Bu Bir Davettir. Unutmayın…
Zaman ne çabuk akıyor…Yarım yüzyıllık yaşamımda; acılar, sevinçler, dibe vurmalar, en yukarı çıkmalar, mutluluklar, mutsuzluklar, başarılar, başarısızlıklar, hayaller ve hayalleri gerçekleştirmeler…
İlk haberimi 1982 yılında yaptım.
O zaman Bakırköy’ün bir mahallesi olan Bağcılar’da ki çamurlu sokakların durumunu ortaya koyan habere imza atmıştım.
Sonra farklı uğraşlarda bulundum. Ama yazın hayatından hiç ayrılmadım.
****
90’lı yıllardan itibaren Hürbakış, Trakya Ekspres serüveni…
Ardından, 2002 yılında 5N1K Yayıncılığın başına profesyonel olarak geçiş…
2003 yılında, Özyer Medya AŞ ve Popüler FM’i aldım.
Başında bulunduğumuz gazetenin ismi Manşet olduğu için hem radyonun adını hem şirketin adını Manşet yaptık.
Manşet Gazetesi’nin bölgenin en büyük ve kaliteli gazetesi haline getirdik.
Biz ayrıldıktan sonra ise yanımda uzun yıllar çalışmış olan Haluk Talay arkadaşım gazetenin imtiyazını aldı. Almasaydı, kapanırdı. Şimdi Talay, Manşet’i çıkarmaya çalışıyor. Hemde renkli olarak…
*****
2005 yılının Aralık 19’unda bölgenin (başında bulunduğum için demiyorum) en iyi gazetesini çıkarmaya başladık. Gazetemizin ismini Gerçek, Radyonun ismini Gerçek ve şirketimizin ismini Gerçek olarak değiştirdik.
Unutmadan gazetemizin isim babası Avcılar İlçesi Kurucu Belediye Başkanı Tahsin Salihoğlu’na da teşekkür ediyorum.
Sonra iki günlük gazete daha; Yeni Adım ve Genç Bakış’ı çıkarmaya başladık. 2007 yılında Gerçek TV’yi kurduk. Mart 2009 yılına kadar taşıyabildik. Gazetecilikten kazandıklarımızı oraya gömdük. Hayal gerçe-ğe dönüşmüştü, dönüşmesinde yürütmek ise kocaman bir zorluktu.
29 Mart 2009 seçimlerinden 10 gün önce gözümü karartıp, televiz-yonu kapattım. Yoksa akıl sağlımı yitirecektim. 2010 yılında Can FM’i bünyemize kattık.
*****
Devir aldığımız şirketimizin 19., 19 Aralık 2005’de kurduğumuz Gerçek Gazetesi’nin 7. yılını kutluyoruz.
Gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleş-tiremediğimiz hayalleri konuşmak için, dostlarımızı bekliyoruz.
Olur ya, unuturuz, mesajımız, davetiyemizi size ulaştıramayabiliriz.
Bu yazıyı okuyorsanız bunu bir davet kabul edin.
Yazıyı okumuyarsanız, davet ilanımızı görmüşseniz onu davet kabul edin.
Bizi yalnız bırakmayın.
Derler ya, “mutluluklar paylaştıkça çoğalır” diye, mutluluğu-muzu çoğaltmak için gelin.
Dostlarımız olduğunu biliriz bilmesine de, o gün dostlarımızı yanımızda görmek çoğaltır bizi…
*****
3. Bölgede yaptığımız gazetecilik yaşamımızda yerel medyanın bugün dev isimleri olanlarla çalıştık. Ara-mızdan çıkıp bugün ulusal basında kalem oynatanlarla, milletvekili olanlarla, işadamı olanlarla, başarılı olanlarla gurur duyuyorum.
Ayrıca yanımızda çok sayıda gaze-teci yetişti. Bugün birçoğunun günlük, haftalık, aylık gazeteleri, dergileri var. Kimileri başka sektörlerde koşturuyorlar.
