsunuz. Kutlarım efendim güzel yazı.
Mart 21st, 2011 at 09:53