Erdal İZGİ
ESİNTİ
Ana-baba baskısı, koca baskısı, polis baskısı, din baskısı, mahalle baskısı, toplum baskısı...
Derken…
Şimdi de kamu gücü baskısı çıktı.
* * *
Kamu gücü baskısı; gücünü devlete sırtına dayayanların yarattığı bir tür.
Aslında çok bilinir ama söylenmez.
Yakınına, sevdiğine artı;
Rakibine, sevmediğine eksi yönlü uygulanan yöntem.
Formül basit:
‘ Benden misin, değil misin?’
‘Evet’ ise iyisin, kazanırsın.
‘Hayır‘ ise kötüsün, kaybedersin.
* * *
Önümüzdeki ay oda seçimleri var.
Üyesi, bütçesiyle en büyük İzmir Ticaret Odası başrolde.
Seçimi hep çekişmelidir, bu kez farklı.
Adında ticaret var ama siyaset basmış durumda.
Siyasetle birlikte kamu gücü baskısı.
‘Benden misin, değil misin?’
* * *
Odanın komite seçimi öncesi hava tatsız, gergin.
Sözde, birileri üyelere telefon açıyor, mesaj atıyor:
‘…... desteklenecek’
Yoksa?
‘Ne iş alırsın, ne destek’
Ekonomik krizin soluksuz bıraktığı üye ne yapsın?
‘Peki…’
* * *
Yolsuzluk, usulsüzlük; özünde kuraldan sapmayı içerir.
Kamu gücü baskısı ise kural ahlaksızlığını.
Milletin verdiği oyla;
Devletin sunduğu mühürle yetkiyi tutacak…
‘Seçimin, benim tercihim’ diyeceksin.
Neymiş?
‘Doğruyum, çalışkanım.
Demokrasiden yanayım.