Kırdıklarımız oldu, bizi üzenler oldu. Bizi üzen meslektaşlarıma kırgınlığım yok.
Bel altından çalışanlar ise onlar kendilerini biliyor, gönül kırgınlığımız var.
Kırdıklarımızın nedeni, sadece gazeteciliğin daha iyi yapılabilmesi için oldu.
Onun dışında kimseyi üzmedik. Bizim kırdıklarımızdan da özür diliyoruz.
*****
Yaptığımız haberlerden, yazdığımız yazılardan dolayı husumet besleyenler vardır.
Bugünden sonrada olacak. Ne yapalım ki, gazeteciliğin bir sonucu buda. Ve bugün bölgenin en saygın, en kaliteli, en iyi köşe yazarları ve en iyi gazetecileri ile gündeme belirleyen haberlerimizle yolumuza devam ediyoruz. Ve en iyi demokrat gazetesini çıkarıyoruz.
*****
Mesleğimizle ilgili içeriden çok sert eleştiriler yaptım, yapmaya da devam ediyorum. Bundan alınanlar oluyor. Bunu bilerek yapıyorum, isti-yorum ki, mesleğimizin itibarı yüksek olsun.
İstiyorum ki, meslektaşlarımızı gazetecilik yapsınlar.
İstiyorum ki, arkadaşlarımız eleştirilerden kendilerine pay çıkarsınlar bilgilerini büyütsünler.
İstiyorum ki, eline fotoğraf makinesini, kayıt cihazını, kalemini alan mesleğin etik değerlerinin yerle bir etmesin.
‘Ben var ya gazeteciyim, her şeyi yaparım, sizi mahvederim’ diyerek tehditler, şantajlar yaparak çıkar elde etmek için külhanbeyi gibi dolaşmasın.
*****
Meslektaşlarım elinde kalem, elinde gazete, elinde fotoğraf makinesi, elinde kayıt cihazı var diye, insanların kişiliklerine saldırmasınlar. Küçük düşürmesinler.
Filanca belediye başkanından, filanca ilçe başkanından, filanca işadamından istediğini alamadı diye kişiliklerine saldırmasınlar…
Bel altından vurmasınlar.
Elinde kalem var diye, meslek etiğini yerle bir ederek saldırmasınlar. Gaz atıcılık yerine, gazetecilik yapsınlar.
Gazata yerine gazete çıkarsınlar.
Yalama, yıkama haber, yazılar yerine (bülten gibi değil) gazete gibi gazete çıkarsınlar.
Hangi dünya görüşünü paylaşırlarsa paylaşsınlar ama objektif ol-sunlar.
Kendileri, bir dünya görüşü sahibi olmayı, bir partiye üye olmayı, yandaşı olmayı normal görürken, bir başka gazetecinin de kendisi gibi aynı haklara sahip olduğunu bilerek ka-lem oynatsınlar.
Meslektaşlarım, bir partinin, bir belediyenin, bir işadamının, bir mü-teahhidin, bülteni, aile gazetesi ve aile gazetecisi gibi olmasınlar.
****
Meslektaşlarımı da yıldönümü kutlamamıza bekliyorum. Bu yazıyıda bir davet kabul etsinler.
*****
İstanbul 3. bölgedeki okuyucula-rımızı, bürokratları, siyasileri, STK temsilcilerini, esnaf odalarını, il genel ve belediye meclis üyelerini, belediye başkanlarını, kaymakamları, emniyet müdürlerini ve bölgemiz milletvekillerini davetimize bekliyoruz.
Bugüne kadar beraber çalıştığımız, beraber yol yürüdüğümüz, zorlukları beraber paylaştığımız tüm arkadaş-larımızı bekliyoruz.
Son söz: Unutmayın. 24 Aralık 19. ve 7. yıl kutlaması için cumartesi günü saat 14’de yeni merkezimizde yıldönümü kutlamamıza bekliyoruz…